İnsanlığın Geleceği İçin Direnenleri ve Mücadele Edenleri Selamlıyoruz! 

Ortadoğu’da yıllardır emperyalistler tarafından desteklenen ve Ortaçağ karanlığının 21. yüzyıldaki en acımasız temsilcisi olan eli kanlı IŞİD çetelerinin Kobanê’ye yönelik saldırıları yoğun bir biçimde devam etmektedir.

Yüzyıllardır bir arada kardeşçe yaşayan farklı kimlik, inanç ve mezhepten halkları karşı karşıya getirme politikalarının somut bir ürünü olarak ortaya çıkan IŞİD, bugüne kadar yüzlerce insanı canice öldürmüş, mazlum halkları kıyımdan geçirmiş, kendisine biat etmeyen herkesi katletmiştir.

IŞİD, günlerdir Rojava’nın Kobanê kantonuna tanklar, füzeler ve ağır silahlarla saldırmaktadır. Kobanê’ye yönelik bu saldırı, sadece Kobanê halkına yönelik değildir. IŞİD, aynı zamanda Kobanê’de yaratılan demokratik, eşitlikçi ve özgürlükçü değerlere saldırmaktadır.

IŞİD’in son günlerde giderek şiddetlenen saldırıları ve yaptığı katliamlar karşısında sessiz kalmak, Alevilere, Şiilere, Türkmenlere, Ezidilere, Hıristiyanlara yönelik saldırıların şiddetlenerek artacağının işaretlerini vermektedir. 

Halkların kendi kaderini belirleme hakkına karşı yapılan her saldırı, her katliam açıkça insanlığa karşı işlenmiş büyük bir suçtur.Bölgede yıllardır sürdürülen ayrımcı ve mezhepçi politikalardan güç alan IŞİD çetelerinin herhangi bir dış destek almadan bu kadar hızlı ilerlemesi, Türkiye sınırlarına dayanması mümkün değildir. Bugüne kadar katliamcı IŞİD çetelerini besleyip, destekleyenlerin, Ortadoğu’da yaşanan ve yaşanması muhtemel katliamların ve acıların bir numaralı sorumlusu olduğu açıktır.

 Türkiye’de günlerdir emek ve demokrasi güçleri Kobanê’de yaşanan insanlık dramına dikkati çekmeye çalışmakta, kamuoyunu yeni bir katliama karşı uyarmaktadır. AKP Hükümeti’nin bütün dünya tarafından bilinen IŞİD’e desteği ve sempatisi, ülke çapında yapılan IŞİD protestolarına yönelik devlet şiddeti ile bir kez daha onaylanmıştır. Polis, faşist güçler,Hizbullah ve IŞİD yandaşları, Türkiye’nin dört bir yanında Kobanê direnişine sahip çıkan halka silahlarla, satırlarla ve gaz bombaları ile saldırarak 48 kişinin ölümüne, yüzlerce kişinin yaralanmasına neden olmuştur. AKP hükümeti, IŞİD çetelerinin katliamlarına ülke içinde izlediği şiddet politikaları ile destek vermiştir.

Gezi’den Lice’ye Lice’den Kobanê’ye halka reva görülen yine şiddet, zor ve baskı olmuştur. Demokratik tepkilere yönelik en yetkili ağızlardan çıkan “misliyle karşılık verilecektir” ifadeleri, siyasi iktidarın kendi halkına karşı resmen savaş ilan etmesi anlamına gelmektedir.

Hükümetin, emniyet güçlerinin ve destekçileri olan basınının iş birliği ile demokratik eylemlere karşı uygulanan sistematik devlet şiddetini gizleme gayretleri ise dikkat çekicidir. Hükümetin Kobanê’yle dayanışma eylemlerini kendisi için bir “iç tehdit” olarak görmesi ve sokağa çıkan, sesini duyurmak isteyen yurttaşlara saldırmasının hiçbir haklı gerekçesi olamaz.

Kürt sorununun demokratik ve barışçı yöntemlerle çözümündeki umutlar, Türkiye’nin Kobanê politikası ile tamamen bitirilmek istenmektedir. Bunun anlamı Türkiye’nin siyasi iktidar eliyle yeni bir kaos ortamına sürüklenmek istenmesidir. Bu kaostan en çok zarar görecek olanlar Türkiye’deki emekçiler, halklar ve tüm ezilenler olacaktır.
Bugün ağır bir saldırı altındaki Kobanê’yi savunmak, sadece Ortaçağ karanlığını temsil eden IŞİD barbarlığına karşı olmayı değil; aynı zamanda emperyalist güçlerin savaş ve işgal planlarına karşı halkların kardeşliğini ve demokratik geleceğini savunmak anlamına gelmektedir.

IŞİD’in ve siyasi destekçilerinin giderek şiddetlenen saldırıları ve sokak ortasında işlenen cinayetler karşısında sessiz kalmak, yaşananları onaylamak anlamına gelmektedir. IŞİD saldırıları ve katliamları karşısında tüm insanlık yeni bir sınavla karşı karşıyadır. Günlerdir insanlık için, halkların geleceği için direnen Kobanê halkı, hepimiz için, tüm insanlık için direnmektedir. Kobanê’nin savunulması, aynı zamanda insanlığın en temel değerlerinin, eşitlik, özgürlük, barış ve kardeşliğin savunulması demektir.

Emperyalizmden, işbirlikçi baskıcı rejimlerden ve IŞİD gibi çetelerden ancak ve ancak halkların kardeşliği, birliği ve ortak mücadelesi ile kurtulabiliriz; halkların ve inançların bir arada kardeşçe yaşayacağı bir geleceği hep birlikte kuracağımıza inanıyoruz. 

Kobanê’de yaşanan insanlık dramı karşısında sessiz ve tepkisiz kalmamız mümkün değildir. Sadece Kobanê’yi değil, insanlığın en temel değerlerini savunduğumuzu göstermek için, bir kez daha savaş politikalarının ağır bedelini ödememek için alanlarda olmaya devam edeceğiz. Bugün ağır bir saldırı altındaki Kobanê`yi savunmak, sadece IŞİD barbarlığına karşı değil; emperyalist ülkelerin savaş ve işgal planlarına karşı da halkların kardeşliğini ve demokratik geleceğini savunmak demektir. Günlerdir insanlık için, halkların geleceği için direnen Kobanê direnişini selamlıyor, IŞİD çetelerine ve arkasındaki siyasi güçlere asla geçit vermeyeceğimizin bilinmesini istiyoruz. 

IŞİD barbarlığına ve emperyalist planlara karşı tüm duyarlı ve onurlu insanları, halkların kardeşliği için seferberlik ruhuyla dayanışmaya ve mücadeleyi büyütmeye çağırıyoruz.