Abbas ELMAS

Hamza Ersan Saner, “Kıbrıs Türk Hava Yolları’nı kim batırdı?” sorusunun gerçekten sorulması gereken en önemli sorulardan biri olduğuna değinerek, “Her ne kadar KTHY benim bakanlığım dönemimde battı gibi görünse de benim bakanlığımın 31’inci gününde iflası açıklandı. 36 yıllık kurumu ancak 31 gün yönetme şansı buldum. 36 gün bile idare edemedim ve görevi devraldığım ilk gün KTHY’yi ziyarete gittim” dedi.

"Eroğlu şirketin durumuyla hep yakından ilgilendi"

Maliye Eski Bakanı Ahmet Uzun’un Yeni Bakış’a yaptığı açıklamalarını üzüntü ile karşıladığını ifade eden Saner, Dr. Derviş Eroğlu’nun Başbakan olduğu dönemde Ulaştırma Bakanı Hasan Taçoy’a sürekli KTHY'nin durumunu sorduğunu ve Taçoy'un "Merak etmeyin efendim batmaz slot’ları var satarız ve kurtarırız" yanıtını verdiğini anımsattı.

"2 yıllık bilanço kayıptı"

Saner, Derviş Eroğlu’nun Bakanlar Kurulu’nu atadığı ilk günden itibaren KTHY konusunu sürekli gündeme getirerek sorguladığını ve şirketin bilançolarını talep ettiğini anlatan Saner,  "Birtakım bilgi ve belgeler geldi ancak şirketin 2 yıllık bilançosu ortada yoktu" şeklinde konuştu.

"CTP mutlaka biz yöneteceğiz dedi"

KTHY’nin hisselerinin nasıl devralındığı ve devredildiği konusunun da çok önemli olduğuna değinen Saner, “Kıbrıs Türk Havayolları’nı  mutlaka biz yöneteceğiz diyerek, havacılık sektöründe bilgimiz ve vizyonumuz olmamasına karşın, yaşanan gelişmeleri iyi takip edemeyen şu anki vizyonsuz CTP-DP Hükümeti KTHY’nin iflasının önünü açtı. Dünyada havayolu şirketleri büyük şirketlerle evlilik ve ortaklık yaparken biz, THY gibi bir devden ayrılarak KTHY’nin batışını orada başlattık” diye konuştu.

"KTHY'nin 30 otuz günü kaldı diye yazı geldi"

Bu batış sürecinin başlamasından sonra dirayetsiz ve bilinçsiz bir yönetim kadrosuyla KTHY’nin tamamen batmasının sağlandığına dikkat çeken Saner, geriye kalan her şeyin teferruat olduğunu söyledi. Kendisinin Bayındırlık ve Ulaştırma Bakanlığı’nı devraldığı gün Türk Sivil Havacılık Kurumu’ndan ‘KTHY’nin son 30 günü kaldı’ yazısı aldığına dikkat çeken Saner, böyle bir dönemde göreve başladığını ve KTHY’nin borçlarının yeniden yapılandırılması için yüz milyon dolara ihtiyaç olduğunu kaydetti.

"Özcafer’in raporunda gerçekler tüm çıplaklığıyla yansıtılıyor"

CTP’nin büyük yaygaralarla açıklanmasına engel olduğu ve bir türlü açıklanmayan Afet Özcafer Başkanlığındaki Ad-Hoc Komite  raporunda bu detayların hepsinin var olduğunu belirten Saner, uçak kiraları, uçak kiralarında yapılan sözleşmeler, motorların bakımı, servise giden motorların Malezya’da çıkması gibi unsurların,  iflası hazırladığını söyledi. Kıbrıs Türk Havayolları’nın sadece ‘Turkish Technic’  firmasına 13 milyon dolar borcu olduğunu belirten Saner, Ahmet Uzun’un borçların yapılandırılmaması iddiasını yanıtlayarak KTHY’nin hisseleri satın alındığında 30 milyon TL ödeme yapıldığını, bir o kadar borcun da ‘Turkish Technic’ tarafından silindiğini kaydetti. Bunların konuşulmadığını ifade eden Saner, CTP Hükümeti’nin KTHY konusunda olduğu gibi şu anda da Kıbrıs Türk Elektrik Kurumu’nu batırmaya çalıştığını söyledi.

"Bunlar KIB-TEK'i de batıracak"

“Yarın biz iktidara geldiğimizde Kıbrıs Türk Elektrik Kurumunu da batmış bulacağız . Açık söylüyorum. Kıbrıs Türk Havayolları’ndaki beceriksizliği şimdi KIB-TEK’te gösteriyorlar” diye konuşan Saner, 2010 yılında KTHY’nin iflasını araştıran AD-HOC Komite’nin kendi görüşüyle oluşturulduğunu ve KKTC Meclisi tarihinde bir bakanın kendi himayesindeki bir kurumun araştırılması için AD-HOC Komite kurulması görüşü belirten ilk vekil olduğunu kaydetti. “KTHY’yi dönemin Ulaştırma Bakanı batırdı” diyenler olduğunu ve bu yüzden kendi görüşüyle komite kurdurduğunu vurgulayan Saner, komitenin kurulduğu ilk 1 yıl 3 kez toplandığını, uzatma kararı alındığını ve bir yıl sonra komite oluşturulmadan olayın kapatıldığını söyledi. O dönemde kurulan komitenin başkanlığını CTP kanadından bir milletvekilinin yürüttüğüne dikkat çeken Saner, komitenin bir türlü sonuçlandırılmadığını anımsattı. Afet Özcafer başkanlığında kurulan son Ad-HOC Komite’nin hazırladığı raporun bütün gerçekleri yansıttığını yineleyen Hamza Ersan Saner, “Ama bu rapordaki suçlamaların tümü CTP’ye ait olduğu için rapor bir türlü Meclis’ten çıkarılmadı ve hasıraltı edildi. Rapor şu anda var ama kimse tarafından kullanılmıyor” dedi. 

"Slot’ların fiyatı iddia edildiği kadar değildi"

Kıbrıs Türk Hava Yolları’na ait olan slot’ların iddia edildiği gibi yüz milyon TL değerinde olmadığına dikkat çeken Saner, Türkiye Sivil Havacılık Kurumu ile yaptıkları görüşmeler neticesinde Heathrow Havalimanı’ndaki KTHY’ye ait 3  slot’un fiyatının 8 milyon Euro’nun altında olduğu anlaşıldığını kaydetti.  Saner, slot’un bir hak olmadığını, KTHY’ye sağlanan bir ayrıcalık olduğunu söyledi. Bu slot’ları THY’ye havale etmek istediklerini ifade eden Saner, bunları yapmaya uğraşırken uçuşların durduğunu söyledi. Saner,  İngiltere Sivil Havacılık’tan acil iniş istenildiğini ve akabinde izin verildiğini kaydederek, daha sonra bu slot’ların THY’ye aktarılmak istendiğinde ise İngiltere Sivil Havacılık Kurumu’nun batış yazısı gönderildiği için slot’ların geri alındığı ve havuza aktarıldığı yönünde kendilerine bilgi verdiğini kaydetti.

"İflas açıklanınca slot’lara İngiltere el koydu"

İngiltere Sivil Havacılık Kurumu’na iflas verildiği için slot’ların bir daha geri alınamayacağını belirten Ersan Saner, Heathrow Havalimanı’nda bulunan slot’ların İngiltere Sivil Havacılık Kurumu’nun havuzuna düştüğünü ve o slot’ları isteyenlerin İngiltere Sivil Havacılık’tan satın alabileceğini söyledi.

Kıbrıs Türk Hava Yolları’nın batmasındaki en büyük nedenlerinden birinin ise Hava-Sen olduğunu iddia eden Saner, “Havayolu şirketi mali kriz yaşadığı dönemde sendika maaşlardan yüzde 15 indirim yapılmasına izin verseydi borcun yapılandırılması mümkün olabilirdi. Ama sendika yüzde 13.5’da ısrarcı oldu ve maaşlarından kesinti yapılmasını kabul etmedi” dedi.

Kaynak: Yeni Bakış