Bertuğ Topal

2014 yılında tartışmalara neden olan ve dönemin hükümeti tarafından geri çekilen Koordinasyon Ofisi Protokolü yeniden gündemde yer almaya başladı.

2014 yılında özellikle TDP ve TDP Milletvekili Zeki Çeler’in başını çektiği grup bu protokole ciddi şekilde direnç göstermiş ve protokolün geri çekilmesine neden olmuştu.

Yni Zeki Çeler ve Halkın Partisi’nin içerisinde bulunduğu grup, Koordinasyon Ofisi’nin yeniden gündeme gelmesi ile yeniden bir mücadele başlatmış durumda.

KKTC Gençlik ve Spor Bakanlığı’nın yürütmesi gereken işler, Türkiye ile yapılan bir anlaşmayla Türkiye Gençlik ve Spor Bakanlığı’na devrediliyor.

Anlaşmaya göre Türkiye ile KKTC ilgili bakanlıkları arasında Yurtdışı Koordinasyon Ofisi kurulacak. Bu ofisin amacı ise anlaşmada mevcut dostluk ilişkisine dayanarak, gençlik ve spor alanındaki işbirliğini geliştirerek ileri düzeye taşımak olarak açıklandı.

Koordine iki bakanlıkta

Yapılan anlaşma çerçevesinde geliştirilen işbirliği programını Türkiye adına Gençlik ve Spor Bakanlığı hem de KKTC adına Gençlik ve Spordan sorumlu bakanlık tarafından koordine edilecek. Koordinasyon Ofisi’nin görevleri arasında program ve projelerin hazırlanmasını ayrıca denetlenmesi de mevcut.

KKTC uygun görürse uygulanacak

Türkiye’de Gençlik ve Spor Bakanlığı tarafından gerçekleştirilecek projeler, KKTC yetkilileri tarafından uygun görülmesiyle uygulanacak. Ofisin bir diğer görevi ise öğrenciler için barınma ve burs imkanlarının geliştirilmesi ve KKTC hükümetine bu anlamda yardım sağlanması olarak belirtildi.

belge-005.jpg

İşletme de koordinasyon da ofiste

KKTC ile TC hükümetleri arasından yapılacak proje anlaşmaları çerçevesinde Türkiye Cumhuriyeti, KKTC gençlik kampları, spor tesisleri ve gençlere yönelik kültür ve spor faaliyetlerinin yapılması için yardım sağlayacak. Anlaşmada kurulacak kamp ve tesislerin işletmeleri de koordinasyon ofisine veriliyor. Bu noktada KKTC’deki bazı gruplar buna karşı çıkıyor.

Personeli Türkiye seçecek

Anlaşma kapsamında yapılacak spor tesisleri, gençlik kampları ve kültür sanat tesislerinde çalıştırılacak mahalli personel dahil tüm personel Türkiye Cumhuriyeti seçecek ve istihdam edecek.

Anlaşmaya göre Türkiye Cumhuriyeti’nin üstleneceği yükümlülükler şöyle; “Ofis çalışmaları için gerekli olan malzeme ve donanımları sağlamak, Ofisin mahalli personeli dahil olmak üzere koordinatörü ve personelini seçmek, istihdam etmek ve ücretlerini ödemek, ofisin ulaşım ihtiyaçları için gerekli ulaşım hizmetlerini sağlamak, gençlik ve spor alanında ortak çalışmalarla proje destek programları hazırlamak, KKTC ve ofis tarafından belirlenen projeleri desteklemek ve yürütmek, ofisin elektrik, su, ısınma ve haberleşme giderlerini karşılamak ve KKTC tarafının talebi üzerine mahalli personele ödenen ücretler hakkında bilgi vermek.”

Personel ve ailelerine ayrıcalık sağlanacak

Türkiye’den tesislerin yapımı için gelen personele ayrıcalıklı ülke vatandaşlarına sağlanan tüm kolaylıklar da sağlanacak. Personelin tüm ikamet ve sair hizmetleri de sağlanacak. Pasaport kontrol noktalarında personele kolaylık da sağlanacak.

Vergi de alınmayacak

Uygulama projelerde kullanılmak üzere, KKTC’de alımı yapılacak veya TC Gençlik ve Spor Bakanlığı tarafından KKTC’ye gönderilecek ekipman ve malzemeler, gümrük vergisi ve fiyat istikrar fonundan muaf tutulacak.

İki bakanlık arasında yapılan anlaşmayla Yurtdışı Koordinasyon Ofisi ülkede gençlik ve spor bakanlığı gibi hareket edebilecek. Anlaşmaya göre ofise, KKTC Gençlik ve Spor Bakanlığı’ndan sorumlu kurumlara ve yüksek öğretim kurumlarına sağlanan tüm muafiyetler uygulanacak.

Ofis ne vaat ediyor?

Anlaşma ile KKTC’deki spor tesislerinin inşası ile var olan spor tesislerin modernizasyonunun sağlanmasına ofis tarafından hibe katkı verilmesi, Gençlere yönelik eğitim, kültür ve spor faaliyetlerinin yapılmasına yönelik, malzeme ve ekipman desteği sağlanmasına ofis tarafından hibe katkı verilmesi, KKTC Gençlik Dairesinin işleteceği gençlik merkezlerinin inşaatına ve işletmesine; ofis tarafından hibe katkı verilmesi, İlk etapta bu tesisler için Türkiye Cumhuriyeti Gençlik ve Spor Bakanlığı yaklaşık 13.000.000 (onüç milyon türk lirası) bütçe ayrılması vaat ediliyor.

Özgürgün: Sporda tek yetkili benim

Başbakan Hüseyin Özgürgün ise Havadis’e yaptığı açıklamada Koordinasyon Ofisi açılması konusunda yaşanan endişelerin yersiz ve gereksiz olduğunu ifade etti.

Özgürgün, gençlik ve sporun denetimi ve yönetilmesinin Türkiye’ye verilmesinin mümkün olmadığını ifade ederek, “Gençlik ve spor Başbakanlık’a bağlı. Ben bu noktada Gençlik ve sporun Türkiye’nin denetimine ve eline verilecek olması tartışmalarının doğru olmadığını düşünüyorum. Bu yetkiler tamamen bana ait, ne başka bir kuruma ne de başka bir ofise bu yetkilerin devredilmesi durumu yok. Halkımızın bu noktada hiçbir endişesi olmasın. Gençlik ve spor benim hassas olduğum konular bizzat benim ilgilenmek istediğim için Başbakanlık altına aldırdım” dedi.

Özgürgün, Koordinasyon Ofisi’nin çalışması noktasında ise şunları söyledi: Türkiye’nin bize bir şey dayatma noktasında olmadığını iyi biliyorum. Gerek denetleme gerekse yönetme noktasında KKTC’den bir talep gelmemesi durumunda bir girişimler olmayacak. Bu noktada herkesin içi rahat olsun.”

Çeler: Gençliği Türkiye’ye emanet edecekler

Toplumcu Demokrasi Partisi Girne Milletvekili Zeki Çeler, Koordinasyon Ofisi anlaşmasına karşı olduklarını ifade ederek, bu protokolün yürürlüğe girmemesi için ellerinden gelen yapacaklarını söyledi. Çeler, protokolün 2014 yılında Serdar Denktaş ve dönemin Türkiye Gençlik ve Spor Bakanı Akif Çağatay Kılıç tarafından imzalanan bir protokol olduğunu söyledi.

2014 yılında bu protokolü Meclis’ten sunuş olarak geçirmeye çalıştıklarını ancak Anayasa’nın 90. Maddesi gereği bunun onay yasası olmadan yürürlüğe girmesinin mümkün olmayacağını dönemin hükümetine söylediklerini söyledi.

Çeler kendilerinin itiraz etmelerine rağmen Meclis hukukçularından alınan bilgi ile bunu geri çekmek zorunda kaldıklarını kaydederek bu protokolün bir yıl sonra 2015 yılında tekrar gündeme geldiğini kaydetti.

Onay Yasası ile birlikte Meclis gündemine getirdiler

Çeler, son gelinen aşamada UBP-DP hükümetinin bu protokolü Anayasa’ya uygun şekilde onay yasası ile birlikte Meclis’e gönderdiklerini belirterek bu protokolün içeriğinde Anayasa’da kendilerinin Meclis’teki bağlılık yeminine ters düşecek konular olduğunu söyledi.

Bu anlaşmanın yürürlüğe girmesinin ardından KKTC devletine ait olan devlet kurumlarını başka bir ülkenin KKTC’de açacağı ofisin altına vermek zorunda kalacağını ifade eden Çeler, “Bizim Anayasamızda gençlik ve sporun korunması ile ilgili maddeler bu protokolle birlikte başka bir ülkenin yönetimine verilmiş olacak” dedi.

“Gelecek nesillerin hakları Türkiye’nin eline verilecek”

Gelecek nesilleri başka bir ülkenin açacağı bir ofisin eline verilmek istendiğini kaydeden Çeler, “Protokolde yazan “bu protokole bağlı olarak imzalanacak bütün anlaşmalar geçerli sayılacaktır” maddesi Anayasa’nın 90. Maddesine aykırıdır” ifadelerini kullandı.

“Sadece gençlik ve sporu kapsamayacak”

Çeler, bu protokolün gençlik ve spor diye adlandırılmasına rağmen içeriğine bakıldığında burs, barınma, eğitim ve kültürel maddeler içerdiğini de ifade ederek bundan sonraki dönemde eğitim, spor ve buna benzer gelecek nesilleri ilgilendiren noktalarda da bu ofisin söz sahibi olacağını kaydetti. Protokolün yürürlüğe girmesi ile protokolde bulunan madde nedeniyle bu anlaşmaların Meclis’e sunulmadan da yürürlüğe girebileceğini belirtti.

“İptal edilse bile devam edecek”

Çeler sözlerine söyle devam etti: Bu protokol seçim olup başka bir hükümetin iktidara gelmesi ile protokol bitmeden 6 ay öncesine kadar iptal edilebilecek. Ancak hale hazırda var olan protokolün çalışmaları devam edecek etkisiz kılınmayacak.

“Bazı kesimler aranıp ikna edilmeye çalışılıyor”

Çeler, protokolün desteklenmesi için bazı kesimlerin aranarak ikna edilmeye çalışıldığını belirtti. Çeler, “Elçiliğin bu konuda bazı muhtarları, belediye başkanlarını, dernekleri, spor kulüplerini arayıp da bu konuda bilgilendirme yaptığı, ayrıca “bu imzalanırsa 13 milyon TL gelecek biz bu parayı dağıtacağız ve denetleyeceğiz” dediği ifade ediliyor” dedi.

“Protokoldeki ifadelerin ucu açık”

Zeki Çeler, protokolde yazan bazı ifadelerini ucunun çok açık olduğunu kaydederek, bu nedenle protokolün amacından sapıp çok yetkili bir ofis kurulmaya yönelik bir çaba içerisinde olunduğu endişesi taşıdıklarını belirtti.

Çeler sözlerine şöyle devam etti: Protokolde Madde 1’de “Taraflar iki ülkenin gençlik ve spor alanlarında gelişmelerine katkı sağlamak amacıyla mümkün olan en üst düzeyde geliştirmek için gereken tüm tedbirleri alır” deniyor. Bu kadar geniş bir açıklama doğru değildir.

Bu protokol ile ilave anlaşmalar imzalanabilecek, biz buna da karşıyız. Başbakanlık tarafından koordine edilecek olan protokol ile bizim kurumlarımız etkisiz hale getirilecek.

Bu protokolle yapılacak projeler başka bir ülke tarafından denetlenecek. Bunun kabul edilesi mümkün değildir. Denetleyici KKTC kurumları olmalıdır. Bizim kurumlarımız bu ofisi denetleyemezken onlar bu kurumu denetleyebilecek. Bu da Anayasa’ya aykırıdır.

Bu kurum burs verebilme yetisine de sahip olacak. İstediğine istediği şartlarda burs verecek.”