“Kimliklerini değişmiyorlar çünkü kimlik veya pasaport değişme işlemini yapmaya gittiklerinde kendi soyadını almak istediklerini ifade ettikleri andan itibaren “Kızım sen kocandan utanıyor musun?”, “Neden utanıyorsun?”, “Niye evlendin o zaman?” gibi sorularla karşı karşıya kalıyorlar.

“Yasa değişikliği hazırlanmaya başlanırken onlarca kadın bana ulaştı; hemen hemen hepsinin 10-12 yaşlarında çekilmiş fotoğrafları ile kimlikleri vardı.”

Derya, “Bu maddenin yanında eğer kadınlar kendi soyadlarını kullanmak isterlerse –çünkü genelde erkeklerin soyadı aile soyadı olarak seçiliyor –bununla ilgili Nüfus Dairesi’ne gittiklerinde evlendikten sonra birtakım işleri yapabilmek için kadınların kocalarından izin alması gerekiyor” dedi.

“Mecliste ad-hoc komitesinin kurulması yakın bir zamanda oldu. Aslında, Mart’ta öneriyi sunmuştum fakat cumhurbaşkanlığı seçimi döneminde meclis çalışmaları biraz aksadığı için komite yeni kuruldu.” 

Hukukçular ve sivil toplum örgütleriyle sıkı bir çalışma halinde olduklarını ifade eden Derya, çalışmanın maddeler halinde tek tek incelendiğini vurguladı. 

Doğuş Derya, Nazım Beratlı ile bir polemik yaşamadığını belirtirken “Kamusal alanda söylediği ile cinsiyetçi olan kötü bir söz üzerine, “ben yasa maddelerinde ne düzenlendiğimi yazdım ve o cinsiyetçi sözü eleştirdim” dedi.

ÖZGE KİZİR

KKTC’de 20 yıldır değişmeyen “Aile Evlenme ve Boşanma Yasa Önerisi”nin görüşülmesi amacıyla Cumhuriyet Meclisi Genel Kurulu’nun, 7 üyeli bir ad-hoc komite oluşturulması kararı almasının ardından, CTP-BG Lefkoşa Milletvekili Doğuş Derya, meclis komitesinde görüşülecek yasa değişiklikleri hakkında gazetemize açıklamalarda bulundu. 

Hatırlanacağı üzere, CTP-BG Milletvekili Doğuş Derya’nın yaptığı açıklamalar üzerine, 
Sosyal Medya’da tartışma başlamış ve CTP eski milletvekili Nazım Beratlı yasa önerilerine ve Doğuş Derya’ya tepki göstermişti. 

Doğuş Derya, tartışmanın ardından, Nazım Beratlı ile bir polemik yaşamadığını belirterek şunları söyledi: “Kamusal alanda söylediği ile cinsiyetçi olan kötü bir söz üzerine “Ben yasa maddelerinde ne düzenlendiğimi yazdım ve o cinsiyetçi sözü eleştirdim.” 
Olayın, Sosyal Medya’ya yansıtılması sonrasında toplumun gündemine geldiğini ifade eden Derya, konunun polemik derecesine gelmediğini belirtti. 

“Meclis çalışmaları biraz aksadığı için komite yeni kuruldu”

Derya, yasa önerisi hazırlığının 6 aydan uzun bir süre olduğunu belirtti. 
Hukukçular ve sivil toplum örgütleriyle sıkı bir çalışma halinde olduklarını ifade eden Derya, çalışmanın maddeler halinde tek tek incelendiğini vurguladı. 

Derya, “Mecliste ad-hoc komitenin kurulması yakın bir zamanda oldu. Aslında, Mart’ta öneriyi sunmuştum fakat cumhurbaşkanlığı seçimi döneminde meclis çalışmaları biraz aksadığı için komite yeni kuruldu” dedi.

“Kocalarından izin alması gerekiyor”

Derya, mevcut olan Aile Yasasında tarafların uzlaşmaları halinde bir soyadı konusunda eşlerin anlaşabileceği ve onun aile soyadı olarak kullanabileceği bir maddenin mevcut olduğunu ifade etti. 

Derya, “Bu maddenin yanında eğer kadınlar kendi soyadlarını kullanmak isterlerse çünkü genelde erkeklerin soyadı aile soyadı olarak seçiliyor bununla ilgili Nüfus Dairesi’ne gittiklerinde evlendikten sonra birtakım işleri yapabilmek için kadınların kocalarından izin alması gerekiyor” dedi.

“Aile yasası 1998’de reform edildi”

Derya, “Temelinde, 16/74 sayılı bir soyadı kanunumuz var. Normalde uygulanmada bunun baz alınmaması lazım çünkü aile yasası 1998’de reform (yenilenme) edilmiştir. 

Reform edildiğinde kadınların soyadını kullanabileceğini düzenleyen bir madde vardı ama uygulamada memurlar 16/74 sayılı kanuna referans vererek “ailenin reisi erkektir” diyen bir maddesine referans vererek böyle bir uygulama yapıyorlar” dedi.

“10-12 yaşlarında çekilmiş fotoğrafları ile kimlikleri vardı”

Yasa değişikliği hazırlanmaya başlanırken kendisine ulaşan onlarca kadın olduğunu vurgulayan Derya, “Hemen hemen hepsinin 10-12 yaşlarında çekilmiş fotoğrafları ile kimlikleri vardı. Kimliklerini değişmiyorlar çünkü kimlik veya pasaport değişme işlemi yapmaya gittiklerinde kendi soyadını almak istediklerini ifade ettikleri andan itibaren “Kızım sen kocandan utanıyor musun?”, “Neden utanıyorsun?”, “Niye evlendin o zaman?” gibi sorularla karşı karşıya kalıyorlar. Bu durum bireysel özgürlükleri aslında ihlal edici bir muameledir” dedi. 

“Adaletsiz bir durumdur”

Evlenmiş tarafların aile soyadı olarak erkeğin soyadını aldıklarını ve kendi bekarlık soyadının da orada aile soyadı olmayan bir biçimde kaydettirdiğini belirten Derya, “Bu çift boşandıktan sonra bekarlık soyadını kullanabilecek. Boşandığı eşinin soyadını artık kullanmayacak. Bunun içinde eşinden izin alması gerekiyor. Bu durum birlikte hayat kurmak için yan yana gelmiş eşit iki insanın aileyi kurduktan sonra devlet sen bu kadının sahibisin ve kadının bekârlık soyadını kullanması iznine tabidir diyor. Bu durum adaletsiz bir durumdur” dedi. 

Var olan maddeleri kişilerin haklarını daraltıcı bir biçimde değil de genişletici bir biçimde artırmak adına yöntem izlediklerini belirten Derya, Avrupa İnsan Hakları ve başka ülkelerin uygulamalarına da baz alarak düzenleme yaptıklarını ifade etti.

“Çocuklar annenin ve babanın soyadını alabiliyor”

Maddelerde değişiklik yapıldığını belirten Derya, birinci fıkrada diyor ki “taraflar kendi aralarında uzlaşıyorlarsa ikisinden birinin soyadını aile soyadı olarak alırlar. Böyle bir durumda soyadı, aile soyadı olmayan bir kişi kendi soyadını nikah memuruna bildirerek aile soyadından önce kaydettirebilir. Böyle bir çiften doğacak olan çocuğun soyadı da aile soyadı olur” dedi. 

Derya, Tarafların aile soyadında uzlaşmadığı ve her ikisi de bekarlık soyadını korumak istediğinde ise bu seçeneği nikah memuruna yine aynı şekilde beyaz edebileceklerini ifade etti. Derya, “Bu çiften doğacak olan çocukların ise hem annenin hem de babanın soyadını alabiliyor. Fransa’da olduğu bir çocuk en fazla 2 soyadı alabiliyor” dedi. 

“Ebeveynler birer tane soy isim seçip çocuklarına yine ikiden fazla olmayacak şekilde soy isimlerini verebileceklerdir”

Hem annenin ve hem babanın soyadını alan çocukların evlendiklerinde yaşadığı soruna dikkat çeken Derya, “Ebeveynler birer tane soy isim seçip çocuklarına yine ikiden fazla olmayacak şekilde soy isimlerini verebileceklerdir” dedi. Derya, mümkün olduğunca kişilerin birey hakları ve özgürlükleri üzerinden düşünülmesini sağlayarak böyle bir hakka sahip olması gerekildiğini düşündüklerini belirtti.