Kıbrıslı Türk İnsan Hakları Vakfı (KTİHV) Başkanı Emine Çolak, insan hakları konusundaki eksikliklerin acilen giderilmesi talebinde bulundu.

Çolak, 10 Aralık İnsan Hakları Günü nedeniyle yayınladığı mesajda “9. yılına giren KTİHV olarak İnsan Hakları Günü vesilesiyle yapacağımız açıklama, ülkemizde düşüncesi nedeniyle bir bireyin hapis olduğu günlere ilk defa denk gelmektedir” ifadelerine yer verdi.

Vicdani reddin iç hukukun bir parçası olmamasının hiçbir mazereti olmadığını söyleyen Çolak, şöyle devam etti:

“Askerlik yasasını değişmek için gündemine alma iradesini gösteren mecliste, tüm milletvekillerinin, insan haklarının gereğini yapmasını beklemekteydik. 

Milletvekillerimizden beklentimiz, doyumsuz çekirge gibi partiden partiye sıçrama gibi meşguliyetleri bir kenara bırakıp, vicdanına göre hareket edenin hapis edilmesine yol açan ayıpları ortadan kaldırmalarıdır.

Bu yıl içerisinde Ceza Yasası’nda yapılan değişiklikler ile idam cezasının ve eşcinsellere yönelik ayrımcılığın kaldırmış olması gibi iyileştirmeler ise insan hakları konusunda bir gayret ve irade gösterildiği takdirde gerekli değişiklikleri sağlamanın zor olmadığını göstermektedir.”

İfade ve gösteri özgürlüğüne karşı polis tarafından yapılan müdahalelere daha önce birçok kez dikkat çektiklerini ve KTİHV olarak bu olayları raporlandırdıklarını belirten Çolak, açıklamasını şu şekilde sürdürdü:

“Ama artık son günlerdeki müdahalelere karşı kamuoyunun çok geniş ve çeşitli bölümlerinden de tepki seslendirilmiştir. Bu da devlet uygulamalarının artık kendimize yakıştırdığımız standardın çok gerisinde kaldığı inancının yerleştiğini göstermektedir.

Mülteci hakları konusunda iyi niyetli yaklaşımlar ve gelişmeler olmuştur. Ancak iç hukukun parçası olan uluslararası sözleşmelerin mültecilere bahşettiği hakların uygulanmasına yönelik gerekli yasal düzenleme olmaması insan haklarına verilen değerin hala daha yetersiz kaldığını göz önüne sermektedir.

Diğer taraftan işkence, kötü muamele ve onur kırıcı cezanın önlenmesi için de yasal düzenleme yapılması aciliyet kazanmıştır. Bakanlar Kurulu için yapılan araştırma raporunda Veçhi’nin ölmesi ile ilgili olarak kötü muamele yapıldığı ortaya çıkmasına rağmen yasal düzenleme olmadığı için sorumlular gerektiği gibi veya hiç cezalandırılmayacaklardır.

Meclis araştırma komitesinin 2012 yılında Fatih Demirel isimli kişiye işkence yapıldığını tespit etmiş olmasına rağmen,  daha sonra Fatih Demirel isimli kişinin Savcılıkta işkence yapılmadığı şekilde ifade verdiği bilgimize gelmiştir. Bu bağlamda meclisin yapmış olduğu işkence ile ilgili rapora gölge düşmüştür.  Bu hususta doğan çelişkilerin aydınlığa kavuşması için meclisin yeni girişimlerde bulunmasına gerek doğmuştur.”

KTİHV olarak hükümetin ve yasamanın mevcut eksikliklerin acilen düzeltilmesini öncelikleri arasına alması için çağrıda bulunduklarını belirten Çolak, bu konularda artan duyarlılıkla, ülkede yaşayanların artık daha yüksek bir insan hakları standardı beklentisinde olduğu tespitinde bulunduklarını kaydetti.