CHP Genel Başkan Yardımcısı Haluk Koç, "Cumhurbaşkanı esas, 24 Nisan olayları çerçevesinde dünyada Türkiye'ye karşı güçlü ülkelerin takındığı tavırları bir incelesin.KKTC Sayın Cumhurbaşkanına laf yetiştireceğine, gücü yetiştiriyorsa Putin'e, Hollande'a, Merkel'e yetiştirsin lafı" dedi.

Koç, seçim çalışmaları kapsamında Yenimahalle'nin Susuz Mahallesi'nde esnaf ziyareti gerçekleştirdi. Partisinin seçim ofisini de ziyaret eden Koç, buradaki konuşmasında, günlük siyasi kavgalara ayıracak vakitleri olmadığını söyledi.

Seçim çalışmalarını daha az oy aldıkları yerlerde sürdürmeyi tercih ettiğini belirten Koç, halka CHP'nin taahhütlerini aktardığını kaydetti.

İktidarın panik havası içinde olduğunu savunan Koç, şöyle devam etti:

"Yüz ifadelerine bakın, konuşurken hala belli yerlerden belli şeyler çıkarıp CHP'ye dönük suçlamalar üretirken, hep bu korkuyu, paniği görüyorsunuz. Biz onlarla ağız dalaşına girmiyoruz. Ama CHP'nin mücadelesine, Sayın Genel Başkanına, CHP'nin kimliğine ve Türkiye'nin değerlerine dönük bir ifadeleri olursa, alınlarının ortasına çakacak lafı söylemekten de geri kalmayız. 'CHP şunu açacak, bunu kapatacak.' Söyleyecek yalan mı kalmadı artık? Demek ki zordasınız. Müflis tüccar eski defterleri açarmış. Onu iflas noktasına nelerin getirdiğini bir türlü düşünemezmiş. Türkiye'de artık insanların giyimi kuşamı, inancı, kökü, kökeni siyasetin malzemesi olmamalı. İnsan bizim için en kutsal varlıktır."

CHP'nin vaatlerini açıkladıktan sonra iktidar kanadında adeta kıyamet koptuğunu ileri süren Koç, emeklilere iki maaş ikramiye, kredi kartı faizlerinin bir bölümünün silinmesi, okul, kreş yardımı gibi vaatlerini anlattı.

CHP'nin bunları açıklarken "kaynak nerede?" suçlaması ile karşılaştığını ifade eden Haluk Koç, şunları kaydetti:

"Seçime 40 gün kala, basit siyasete girmek istemiyorum ama örtülü, örtüsüz her türlü kaynağı acımasızca kullandın mı sen? Hemen yakınımızda şu bin 100 odalı saray kaça mal oldu. Artık su içilen bardağı, banyodaki altın kaplı mozaikleri söylemiyorum. Sen Libya'ya, Suriye'ye bavullar içinde bu milletin kaç milyon dolarını gönderdin. Sen Suriye'yi karıştıransın. Zorda kalana tabii ki yardım edeceğiz. Ama kardeş kardeşi vursun diye silah gönderen sensin. Kaç milyar dolar harcadın Suriyelilere... Kaç tane uçağın, araban var... Şimdi utanmadan, her bakana uçak lazım diyorlar. Bu ülkede kaynak var. El insaf, daha açılmamış çok ayakkabı kutusu var Türkiye'de. Hiçbir CHP'linin evinde, Sayın Genel Başkanımız başta olmak üzere çocuklarının evinde para kasası yok. Biz nasıl yetiştiysek çocuklarımız da öyle yetişti."

Geçtiğimiz gün seçim bildirgesindeki bir çalışma amacıyla Kılıçdaroğlu'nun evine gittiğini ve normal, herkesin evi gibi bir ev ortamıyla karşılaştığını vurgulayan Koç, "Nedir sizdeki bu saray, ihtişam merakı. Kaynak var, yeter ki hakça kullanılsın. 'Kaynak nerede?' Elinin körü. Kaynak da var, yeter ki onu halka dağıtacak siyasi iraden olsun, siyasi niyetin olsun" diye konuştu.

Genel seçimler sonrası Meclis'teki "el kaldır, el indir" döneminin biteceğini öne süren Koç, kadınlardan daha fazla çalışmalarını istedi.

Koç, "Türkiye'deki en temel sorunu aşmak için, birilerinin yaptığı gibi tarifeli motor seferi düzenleyip İmralı'ya gidip gelmeye gerek yok. Böyle bir sorun var Türkiye'de. Bu sorunun çözümü demokratikleşmeden geçer. Gizli görüşme denince bir pazarlık çıkar. Pazarlıkta tek taraflı olmaz, 'siz beni Başkan yapın, ben de size nihai hedeflerinize doğru yürüyecek yolları açayım' Bu mu var pazarlıkta?" dedi.

Balyoz, Ergenekon gibi davalara atıfta bulunan ve sahte belgelerle insanların haksız yere cezaevinde kaldığını, sonrasında ise iktidar partisinden "safmışız" açıklamaları yapıldığını aktaran Haluk Koç, "Aslında saf falan değilsiniz. Hepiniz cin gibisiniz, şeytana pabucu ters giydirirsiniz. Bu Karagöz, Hacivat oyununu bitirmek zorundayız artık" ifadesini kullandı.

Koç, şunları kaydetti:

"Yarı resmi, yarı yönlendirilmiş anket sonuçlarının hepsi AKP'nin tabanının ciddi bir şekilde eridiğini gösteriyor. Yüzde 40'ın altına doğru tepe taklak gidiyorlar. Artık her sabah televizyonu açtığınızda o herkese tepeden hakaret eden, o kibirli suratı inşallah görmekten kurtulacaksınız. İnşallah kanal değiştirmek zorunda kalmayacaksınız. Hakimi ayarla, savcıyı ayarla, son olaylar... Hep söyledik, geçen dönem hukukta yaşanan sıkıntıları söyledik. Bugün de yaşanıyor. Nedir o? Bütün dünyada polislerin görevi hırsız kovalamak. Türkiye'de işler tersine döndü hırsızlar, polisleri kovalamaya başladı. Bir mahkeme karar veriyor, hemen yukarıdaki devreye giriyor, talimat veriyor yeni bir kanunla çıkardıkları, Anayasa Mehkemesi'ne kapatılması için itiraz ettiğimiz asliye ceza mahkemesi devreye girip kararı iptal ediyor. Daha iddianame yok ortada. Dün ne hukuksuzluk yapıldığında itiraz ettiysek, bugün yapılan hukuksuzluklara da karşı çıkıyoruz. Kimsenin yanında, onunda, bunun değiliz. Biz herkes için eşit bir hukuk istiyoruz. Bunlar da kulak versinler, çünkü yarın en çok bunlara lazım olacak hukuk."

"YARGIYI, TALİMATLA İKTİDAR SOPASI OLARAK KULLANAN BİR UYGULAMA VAR"

"Paralel Yapı" soruşturmaları kapsamında tutuklular hakkında tahliye kararı veren iki hakimin açığa alınması ve Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın bu konudaki açıklamalarının sorulması üzerine Koç, şu değerlendirmelerde bulundu:

"Yargıyı, talimatla iktidar sopası olarak kullanan bir uygulama var karşımızda. Bunu değişik olaylarda gördük. Pazar gününden beri yaşanan bu tahliye krizi sürecinde de Cumhurbaşkanı topa girdi ve doğrudan HSYK'ya talimat verdi ve hatta geç bile kaldıklarını ima etti. Öyle bir Cumhurbaşkanı var ki hem Cumhurbaşkanı, hem Meclis Başkanı, hem Merkez Bankası Başkanı, hem HSYK Başkanı, hem Yargıtay, hem Danıştay Başkanı... Her şeyin başkanı. Her konuyu biliyor. Böyle bir demokrasi olabilir mi? Yargıyla ilgili uygulamalar ortada, onun için bağımsız yargı diyoruz."

Cumhurbaşkanı seçilen Mustafa Akıncı'nın açıklamaları ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın buna karşılık sözlerinin hatırlatılması üzerine ise Haluk Koç, "Cumhurbaşkanı esas, 24 Nisan olayları çerçevesinde dünyada Türkiye'ye karşı güçlü ülkelerin takındığı tavırları bir incelesin. KKTC Sayın Cumhurbaşkanına laf yetiştireceğine, gücü yetiştiriyorsa Putin'e, Hollande'a, Merkel'e yetiştirsin lafı. Oraya geldi mi süt dökmüş kedi, kendi gücüne göre birini buldu mu aslan. Bunu yemezler" yanıtını verdi.