Kıbrıs Türk Esnaf ve Zanaatkarlar Odası, Devlet Planlama Örgütü (DPÖ) tarafından hazırlanan “Orta Vadeli Program” taslağında ülke ekonomisi ve toplum refahı için çok önemli olan ve üzerinde çalışılması şart olan katma değerin nasıl artırılacağı konusunun yer almadığını savunarak, eksiklerin düzeltilmesini istedi.

Oda, ülke için aslolanın kalite gözetilerek hizmetlerin geliştirilmesi ve tüketim ihtiyacını azami ölçüde karşılayacak şekilde üretimin örgütlenmesi olduğunu vurguladı.

Kıbrıs Türk Esnaf ve Zanaatkarlar Odası, hükümetin talebiyle Devlet Planlama Örgütü tarafından Türkiye ile 2016’da imzalanacak protokol konusunda hazırlanan ve Sosyal ve Ekonomik Konsey’de de görüşülen “Orta Vadeli Program” taslağıyla ilgili değerlendirmelerini açıkladı.

Odanın görüşlerini DPÖ’ye ulaştırdığı belirtilen açıklamada, bu görüşler özetlendi.

“KATMA DEĞERİN NASIL ARTIRILACAĞI TASLAK PROGRAMDA YER ALMADI”

Tasarının ve taslak metnin daha çok mali politikalarla ilgili olduğu ve esas ruhunu da bütçe dengesini sağlamak için mali kurallar ve mali kurallara ilişkin sıkı disiplinin oluşturduğu kaydedilen açıklamada, “Ancak ülke ekonomisi ve toplum refahı için çok önemli olan ve üzerinde çalışılması şart olan katma değerin ülkede nasıl artırılacağı taslak programda yer almamıştır” denildi.

Turizm ve eğitimin taslağa öncelikli sektör olarak girdiği, ancak diğer sektörlerle ilişkisinin sektörlerin birbirini tamamlama zorunluluğu ve bu bağın nasıl kurulacağının yine es geçildiği görüşü ifade edilen Esnaf Odası açıklamasında, şöyle denildi:

“ASLOLAN ÜRETİMİN ÖRGÜTLENMESİ”

“Özellikle bu sektörlere teşviklerin çok büyük kısmının gittiği düşünülürse, buna açıklık getirilmesinin önemi ortadadır. Oysa ki aslolan, kalite gözetilerek hizmetlerin geliştirilmesi ve tüketim ihtiyacını azami ölçüde karşılayacak şekilde üretimin örgütlenmesidir. Bu şekilde ülkede emtia ve hizmet üretiminin artması sayesinde ithalat baskılanmakta, toplumun üretime katılımı artmakta, toplumda daha adil bir gelir dağılımı yaratılmakta ve dış ticaret dengesi kabul edilebilir seviyelere çekilebilmektedir; yol budur.”

Esnaf ve Zanaatkarlar Odası açıklamasında, gelir dağılımının bozulması, kesimler arasında uçurumun ve borçların artması gibi sorunlara işaret edilerek, “sermayenin, rantın ve servetin vergilendirilmesi gerekliliği birçok kesim tarafından ifade edilmesine rağmen, bunun programa girmediği” belirtildi.

“DANANIN KUYRUĞUNUN KOPTUĞU NOKTA”

Açıklamada şu değerlendirmeler de yer aldı:

“Mali disiplin, mali kurallar, mali harcamalar, borç stokunun büyüklüğü sıkça vurgulanırken, mali açık, vergi toplanarak, kayıt dışı ekonomi kayıt altına alınarak ve daha çok yabancı sermaye yatırımları üzerinden büyüme sağlanarak kapatılması planlanmakta, sorunların bu şekilde aşılabileceği düşünülmektedir. Oysa dananın kuyruğunun tam da koptuğu nokta burasıdır.

Özellikle 2000’lerden bu yana çok sayıda otel- casino açılmış, üniversite sayısı alıp başını gitmiş, bütün bunlardan dolayı da sağlanan büyümeden bütçenin yerel gelir oranı artmıştır, ancak gelinen aşamada sorunlar kartopu gibi büyümeye devam etmiştir. Sadece devletin iç ve dış borç toplamı, Gayri Safi Milli Hasıla’nın üzerindedir, bu durum da söylediklerimizi kanıtlıyor. Bu verilerden görüldüğü üzere bütçe dengesi sağlanamadığı gibi, ne gelir dağılımında adalet, ne de alım gücünde artış sağlanamamış, aksine daha da bozulmuştur.”

“2010’DAN BU YANA BORÇLAR YÜZDE 167 ARTTI”

Esnaf Odası açıklamasında, “2010’dan bu yana borçların yüzde 167 arttığı, sosyal güvenlikte açıkların büyüdüğü, mahkemeye düşmüş alacak verecek davalarının neredeyse 40 bine ulaştığı, vergi ödeme yeteneğinin sektörlerin yüzde 80’i için bittiği, işgücüne katılım oranının düştüğü” belirtilerek, taslak programda bunlara yönelik politika önerilmediği savunuldu.

“HÜKÜMET PROGRAMININ ÇOK GERİSİNDE”

Taslak programda 3 yılda yüzde 3.5 büyüme tahmininin “vahşi rekabet” koşullarında topluma pay düşmeyeceğini gösterdiği kaydedilen açıklamada, bazı kesimlerin taslak programı parti ve hükümet programlarına benzettiği, oysa Esnaf ve Zanaatkarlar Odası’nın, taslaktaki görüş ve önerilerin mevcut hükümet programının çok gerisinde kaldığını gördüğü belirtildi.

Açıklamada, taslaktaki eksiklerin düzeltilmesinin şart olduğu ifade edilerek, ekonomi politikalarının sorgulanması, gözden geçirilmesi istendi.