Hüseyin Çiçek

Gazimağusa’ya bağlı Korkuteli köyünde geçimini hayvancılık ile sağlayan vatandaşlar sıkıntılarını  Diyalog’a anlattı. Devletin kendilerine sahip çıkmadığından yakınan üreticiler, özellikle son yıllarda yaşanan kuraklığın kendilerini oldukça kötü etkilediğini dile getirdi. Hayvancılık ile uğraşmayan şahıslara da hükümet tarafından tarla icar edildiğini iddia eden hayvan üreticileri, bu uygulamanın geçimini hayvancılık ile sağlayanlara büyük haksızlık olduğunu savundu. 

Karakuzu: "Tarla icarları adil olsun"

Hayvancılıkla uğraşan Korkuteli Köyü muhtarı Fettah Karakuzu, köydeki hayvancının 3 yıldır kuraklıktan mağdur olduğunu söyledi. Hayvanlardan elde edilen gelirin yem ihtiyaçlarını dahi karşılamadığını belirten Karakuzu, hayvancıların % 95’inin ticari bankalardan aldığı kredi ile hayatlarını sürdürmek zorunda kaldığını ifade etti. Hayvancının kuru yem bitkisi temin edebilmesi için maliyenin icarladığı tarlaların öncelikli olarak hayvancıya icarlanması gerektiğini söyleyen Karakuzu, bu tarlaların adil bir şekilde dağıtılmasını istedi.  Korkuteli köyünde 300 baş havanı olduğunu anlatan Karakuzu, devletin verdiği arsanın sadece 50 dönüm olduğunu aktardı. 

“Adaletsizlikler var…”

Hayvancılık ile uğraşmayan ve emekli olan kişilere 100 ile 150 dönüm arası tarla icar edildiğini belirten Karakuzu, bunun hayvan üreticilerine karşı büyük bir adaletsizlik olduğunu savundu. Korkuteli köyünün 1974 yılından beri bi fiil hayvancılık la uğraştığını anımsatan  Karakuzu, Tarım bakanlığından köylerindeki hayvancılık bölgesine parazit ile mücadele için koyun yıkama havuzu ve bir hayvan ölüsü atığı yeri yapmasını talep etti.

Hayvan üreticileri ne dedi ?

Türkay Abiç: 

“Bizim köyümüzdeki büyük ve küçükbaş hayvancılığı resmen bitirdiler. 2 buçuk yıl önce başlayan kuraklık belimizi büktü. Kuraklık yaşanmadan önce yurt dışına bala ihraç edildi, bunun üstüne bir de kuraklık eklenince bala sıkıntısı çekmeye başladık. Elinde biraz balası olanlarda yüksek fiyat talep edince ve devlet de bala getirmekte geç kalınca, bu durum bizi oldukça kötü etkiledi. Hayvancılar elindeki hayvanları düşük fiyattan kasaplara satmak zorunda kaldı. Devlet süt parasını zamanında ödemiyor,  bu da bizi olumsuz şekilde etkiliyor. Biz kasaplara etin kilosunu 12 TL’den satıyoruz, kasaplar vatandaşa 30-40 TL’den, aradaki farka bakarmısınız? Devletimiz ne yazıkki çiftçilik yapan ile yapmayanı ayırt etmiyor, hayvancılık ile uğraşmayan kişilere de tarla icar ederek hayvancıların haklarını yiyor.  Bu sene de yağmur yağmasaydı hayvanlarımızı ovaya sürüp sahip çıkmayacaktık.  Durumumuz çok kötü devletin bir an önce çözüm bulmasını istiyoruz.”

“10 yıldır Brucella taraması yapılmıyor…”

Bekir Ablay: 

“Sorunlarımız aşırı derecede büyük, kuraklık nedeni ile 200  koyunumdan sadece 60  koyun kaldı, onlar da bitince çocuklarıma ne yedireceğimi bilemiyorum.  Devlet topladığı paraları ancak maaşlara veriyor, hayvancıya hiçbir şekilde destek olmuyor,  Avrupa’da gerektiği zaman maaşlardan bir miktar kesinti yapılıp, hayvancılara aktarılıyor, ancak burda hayvancıyı düşünen yok, özellikle küçük baş hayvancılığı bitirdiler.  Hükümetin sorunlarımıza acilen çözüm bulmasını istiyoruz.  Bir de 10 yıldır Brucella hastalığı taraması yapılmıyor, eskiden yılda bir defa yapılmaktaydı, ancak son 10 yıldır yapılmıyor. Brucella insanlara da geçen bir hastalıktır, o yüzden bu kontrolün yapılması son derece önemlidir.

Yaşar Acu: 

“Kuraklık bizi resmen mahvetti, devlet destekleri zamanında ödenmiyor, küçük baş hayvanlarda % 60 azalma var. Hayvancılık resmen bitmek üzere. Tarım bakanlığı çiftçiye 3’üncü sınıf insan muammelesi yapıyor, çiftçi ve hayvancının bu ülkede ne yazık ki değeri yok.”

Ali Örsdemir: 

“Kuraklık belimizi büktü, benim birçok hayvanım telef oldu, bu seneki zayiatı daha önce hiç vermemiştim, hayvanlarımı satmaya çalıştım fakat hiç kimse de almıyor, çok kötü durumdayız.”