Suna Erden

Girne’de Şubat ayında ortaya çıkan kürtaj skandalı ile ilgili davada olayın soruşturmasını yapan Polis Çavuşu Namık Kemal Baz dünkü duruşmada ifadesine kaldığı yerden devam etti ve tamamladı. Tutuklu yargılanan Doktor Fahri Karagözlü, Doktor Rasiha Serdaroğlu, Doktor Mehmet Ali Tunçbilek, Doktor Verda Özkent Tunçbilek, ebe Ayşegül İşbilen ve emekli hemşire Taner Okburan dün Girne Kaza Mahkemesi Başkanı Fatma Şenol’un başkanlık ettiği, Yargıç Murat Soytaç ve Seren Bensen’den oluşan heyetin huzuruna çıkarıldı. Davayla ilgili İddia Makamı Başsavcılık adına Kıdemli Savcı Erdinç Akyener hazır bulunurken, Mehmet Ali Tunçbilek’i Avukat Serhan Çınar, Verda Tunçbilek’i, Avukat Mustafa Şener, Ayşegül İşbilen ile Taner Okburan’ı Avukat Emre Kadri, Fahri Karagözlü’yü Avukat Güneş Menteş ve Rasiha Serdaroğlu’nu Avukat Tahir Seroydaş ve Avukat Ömer Başay temsil etti. 

İLGİNÇ DETAYLAR ORTAYA ÇIKTI 

Olayın soruşturmasını yapan Polis Çavuşu Namık Kemal Baz, dünkü duruşmada soruşturmada yaptığı işlemleri anlattı. Baz, ifadeyle birlikte analiz raporları, hastane kayıtlarında ismi belirlenen, kürtaj veya sonlandırma yaptığından şüphelenilen ve Türkiye’de bulunan şüpheli şahısların ifadelerinden oluşan emareleri mahkemeye sundu. Sunulan emare sayısı 82’ye çıkarken Baz ifadesini tamamladı. 

DNA ÖRNEĞİ VERMEDİ 

Mahkemede emare olarak sunulan ve Türkiye’de bulunan şüpheli şahıslara ait Türkiye Cumhuriyeti Savcısı tarafından alınan ifadelerde mahkemede okundu. Sanık Fahri Karagözlü’nün cep telefonuna, “Kıbrıs’a geliyoruz.24 haftalık” şeklinde mesaj attığı belirtilen H.G.K’nin İstanbul’da alınan ifadesinde şunlar yer aldı: “Hamileliği sonlandırma suçlamalarını kabul etmiyorum. Uzun yıllar adet zamanlarında sancılar çektim. Arkadaşlarım bende kist olabileceğini söylediler. Kıbrıs’ta Fahri Karagözlü diye bir doktor olduğunu öğrendim. Ailem ile birlikte Kıbrıs’a gelip Ada Hospital’e gittik. Rahmimde kist olduğunu söylediler. Operasyon yapıldı, kist alındı. Olaylarla ilgim yoktur. Anayasa’nın bana verdiği hakka dayanarak kan ve DNA örneği vermek istemiyorum.” 

“KİST AMELİYATİ OLDUM” 

İfadesi alınan bir başka şüpheli G.K’nin ise, “Ortaokul ve Lise yıllarında aşırı tüylenme ve kilo alma sorunları yaşadım. Sorunlarım lise bittikten sonra da devam etti. Birçok cilt doktoruna göründüm ve ilaç kullandım ancak sorunum devam etti.2014 yılında bir cilt doktoru, kadın doğum uzmanına görünmemi tavsiye etti. İnternette Ada Hospital’in en iyi hastane olduğuna dair bir şeyler okudum. Babam ile birlikte zaten üniversite bakmak için Kıbrıs’a gelmeyi planlıyorduk. Gelmişken de Ada Hospital’e gittik. Muayenemde rahmimde kist olduğu ortaya çıktı ve ameliyat olmam gerektiği söylendi. Hastanede ameliyat oldum. Bir gün kaldıktan sonra ayrılıp Ankara’ya döndüm. Hamileliği sonlandırma suçlamalarını kabul etmiyorum” şeklinde ifade verdiği belirtildi. 

TÜP BEBEK İÇİN GİTTİM 

İfadesi alınan diğer bir şüpheli S.G’nin de ifadesinde şunları söylediği belirtildi: “Hamileliği sonlandırma suçlamalarını kabul etmiyorum. Annem ile birlikte Kıbrıs’a geldik. Annem erkek bir çocuk istiyordu. Tüp bebek için Ada Hospital’e gittik. Hamileliği sonlandırma suçlamalarını kabul etmiyorum. Ben veya annem bebek aldırmadık. Bekar ve genç bir kızım. DNA ve kan örneği vermeyi kabul ediyorum.” İfadesi alınan S.G’nin annesi de aynı yönde ifade vererek Ada Hospital’e tüp bebek ile ilgili bilgi almak için gittiğini söylediği kaydedildi. 

KIZIMIZ HASTAYDI 

Yine Türkiye’de ifadesi alınan anne E.E, baba D.E, kızları B.E ile Ada Hospital’e gittiklerini, kızlarının sürekli bir karın ağrısı olduğunu, Kıbrıs’a tatil için gelmişken Ada Hospital’e gittiklerini, sanık Fahri Karagözlü tarafından muayene edilen kızlarının rahminde kist olduğunun ortaya çıktığını ve ameliyat edildiğini söylediği belirtildi. Ailenin ifadesinde ameliyat için Cemaliye Ölmez’e 8 bin TL karşılığı olan Euro ödediklerini ancak makbuz almadıklarını söyledikleri kaydedildi. Dava kaldığı yerden devam edilmek üzere Perşembe saat 10.30’a ertelendi.