Amerika Birleşik Devletleri'nin (ABD) Güney Kıbrıs Büyükelçisi John Koenig, Kıbrıs’ın bir yol ayrımında olduğunu söyledi. Koenig, “Kıbrıslılar yollarını seçmek zorundadır. Ya statükoyu seçecek, ya ilişkilerini artıracak, ya da daha da yabancılaşarak, çözümden uzaklaşacakları yolu seçecek” dedi.

Koenig, Sürdürülebilir Barış ve Demokratik Kalkınma Merkezi’nin (SeeD) düzenlediği “Kıbrıslı Türkler ve Kıbrıslı Rumlar Birbirlerinden Uzaklaşıyor: Yeni Bir Adım Atmanın Zamanı Geldi Mi?” başlıklı açık oturumun açılışında konuşma yaptı.

ABD Elçiliği’nden verilen bilgiye göre, John Koenig konuşmasında, SeeD’in gerçekleştirdiği “Toplumsal Yakınlaşma ve Uzlaşma (SCORE) Endeksi” araştırma sonuçlarının açık bir şekilde Kıbrıs’ın bir dönüm noktasında olduğunu ve adada cesaret gösterilmesine ihtiyaç olduğunu gösterdiğini kaydetti.

Göreve başladığı 2012 sonbaharında adada umudun hakim olduğunu  söyleyen Koenig, süreçte yaşanan iniş-çıkışların müzakere sürecini günümüzdeki noktaya getireceğini kimsenin öngöremediğini belirtti. Kıbrıs çözüm müzakerelerinde uzlaşı beklentisini etkileyen kayda değer çok sayıda olay meydana geldiğini kaydeden Koenig, “Bunlar arasında, ekonomik kriz, Ortak Açıklama ve müzakerelerin son aylarda geçtiği kayalıklı yol da bulunuyor” dedi.

Koenig, Ortak Açıklama’nın imzalandığı Şubat 2014’deki  gayretin, 1yıl içinde yok olmasına  izin verildiğini söyledi.

“YOL AYRIMI”

ABD Büyükelçisi Koenig, Kıbrıs’ın, SCORE sonuçlarında da ortaya çıktığı gibi, bir yol ayrımında olduğunu ve çözümün de uzak olduğuna işaret ederek, sözlerini “Kıbrıslıların yollarını seçmek zorundadır. Ya statükoyu seçecek, ya ilişkilerini artıracak, ya da daha da yabancılaşarak, çözümden uzaklaşacakları yolu seçecek” şeklinde sürdürdü.

Yeni bir yolun gerçekten kolay olmadığını kendilerinin de farkında olduğunu kaydeden Koenig, hangi yolun seçilmesi konusunda kimsenin söz hakkı olmadığını ve buna karar verecek olanın dışarıdakiler olmadığını belirterek, “Ama biliyorum ki, cesaret, liderlik ve vizyon gerekiyor. Her iki toplumun beklentileri konusunda da somut bir anlayış şart” dedi.

Koenig, Kıbrıs’ta çözümü destekleyen ABD’nin, iki bölgeli ve iki toplumlu federasyonla birleşecek adada istikrar ve refahın hakim olmasını arzu ettiğini belirtti.

AÇIK OTURUM VE ARAŞTIRMA SONUÇLARI

Bu arada SeeD’in “Kıbrıslı Türkler ve Kıbrıslı Rumlar Birbirlerinden Uzaklaşıyor: Yeni Bir Adım Atmanın Zamanı Geldi Mi?” başlıklı açık oturumunda, Emine Çolak ile Erato Kozakou-Markoullis araştırma ışığında kendi tecrübelerini de paylaştı.

Etkinlikte, Toplumsal Yakınlaşma ve Uzlaşma” (SCORE) Endeksi’nden elde edilen araştırma sonuçları da kamuoyuyla paylaşıldı.

SeeD’den yapılan yazılı açıklamaya göre araştırma sonuçlarında, “Kıbrıs konusundaki aktörlerin, karar vericilerin, müzakere heyeti üyelerinin, özellikle ara bölgeye yakın olan yerel yönetimlerin ve sivil toplum kuruluşlarının her iki toplumu yakınlaştıracak, olumlu algıyı sağlayacak çalışmalar yapılması gerektiği” vurgulandı.

SeeD’in verdiği bilgiye göre araştırmadan elde edilen temel sonuçlardan bazıları şöyle:

“Kıbrıslı Türkler ve Kıbrıslı Rumlar birbirinden uzaklaşıyor. 2013 ve 2014 yılları arasında Kıbrıslı Rumlarla olan etkileşimin kalitesinde önemli bir düşüş var.

Kıbrıslı Türkler, uzlaşmada ve gelecekte olası bir referandumda ‘Evet’ oyu kullanmada azalan bir eğilim gösteriyor.

Her iki toplumda da ‘Kıbrıslı Türk ve Rumların kültürel olarak farklı oldukları algısı’ tespit edildi.”