Kıbrıs Türk Orta Eğitim Öğretmenler Sendikası (KTOEÖS) Başkanı Tahir Gökçebel “reform” adı altında hazırlanan Kamu Görevlileri Yasa Tasarısı’nın kazanılmış hakları budarken, verimlilik, şeffaflık, objektiflik, hesap verebilirlilik temel ilkelerden yoksun hazırlandığını savundu.

Geçiciliğin kaldırıldığının söylemesine rağmen sözleşmeli personel uygulamasının devam ettiğini kaydeden Gökçebel, kamu ve diğer alanlarda popülizm, partizanlıkla var olan yasaların çalışmadığını, buna karşın yeni yasa yapılarak kamunun reform edileceğinin söylendiğini ifade etti.

Gökçebel, yazılı açıklamasında, var olan yasaları çalıştırmayanların, yeni yasa ile de istenilen sonuca ulaşmayacağını belirterek, bu yasayı hazırlayanların iş birliği, ortak çalışmayı sağlamak yerine hiyerarşik ve siyasi anlayışları öne çıkardığını savundu.

Gökçebel, kamu reformundan en büyük beklentinin üçlü kararname sisteminin kaldırılması, müşavirliğin sona erdirilmesi ve kamuda siyasilerin denetiminin önüne geçilmesi olarak açıklanırken bir miktar üçlü kararname daraltılmasına olanak veren yeni yasanın, kamu tecrübesi olmayanların dışarıdan atanmasını teşvik ederek kamuyu daha da verimsizleştireceğini ve partizanlaştıracağını iddia etti.

Yasada yer alan olumsuz sicil alanların görevine geri döndürülecek olmasının, sicil amirlerine hiyerarşik siyasi bağımlılığı artıracağını, görev niteliğini artırmayacağını ve kamuyu daha çok siyasileştireceğini iddia eden Gökçebel, bunun “kulluk sistemini” getirecek anlayışlardan sadece bir tanesi olduğu görüşünü belirtti. 

Gökçebel açıklamasına şöyle devam etti:

“Kendi kendini yönetemeyen, ekonomik, siyasi, eğitim, nüfus gibi politikalarını hükmedemeyen, dayatma paketlerin gereklerini ‘reform’ diye sunan siyasi erk reform yapamaz. Siyasi erk önce kendi kendini yönetecek siyasi adımları atmalı, dayatma paketler reddedilerek, sonrasında ise reform gündeme gelmelidir. Kamuda reformun inandırıcı olması için Göç Yasası ivedilikle kaldırılmalıdır. Demokratikleşme, Anayasa, kurumlarını yönetme, nüfus, bağımsız eğitim vs. gibi konularda katılımcı politikalar oluşturulmadan reform olmayacağı bilinmelidir.”

Kamuda objektiflik, verimlilik, şeffaflık ve hesap verebilirlik ilkelerine göre; sosyal adaleti gözeten, demokratikleşen, yasaları çalıştıran bir yapıya kavuşturulacak önlemler alınması gerektiğini kaydeden Gökçebel, yeni yasa tasarısının böyle bir öngörüsü bulunmadığını, eski anlayışlarla yeni yasalar yapılmasının bir anlam taşımayacağını ifade etti.

Gökçebel, atama, yükselme, ödül ve ceza gibi kriterlerin yasalarla objektif hale getirilmesi gerektiğini, bunların uygulayıcısı durumundaki Kamu Hizmeti Komisyonu’nun sil baştan yeni, çağdaş ve demokratik bir yapıya dönüştürülmesi gerektiğini de belirtti.

“REFORM TERBİYE ETME VE KAZANILMIŞ HAKLARI BUDAMA ANLAYIŞI HALİNE GELDİ”

“Reform bir terbiye etme ve kazanılmış hakları budama anlayışı haline gelmiştir” ifadelerini kullanan Gökçebel, yeni kamu yasasında da reform adı altında çalışanların “ücretsiz tedavi hakkının kaldırılması ve ek mesainin izinle ödenmesi” gibi birçok hak budama bulunduğunu savundu.

Gökçebel açıklamasında “Performans uygulaması ile ulaşılmak istenen bir kamu görevlisinin siyasi iradesinin sicil amirine teslim edilmesidir. İş, maaş garantisini ortadan kaldıran, sendikalaşma, örgütlülüğün yok edilmesinin sonuçlarını doğuran anlayışı içermektedir” ifadelerine yer verdi.

Kamu hizmetlerinin nitelikli hale getirilmesi ve bu hizmeti veren çalışanların sorunlarının ortadan kaldırılması gerektiğine işaret eden Gökçebel, kamu personeli arasında büyük adaletsizlik ve eşitsizlik yaratan “Göç Yasası”nın kaldırılması, Sosyal Güvenlik Yasası’nınsa iyileştirilmesi gerektiğini belirtti.

“KAMUNUN ÖZELLEŞTİRİLMESİNDEN KAÇINILMALI”

Kamunun özelleştirilmesinden kaçınılması gerektiğini de kaydeden Gökçebel, şöyle devam etti:

“Ödül ve ceza yaklaşımı verimlilik, hakkaniyet kuralları netleşmelidir. Siyasetin çiftliği haline gelecek kamu alanlarının özerkleştirilerek, demokratikleştirilerek, siyasetten kurtarılması sağlanmalı; denetim kriterlere bağlı olarak sürekli yapılmalıdır.

Kamuda verimliliği arttırmak, çalışanların memnuniyetini arttıracak düzenlemelerle ele alınarak planlanmalıdır. Adına ‘reform’ denilebilmesi için tam bir katılımcı anlayışla hareket edilmelidir. Yasa tek taraflı kuşkulara göre hazırlanmıştır.

Reform yapılırken seçimlerde en çok oy almış olmak ölçü sayılmamaktadır. Reform için halk desteğinin alınması gerekmektedir.”

Gökçebel, KTOEÖS olarak tam demokratik, katılımcılık ve birlikte hazırlanacak iyileştirmelere destek vereceklerini; gizli niyetlerle hak budanmasına müsaade etmeyeceklerini belirtti.