Oda’dan yapılan açıklamada “Ekonomik hayata yön ve şekil vermek konusunda elinde pek fazla araç bulunmayan KKTC hükümetinin, bütçe ve maliye politikaları aracılığı ile bazı düzenlemeler yapabilmesine olanak veren bu aracı nasıl kullandığı veya nasıl kullanması gerektiği, üzerinde hep birlikte düşünmemiz zorunluluğu olan bir konudur” denildi.

Mecliste tartışıldığı şekliyle 2015 yılı bütçesinin, Kıbrıs Türk halkının yaşamakta olduğu sorunlara çözüm bulacak gibi görünmediği savunulan açıklamada çözüm önerilerine yer verildi.

“2015 bütçesinde KKTC ekonomisinin büyümesine ve halkın yaşam seviyesinin yükseltilmesine neden olması beklenen kamusal yatırımlar için yeterli kaynak ne yazık ki temin edilememiştir” denilen açıklamada, 2015 yılı için 386 milyon TL olarak belirlenmiş olan bütçe açığı hedefinin finansmanı konusunda bir öngörü ortaya konulmadığı ve bunun zaten 4.5 milyar TL seviyelerinde bulunan kamu iç borç yükünün bu yıl da endişe vermeye devam edeceği mesajını verdiği kaydedildi.

Açıklamada şu ifadelere yer verildi:

“2015 yılı bütçesinde ekonominin büyümesi ve KKTC halkının refah seviyesinin yükselmesi için yeterli harcama yapılamayacak olmasına karşın, yerel gelirler kaleminde 2014 yılına göre yüzde 11.79 oranında bir büyüme öngörülmektedir. Petrol fiyatlarının düştüğü bir dönemde ise yüzde 15.25 Fiyat İstikrar Fonu gelir artışı öngörülmektedir. Ekonomide beklenen büyüme oranından daha yüksek bir oranda öngörülen yerel gelirlerdeki artış, reel ekonomiden daha büyük bir kaynak çekilmesi, yani daha fazla vergi toplanmasının hedeflendiği anlamına gelmektedir.”

2015 yılında öngörülen gelir artışının, vergi oranlarının yükseltilmesi ve kayıt altında olan vergi mükelleflerinin yükünün artırılması yoluyla değil, vergi adaletsizliğine ve haksız rekabete neden olan vergi kaçaklarının saptanıp kayıt altına alınması yoluyla gerçekleştirilmesi temmenisinde bulunulan açıklamada şöyle denildi:

“Sayın Maliye Bakanı’nın Yerel Bütçe Denkliği hedefinin gerçekleşmesi, yalnızca dolaylı/dolaysız vergi gelirleri ve Fiyat İstikrar Fonu gelirlerinde ekonomik büyüme oranının üzerinde bir artış ile değil, bütçe giderlerinin yüzde 75’ini oluşturan personel giderleri ile cari transferlere yönelik yapısal reformları hayata geçirmek suretiyle sağlanacak gider tasarrufu ile mümkün olabilir.

Ancak, bütçe görüşmeleri esnasında ne Sayın Maliye Bakanı’ndan ne Sayın Başbakan’dan ne de diğer hükümet üyelerinden yapısal reformlara yönelik tek bir kelime edilmemiştir.

Bütçe giderlerinin bir önceki yıla oranla yüzde 8.64 oranında artırılması rağmen sermaye giderlerinde yani kamu yatırımlarında yüzde 14’e yakın küçülme öngörüsü, KKTC ekonomisinin daha hızlı büyütülmesi ihtiyacı düşüncemiz ile ters düşmektedir.  Oysa yerel giderlerin ekonomiyi büyütecek şekilde kamusal yatırımları artırmak doğrultusunda olması gerekmektedir. Türkiye Cumhuriyeti yardımları ile birlikte kamusal yatırımların bütçeden sadece yüzde 6.17 oranında pay alması kabul edebileceğimiz bir durum değildir. Gerekli kamusal yatırımların yapılamaması, KKTC ekonomisini ve halkın refah seviyesini olumsuz yönde etkileyecektir.

Gerek halkın yaşam kalitesinin yükseltilmesi gerekse denk yerel bütçe hedefine ulaşılması, KKTC ekonomisini yüksek oranda büyütmekten geçmektedir.  Mecliste görüşülmekte olan bütçe, 2015 yılında beklenen yüzde 4.1 oranında büyüme hedefi ile uyuşmamaktadır.

Ekonomik büyüme için yapılması gerekenlerin başında, reel sektörü büyütmeyi sağlayacak düzenlemeleri yapmak, ülkemizdeki yatırım ortamını iyileştirmek, iş yapabilirliğin önündeki engelleri kaldırmak ve bütçenin gider yapısını rasyonel düzeye getirecek yapısal reformlar gelmektedir. Bu alanda yapılması gereken işlerin pek çoğu kaynak gerektirmeyen, belki de devlet kaynaklarının tasarrufuna yol açabilecek uygulamalardır.”

Açıklamada hükümetin, 2015 yılı bütçesinin sağlıklı bir şekilde uygulanması, 2016 yılı için hazırlanacak bütçenin de daha elverişli koşullarda gündeme gelmesi için dikkatini reel sektör yatırımlarını ve topyekün ekonomiyi büyütmeye yoğunlaştırması gerektiği kaydedildi.