Gökçebel konuyla ilgili yazılı açıklamasında “Ortadoğu’nun yeniden paylaşılması sürecinde başat rol kapmaya çalışan AKP politikaları Türkiye’yi oluk oluk kana bulamıştır” ifadelerine yer verdi.

“AKP’nin Kıbrıs’ın kuzeyinde okul, hotel, gazino, kumar, limanlar, enerji, su ve eğitimin kontrolünü ele geçirmek, emeği köleleştirmek ve dönüştürmek için yaptıkları, Türkiye’de yaptıklarıyla aynıdır” diyen Gökçebel, şöyle devam etti:

“Uluslararası sermayeyle ortak, uyumlu politikalar Türkiye’yi iç savaşa sürüklemiştir. Aynı politikalar Kıbrıs’ta da uygulanmaya çalışılmaktadır. Su yönetimi de iflas etmiş bu politikaların bir parçasıdır.”

En kötü çözüm ve barışın, en kazançlı savaştan daha karlı olduğunu dile getiren Gökçebel, bir an önce hem “Kürt sorununun”, hem de Kıbrıs sorununun diyalogla ve barışçı yaklaşımlarla çözüme kavuşturulmasını istedi.

İşte KTOEÖS'ün açıklamasının tam metni:

Emperyalist sömürgecilik Ortadoğuyu yeniden paylaşılırken, yeni sınırlar çizilirken bölge de kan gölüne döndürülmüştür. 

Orta doğunun yeniden paylaşılması sürecinde başat rol kapmaya çalışan AKP politikaları Türkiyeyi de oluk oluk kana bulamıştır. Sıfır sorun, ileri demokrasi, kürt sorununu, Kıbrıs sorunu çözümü gibi kulağa hoş gelen hedeflerden bahseden, ekonomiyi uçuracağını sanan, orta doğunun liderliğine soyunan AKP bütünüyle Türkiyeyi çıkmaza sürüklemiş Kıbrıs’ta da dibe vurmaya doğru gitmektedir. Sözde arap baharı, demokrasi vadedenler yeni sömürge politikalarını kan dökerek uygularken, acımasızca dizayınlar yaparken AKP bu krizin içine çekilmiştir.

Küresel sermaye kaynak, enerji, hammadde sağlamak için ülkeler parçalanırken, kaynaklarına el konulurken, emek dönüştürülerek, mal ve hizmetler, para da da serbestçe ve sermayenin çıkarlarına hizmet edecek şekilde ayarlanarak küresel ekonomiye eklemlenlemektedir. AKP ve Erdoğana BOP projesinde verilen göstermelik rol bitmek bir yana, Türkiyeyi bitirme noktasına getirmiştir. Bu gün orta doğudaki savaş Türkiyenin içine sıçramıştır. Çocuklar, kadınlar, siviller ölmekte, Türkiye kardeş kavgasına çekilmekte, kaos ve savaş her geçen gün büyümektedir. 

Türkiye küresel sermayeye eklenirken gerici, baskıcı bir iktidara dönüşen AKP sorun çözemez duruma gelmiştir. Başrol kapmaya çalışan figüran rolundeki AKP bölgedeki istikrarsızlık, kaos ve savaş ortamına ülkesini sürüklemiştir. Bu arada eğitim muhafakazarlaştırılmış, sendikalar, demokrasi zayıflatılmış, yargı, polis partileştirilmiştir. Özelleştirme ile kamusal kurumlar AKPli ortaklıklarla uluslararası şirketlere peşkeş çekilmiş, taşeronlaşma yöntemleriyle emekçiler güvencesiz, sigortasız, geçici ve köleleştirilmiştir. Küresel sermayeye kaynak, hammadde ve enerji veremeyen Türkiye emeği dönüştürerek, örgütsüz, güvencesiz, ucuz ve elastik hale getirerek uluslararası sermayeye hazırlamıştır. En kötü barış, savaştan iyidir.

AKP nin Kıbrısın Kuzeyin de okul, hotel, gazino, kumar, limanlar, enerji, su kontrolünü eğitimi ele geçirmek, emeği köleleştirmek, dönüştürmek için yaptıkları Türkiye'de yaptıkları ile aynıdır. Uluslararası sermaye ile ortak, uyumlu politikalar Türkiyeyi iç savaşa sürüklemiştir. Aynı politikalar Kıbrısta da uygulanmaya çalışılmaktadır. Su yönetimi de iflas etmiş bu politikaların bir parçasıdır.

Çağrımız Emperyalist çıkarcı küresel sermaye sarmalına dolanmış AKP'nin sığ politikalarına karşın gerek bölge halkları, gerek Türkiye halklarının, yurttaşlarının veya Kıbrıstaki halkların sağduyu ve aklı selimle bu sarmaldan, kaostan, savaştan çıkamaya yardımcı olacak politikaları geliştirmeye çalışmalarıdır. İyi niyetli ve gerçekçi, barışçı davranmaları, AKP'yide buna zorlamalarıdır. AKP kurmayları da önce ülke içünde sonra bölgedeki savaşı bitirecek, normalleşmeyi sağlamak için adım atmalarıdır. Kürt ve kıbrıs sorunun çözümüne herkes yardımcı olmalı. Çocukların, masum insanların kan ve göz yaşı durmalıdır. Kardeşler birbirini öldürmemeli, kucaklaşmalıdır. En kötü çözüm ve barış en kazançlı savaştan daha karlıdır. Bir an önce kürt sorunu da kıbrıs sorunu da diyalogla, barışçı yaklaşımlarla çözüme kavuşturulmalıdır. Geç olmadan başarılmalı, kan akıtılması bir an önce durdurulmalıdır.