“Koğuş yerine hücre”

Mamalı: “Koğuş sistemi, çağdaş ceza infaz metotlarını uygulayan ülkelerde kaldırılmıştır. Çünkü koğuş yapısıyla aynı yerde bulunan birçok mahkûm birbirinden olumsuz şekilde etkilenmeye açıktır”

Sözmener: “Disiplin suçlarının işlenmesi halinde suçluya hücre cezası uygulanabilir. Dünya ile bağlantı konusu yasaklanmalıdır”

Kaptan: “Hapishanemizde trafik suçundan giren ile cinayet, tecavüz ve gasp suçundan yargılanan suçlular aynı çatı altında yer alıyor. Bu durumda cezaevine düşen insanların topluma yeniden kazandırılması yerine, tam tersi birçok suçları öğrenmelerine sebep olunuyor”

Özge Kizir

Cezaevine uyuşturucu sokulduğu ve Ağır Ceza’da yargılanan mahkûmların içteki ve dıştaki bağlantılar aracılığıyla bu işi yürüttüğü şeklindeki iddialar gözleri Merkezi Cezaevi’ne çevirdi. Müebbet veya 20 yıl üstü hapis cezasına çarptırılan suçluların cezaevinde suç işlemeye devam etmesi ve diğer mahkûmları suça teşvik etmesi, cezaevinin fiziki yapısıyla ilişkilendirildi.

Suçluların başka suçlara karışmasının nasıl engelleneceği konusunda Haberal Kıbrıslı gazetesine değerlendirmede bulunan Fikrin ve Hukukun Üstünlüğü Hareketi Başkanı Barış Mamalı, koğuş sisteminin bu tür suçlara zemin hazırladığını söyledi. “Bu yüzden uygar devletler artık ‘hücre’ dediğimiz tek veya iki kişilik oda sistemine geçmiştir. Bu sistemde hem koğuşun yaratacağı çeteleşmenin önüne geçilir, hem de daha sağlıklı bir ıslah yapılabilir” diyen Mamalı, güçlü olanın koğuşu ele geçirerek her istediğini yaptırabildiğine dikkat çekti.

Kıbrıs Türk Barolar Birliği eski Başkanı Avukat Hasan Sözmener de,  bu konuda disiplin tüzükleri olduğunu belirterek, “Nasıl dışarıda yasak olan durumlar varsa cezaevi gibi alanlarda da iç kısımda da yasak olan durumlar vardır. Disiplin suçlarının işlenmesi halinde suçluya hücre cezası uygulanabilir. Dünya ile bağlantı konusu yasaklanmalıdır” dedi.

Kıbrıs Türk Amme Memurları Sendikası (KTAMS) Genel Başkanı Ahmet Kaptan, KKTC’deki cezaevinin çağdışı kaldığını kaydederek, “Çağdaş ve gelişmiş ülkelerde hapishaneler kategorize edilmiştir. Bu kategoriler suçların çeşitlerine ve yaş gruplarına göre ayrılmıştır. Hâlbuki bizim hapishanemizde trafik suçundan giren ile cinayet, tecavüz ve gasp suçundan yargılanan suçlular aynı çatı altında yer alıyor. Bu durumda cezaevine düşen insanların topluma yeniden kazandırılması yerine, tam tersi, birçok suçları öğrenmelerine sebep olunuyor” şeklinde konuştu.

Geçtiğimiz günlerde bir mahkûmun cezaevine uyuşturucu sokulduğunu söylemesinin ve bir gardiyanın cezaevine uyuşturucu soktuğu gerekçesiyle tutuklanmasının ardından, dün de bir gardiyanın bir yerel basın kuruluşuna yaptığı açıklama gündeme bomba gibi düştü. Ağır Ceza Mahkemesi’nde yargılanan bir mahkûmun bu işleri yürüttüğünü kaydeden gardiyan, uyuşturucun cezaevine ne zaman gireceğini E.Ö isimli mahkûmun bildiğini, kantinde çalışan mahkûmların da bu işin içinde olduğunu belirtti.

Bu açıklamalar üzerine Haberal Kıbrıslı Gazetesi’ne konuşan Fikrin ve Hukukun Üstünlüğü Hareketi Başkanı Avukat Barış Mamalı, mevcut cezaevinin, fiziki yapısı nedeniyle ‘koğuş sistemi’ üzerine kurulduğunu söyledi. Bu tür cezaevi sisteminin çağdaş ceza infaz metotlarını uygulayan ülkelerde kaldırıldığını vurgulayan Mamalı, “Bu sistem çağdaş ceza infaz metotlarını uygulayan ülkelerde kaldırılmıştır. Çünkü koğuş yapısıyla aynı yerde bulunan birçok mahkûm birbirinden olumsuz şekilde etkilenmeye açıktır. Güçlü olan koğuş yönetimi ele geçirir ve oradakileri kullanarak çeşit türlü kanunsuzluğu yapabilir. Bir nevi koğuş ağalığı oluşur” şeklinde konuştu.

“Koğuştakiler 24 saat birlikteler…”

Merkezi Cezaevi’nin oda sistemine kapalı bir fiziki yapıda olduğuna dikkat çeken Mamalı, “Koğuştakiler 24 saat birliktedirler. Aynı koğuşta yatıp kalkarlar, vakit geçirirler. Bu yüzden uygar devletler artık ‘hücre’ dediğimiz tek veya iki kişilik oda sistemine geçmiştir. Bu sistemde hem koğuşun yaratacağı çeteleşmenin önüne geçilir, hem de daha sağlıklı ıslah edilebilir. Ancak Merkezi Cezaevi şu an için oda sistemine kapalı bir fiziki yapıya sahiptir. Yeni bir cezaevine bu açıdan da ihtiyaç vardır” ifadesini kullandı.

Sözmener: “Disiplin suçu işleyene hücre cezası getirilebilir”

Kıbrıs Türk Barolar Birliği eski Başkanı Avukat Hasan Sözmener, bu konuda disiplin tüzükleri olduğunu belirtti. Sözmener, “Cezaevinin Disiplin Tüzükleri vardır. Nasıl dışarıda yasak olan durumlar varsa, cezaevi gibi alanlarda da, -iç kısımda da- yasak olan durumlar vardır. Disiplin suçlarının işlenmesi halinde suçluya hücre cezası uygulanabilir. Dünya ile bağlantı konusu yasaklanmalıdır. Gardiyanların da kendine özgü can güvenliği yok diye bazı tartışmalar da söz konusu olmuştu. Memleket küçük ama derdi büyük” dedi.

Kaptan: “Merkezi Cezaevi, çağ dışı kalmış bir hapishanedir”

Kıbrıs Türk Amme Memurları Sendikası (KTAMS) Genel Başkanı Ahmet Kaptan, ülkede bulunan cezaevinin çağdışı kaldığını ifade etti. “Merkezi Cezaevi çağdışı kalmış bir hapishanedir. Çağdaş ve gelişmiş ülkelerde hapishaneler kategorize edilmiştir. Bu kategoriler suçların çeşitlerine ve yaş gruplarına göre ayrılmıştır” diyen Kaptan suçluların kategorize edilmemesini eleştirdi.

“Trafik suçundan giren ile cinayet, tecavüz ve gasp suçundan yargılanan suçlular aynı çatı altında yer alıyor”

Kaptan sözlerini şöyle sürdürdü: 

“Hâlbuki bizim hapishanemizde trafik suçundan girenle, cinayet, tecavüz ve gasp suçundan yargılanan suçlular aynı çatı altında yer alıyor. Bu durum da, cezaevine düşen insanların topluma yeniden kazandırılması yerine tam tersi birçok suçları öğrenmelerine sebep oluyor. Durum böyle olunca gardiyanların sıkıntıları da bir o kadar artıyor. Yıllardan beridir gelen ve giden birçok hükümet yeni ceza evi konusunda söz vermesine rağmen konu çözülmemiştir.

“Yeni bir cezaevi yapılması gerekiyor”

O yüzden de öncelikle yeni bir cezaevi yapılması gerekiyor. Modern bir şekilde dizayn edilen bu cezaevinde, suçların da kategorize edilerek ayrışması gerekiyor. Ülkeye yardımcı olabilecek bir yapıya sahip olması lazım. Cezaevinde mahkûmların el sanatları ve eğitimden faydalanabilecekleri sınıflar oluşturulmalıdır. Bununla beraber cezaevindeki psikoloji de önemlidir. Psikolojik destek de alabilecekleri bir psikologun olması gerekiyor.” 

“Cezaevi kurallarına aykırı davrananlara artı cezalar getirilebilir”

Cezaevi kuralları dışında davranan kişilere artı cezaların getirilebileceğini ifade eden Kaptan, “Sadece ceza ile suçların azaltılması ve önlenmesi mümkün değildir. Eğitim, atölye ve psikolog gibi bunları destekleyen unsurların bir arada kullanılması gerekir. Çevresine suç yayacak olan ve cezaevi kurallarının dışında davrananlara da artı cezalar getirebilir” şeklinde konuştu.