Birinci, Karpaz Özel Çevre Koruma Bölgesi’nin 2008 yılından beri Çevre Yasası ile ÖÇKB, Eski Eserler Yasası ile Doğal ve Arkeolojik SİT Alanı, Karpaz Emirnamesi ve Taslak Ülkesel Fiziki Planda da ‘’Mutlak Koruma Alanı’’ olarak işlenmesine rağmen, bu nadide değeri, devlet ve hükümet olarak korumakta acizlik içerisinde olunduğuna dikkat çekti. Pembe Birinci, adı içerisinde ‘Koruma’ olan bölgenin tam tersine gözden çıkarılmışçasına tahrip edilerek ve korunmayarak, barındırdığı değerleri kaybetmeye başladığı uyarısında bulundu.

Tüm Akdeniz Bölgesindeki üçte birlik flora ve fauna habitatlarına ev sahipliği yapan Karpaz Özel Çevre Koruma Bölgesi’nin sadece Kıbrıs için değil, tüm Akdeniz için önemli bir koruma alanı olduğuna dikkat çeken Birinci, bu önemli gerçeğe rağmen, bölgeye yüzlerce kaçak yapı yapılarak, denizlerdeki kirliliğin artmasına, karada ve denizde bulunan canlı türlerinin yok olmasına, bölge üzerinde kirli amaçları hedefleyen elektrik tellerinin yangın tehdidi oluşturmasına devletin bir çok makamının halen göz yumduğunu vurguladı.

Karpaz Özel Çevre Koruma Bölgesi’nin yasalar katında koruma altında olduğunu, bu yasaların çiğnenmesi uğruna yapılacak her türlü faaliyetin hükümetin sorumluluğu altında olacağını belirten Pembe Birinci, “Bakanlar Kurulu’nun aldığı bir karar ile “Karpaz Özel Çevre Koruma Bölgesi Düzenleme ve Yönetim Komitesi” oluşturulmasını olumlu karşılasak da, aynı hükümetin geçmiş dönemki hizmetlerinde bölgeye kalıcı zararların verilmesine seyirci kaldığı, hatta, bilakis bölgenin doğasına uygun olmayan yanlışları olduğunu bilinci ile kurulan komitenin takibini her kesimin yapması gerekmektedir. Karpaz Özel Çevre Koruma Bölgesi alanının tüm sorunlarından arındırılması için hızlı davranılması gerektiği inancı ile yola çıkıldığını umar, komitenin zaman geçirici bir sürece itilmemesi için gerekli takibi TDP olarak yapmayı sürdüreceğimizi kamuoyu ile paylaşırız” ifadelerini kullandı.