Kıbrıs Türk Mühendis ve Mimar Odalar Birliği (KTMMOB) Girne 2. Bölge Emirnamesi konusunda yazılı açıklama yaparak, Emirname değişikliğiyle ilgili gelişmeleri, teknik ve usul açısından kaygı ile karşıladıklarını kaydetti.

KTMMOB’dan konuyla ilgili yapılan açıklamada, yapılması gerekenin 55/89 sayılı İmar Yasası’nın, katılımcılığa gerçek anlamda imkan sağlayacak şekilde ivedilikle tadil edilmesi ve paydaşların da katılımıyla Şubat 2017’de Girne İmar Planı'nın tamamlanması için gerekli çalışmaların yapılması olduğu ifade edildi.

Kamu vicdanında kabul görecek yöntemin bilimsel verilere dayanarak İmar Planlarının hazırlanması olduğu ifade edilen açıklamada şunlar kaydedildi:

“Daha fazla vakit kaybetmeden kısa aralarla haksız rekabet ve rant yaratacak emirnameler yayınlamak yerine Bölgesel İmar Planı yürürlüğe konulmalıdır. İmar Planları'nın en kısa zamanda tüm ülkeyi kapsayacak şekilde tamamlanması ve ülkemizi plansızlığa iten mevcut Emirnamelerin yürürlükten kaldırılması gerekmektedir.

Yıllardır Lefkoşa dışında imar planı olmayan KKTC, Fasıl 96 Yasası ve bazı bölgelerde yapılan geçici emirnamelerle yönetilmeye çalışılmaktadır. Geçici emirnameler her hükümet döneminde yatırımcı ve/veya siyasi otoritenin talepleri doğrultusunda bilimsel veriler, ilgili meslek odaları ve sivil toplum örgütlerinin görüşleri yeterince ve/veya hiç dikkate alınmadan   değiştirilmekte ve ülkenin planlı olarak gelişimini daha da zor bir hale sokmaktadır. 

İmar Planı çalışmalarının devam ettiği Girne bölgesinde gündemde olan Girne 2. Bölge Emirname değişikliği kabul edilemez. Yapılması gereken, son emirname değişikliğinde ilgili bakanlık ve hükümet tarafından taahhüt edildiği üzere 55/89 sayılı İmar Yasasının katılımcılığa gerçek anlamda imkan sağlayacak şekilde ivedilikle tadil edilmesi ve Şubat 2017’de paydaşların da katılımıyla Girne İmar Planı'nın tamamlanması için çalışmaktır”

KTMMOB’un imar planlarının hazırlanmasında üzerine düşen görevleri yapmaya hazır olduğu dile getirilen açıklamada, planlamanın günlük kararlar ve geçici emirnamelerle yapılmasının ve sürekli değişiklik taleplerinin gündemde olmasının kabul edilebilir olmadığı ifade edildi.