KTÖS, dün gerçekleştirilen eylemde Rum Yönetimi’nin okul çağındaki çocuklara özel izin vererek, bu eylemlere yönlendirmesinin barışa hizmet etmediği gibi, ırkçılığı kendilerine siyasi malzeme yapan adanın her iki yanındaki faşist örgütlere yeni bir dayanışma, kitleselleşme fırsatı yarattığını söyledi.

ELCİL’DEN ANASTASİADİS’E ÇAĞRI

KTÖS Genel Sekreteri Şener Elcil Rum Yönetimi Başkanı Nicos Anastasiadis’e hitaben yaptığı açıklamada, özellikle çalışma saatleri içinde bu eylemlere katılma konusunda teşvikte bulunan Rum Eğitim Bakanlığı’nın doğrudan sorumluluk taşıdığını belirterek, gençlerin siyaseten şekillenmesinde eğitimin öneminin çok büyük olduğunu kaydetti.

Elcil, “Rum Eğitim Bakanı bir yandan iki toplumu yakınlaştıracak, eğitimde güven yaratacak önlemler paketi önerirken, diğer yandan gençleri ırkçı örgütlerin eylemlerine alet edecek uygulamalara teşvik etmesi büyük tezat oluşturan bir siyaset örneğidir” diyerek, geçmişte adadaki ayrılığın temelinin öğretmenler kullanılarak atıldığını söyledi.

Şener Elcil, adanın birleştirilmesi hedefi ile devam eden görüşme sürecine olumsuz etki yapan bu olayın, iki toplum arasında çok ciddi ve zor uğraşlarla yaratılmaya çalışılan “güven inşa etme” sürecine de zarar verdiğini vurguladı. Elcil, “Birleşik Kıbrıs’ta barış içinde yaşamayı, barış kültürünü oluşturmayı hedefleyen ve bunun için uğraş veren bizler, okul çağındaki öğrencileri faşist örgütlemelerin siyasi amaçlarına hizmet etmesine olanak verdiği için Rum Eğitim Bakanlığı’nın bu yanlış tutumunu şiddetle protesto ederiz” dedi.

Bu konuda Anastasiadis’ten somut adımlar beklediklerini söyleyen Elcil, olayın aydınlatılmasını ve sorumluların derhal yargı önüne çıkarılarak en etkili şekilde cezalandırılmasını talep etti.

BKP: “SALDIRGANLAR EN AĞIR ŞEKİLDE CEZALANDIRILMALI, ELAM YASAKLANMALIDIR

Birleşik Kıbrıs Partisi (BKP), neofaşist ELAM örgütünün üç Kıbrıslı Türk’e yaptığı saldırıları şiddetle kınadıklarını belirterek, sorumluların yargılanarak en ağır şekilde cezalandırılmasını ve ELAM örgütünün yasaklanmasını talep etti.

BKP Genel Sekreteri Abdullah Korkmazhan yaptığı yazılı açıklamada, Nikos Anastasiadis hükümetinin bugüne kadar ELAM’ın gerçekleştirdiği saldırılar ve yürüttüğü ırkçı faaliyetler karşısında sessiz kalmasının kabul edilemez olduğunu, zamanında gereken tedbirlerin alınması durumunda gerçekleşen saldırıların yaşanmayacağını savundu.

Korkmazhan, “Faşist örgütlenmeler ve faaliyetlere demokrasi adına özgürlük tanınamaz. Faşizmin olduğu yerde demokrasi yaşayamaz” dedi.

Faşizmin, milliyetçiliğin ve fanatizmin, Kıbrıslı Türk ve Kıbrıslı Rumların ortak vatan mücadelesinin başarıya ulaşmasını engelleyemeyeceğini kaydeden Korkmazhan, BKP’nin Kıbrıslı Türk ve Kıbrıslı Rum ilerici güçleri ile ortak mücadelesini kararlı bir şekilde geri adım atmadan sürdüreceğini ileri sürdü.

Neofaşist ELAM örgütünün gerçekleştirdiği saldırıları tüm Kıbrıslı Rum toplumuna mal etmenin doğru bir yaklaşım olmadığının altını çizen Korkmazhan, saldırıları fırsat bilerek milliyetçiliği körükleyen ve çözüm sürecini berhava etme arayışı içerisine giren kesimlere geçit verilmeyeceğini, çözüm ve barış mücadelesinin daha kararlı bir şekilde yürütüleceğini vurguladı.

ELAM örgütünün saldırılarının ardından, Lefkoşa Arasta çarşısında olay çıkaran faşist ülkü ocaklarını da şiddetle kınadıklarını ve haklarında derhal yasal işlem başlatılmasını talep eden Abdullah Korkmazhan, “ülkücü faşistlere Kıbrıs’ta yer yoktur” dedi.

TARİHSEL DİYALOG VE ARAŞTIRMA DERNEĞİ(AHDR) İLE POST ARAŞTIRMA ENSTİTÜSÜ(POST RI)

"Kıbrıs’ta Uzlaşma Aracı olarak Barış Kültürü Eğitimi” projesini yürüten iki sivil toplum örgütü, Tarihsel Diyalog ve Araştırma Derneği(AHDR) ile POST Araştırma Enstitüsü(POST RI) ise yaptığı açıklamada,  Elam ve benzeri ideolojideki diğer faşist örgütler tarafından ortaklaşa gerçekleştirilen Kıbrıslı Türklere yönelik dünkü şiddet eylemlerini kınadı.

AHDR ile POST RI bu nefret suçunun faillerinin bir an önce adalet önüne çıkarılmalarını ve olayda ihmali bulunan polisler hakkında kovuşturma başlatılmasını talep etti.

Fanatizme, nefret söylemine, ırkçılığa ve nereden gelirse gelsin şiddete tolerans gösterilemez” ifadesine yer verilen açıklamada, bu bağlamda, toplumu oluşturan bireylerin ve özellikle yetkili makamlarda bulunanların ortak katkılarıyla benzer olayların gelecekte bir daha yaşanmaması için seferber olma zamanının geldiğine inandıklarını kaydetti.

Faşizmin ve nefret suçunun önlenmesinde eğitimin öneminin farkında olarak, AHDR ve POST RI devam etmekte olan müzakere sürecinde Kıbrıs'ta barış kültürünün inşası, geçmişin yaralarının sarılması ve farklılıklara saygı gösterilmesi için bir eğitim reformu çağrısı yaptı.