Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Mevcut Meclis yapısı içinde en kısa sürede bir koalisyon hükümetinin çıkmasını temenni ediyorum" dedi.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Bingöl, Elazığ, Ardahan, Mardin, Şanlıurfa, Bitlis, Ankara, Sakarya, Adıyaman, Siirt, Erzurum, Sark ve Van illerinden gelen 350 muhtarla iftar programında bir araya geldi. İftar programı öncesi, muhtarlar Cumhurbaşkanlığı Sarayı'nı gezdi. Cumhurbaşkanlığı Sarayı'nın bütün bölümlerini inceleyen muhtarlar daha sonra iftar programının yapılacağı alana geçti. İftar sonrası muhtarlara hitap eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye'nin geçen yıl Mart ayında Mahalli İdareler Seçimi'ni yaşadığını, Ağustos ayında Cumhurbaşkanlığı seçimini yaşadığını ve 7 Haziran'da milletvekili seçimlerinin yapıldığını anımsattı.

Türkiye'de 15 ayı bulmayan bir sürede çok önemli üç dönemecin geride bırakıldığının altını çizen Cumhurbaşkanı Erdoğan, 7 Haziran seçimlerinde ortaya çıkan tabloyu herkes gibi kendisinin de saygıyla karşıladıklarına vurgu yaptı.

"Asıl olan milli iradedir. Milletin tercihidir" diye konuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Milletimiz hiçbir partinin tek başına iktidar olamayacağı bir tabloyu takdir etmiştir. Seçim sandıkları kapandığı andan itibaren milletimizin görevi bitmiş artık sorumluluk Meclis'te temsil edilen siyasi partilerimize geçmiştir. Mevcut Meclis yapısı içinde en kısa sürede bir koalisyon hükümetinin çıkmasını temenni ediyorum. Bu konuda tüm siyasi partilerimize, onların genel başkanlarına büyük görev düşüyor. Türkiye'nin geçmişini tartışan değil geleceğini aydınlatan bir koalisyon hükümetine ihtiyacı var. 1990'lı yıllarda şahit olduğumuz koalisyon tecrübelerin ülkemize yaşattığı sıkıntıları tekrarlatmaya kimsenin hakkı yok. Cumhurbaşkanı olarak bu konuda ben milletimin arzu doğrultusunda hareket etmeye ön açıcı, teşvik edici olmaya gayret ediyorum. İçeride ve dışarıda yaşamakta olduğumuz kritik dönem hükümet meselesinin biran önce çözülmesini zorunlu kılıyor. Siyasi partilerimiz bu konuda üzerlerine düşenleri yapmazlarsa çözüm mevkii yine milletimizdir" dedi.

"HANS, GEORGE BUNLAR BİZİM İYİLİĞİMİZİ DÜŞÜNÜR MÜ?"

Bugüne kadar hep çözümde, kararında millete ait olduğunu ifade ettiğini ve bugünde aynı şeyi söylediğine dikkat çeken Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Her partinin elbette kendi siyasi stratejisini, önceliklerini, hassasiyetlerini ortaya koyması geçerlidir ama hiçbir öncelik ülkenin ve milletin bekasının önüne geçemez, geçmemelidir. Tüm partilerimizi bu anlayışla hareket etmeye ve sorumluluk üstlenmeye davet ediyorum. Bugün ülkemizde Türkiye'yi terör örgütleriyle aynı çizgide gösterme çabasından tutunda, seçimlerde yaşananlara kadar her konuda çok fazla bilgi kirliliği var. Bakınız seçim öncesinde seçimlerde hile yapılacağına, sandıkların çalınacağına, oyların değiştirileceğine, elektriklerin kesileceğine, bilgisayarlara sızılacağına kadar pek çok iddia ortaya atıldı. Elektrikler kesildi mi, sandıklar çalındı mı, bilgisayarlarla oynandı mı? Seçimler bitti bakıyoruz bu iddiaların hiç biri ne konuşuluyor, ne tartışılıyor, ne dile getiriliyor. Ama bazı şeyler oldu. Yüzlerce köyden bakıyorsunuz bir siyasi partiye oy çıkıyor başka hiçbir siyasi partiye oy çıkmıyor. Bunlar nasıl oldu. Bunlar soru işareti değil mi? Bunlarda soru işareti. Amaç seçimler eğer birilerinin istemediği şekilde sonuçlanırsa sonradan çıkaracakları gürültüsünü alt yapısını önceden hazırlamaktı. Aynı şekilde uluslararası basında Türkiye ile ilgili seçimlerle ilgili, şahsımla ilgili pek çok yalan, yanlış analiz yayınlanmıştı. Bakıyoruz onlarda hiç böyle şeyler söylememiş gibi başka havalarda yollarına devam ediyorlar. Hans, George bunlar bizim iyiliğimizi düşünür mü? Düşünmediler, düşünmüyorlar, bilesiniz ki düşünmeyecek. Bunlar Türkiye'yi nasıl böleriz, Türkiye'yi nasıl parçalarız, Türkiye'yi kendi içinde birbirine düşürürüz hep bunun gayreti içerisindeler" diye konuştu.

"YENİ HÜKÜMETİ KURARAK YA DA SEÇİMLERİ YENİLEREK"

"Seçim sonuçlarına bakıp Türkiye'ye sıkıntıya düştü diye adeta sevinç çığlıkları atanları hep birlikte takip ediyoruz" diye konuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasına şöyle devam etti:

"Kendi çıkarlarını ülkenin çıkarlarının önüne koyanların yüzlerindeki memnuniyet ifadesinin gayet iyi farkındayız. İnşallah ya en kısa sürede yeni hükümeti kurarak ya da seçimleri yenilerek bu heves sahiplerini bir kez daha hüsrana hep birlikte uğratacağız. Türkiye 2023 hedeflerine doğru olan yürüyüşünden kesinlikle vazgeçmeyecektir. Türkiye büyük projelerini adım adım hayata geçirmeyi sürdürecek bilimde, teknolojide, savunma sanayinde, araştırma-geliştirme faaliyetlerinde asla bir geriye gidiş söz konusu olmayacak, mağdurların, mazlumların, ihtiyaç sahiplerinin umudu olmaya devam edecektir. İşte şu binamızla alakalı ya bakıyorsunuz koskoca olduğunu gördüğümüz siyasetçiler hala utanmadan, sıkılmadan Danıştay raporlarına rağmen burası "kaçak binadır" deyip duruyorlar. Bize uzatılan hiçbir el karşılıksız kalmayacaktır, bunu biliniz. Tarihimizin ve medeniyetimizin üzerimize yüklediği hiçbir sorumluluktan kaçmayacağız. Bu mücadelemizde karşımızda hiçbir engel bizi yolumuzdan çevirmeye yetmeyecektir. Akdeniz'deki sahillerimizin iki ucunda yaşananları bize yaşatamayacaklar bunu biliniz. Etnik ve mezhep bölücülüğüne de, ekonomik boyunduruğa da razı olmayacağız. Bu coğrafyadaki bin yıllık varlığımızı üzerine yeniden bin yıllık bir ilave eklemek suretiyle devam ettirmekle kararlıyız. Bizler inançlı insanlar olarak asla ümitsizliğe düşme yanlışına kapılamayız. Ümitsiz küfür alametidir. Ben yarınlarımızdan ümitliyim. Tüm milletimin de ümitli olmasını istiyorum"