Türkiye Başbakan Yardımcısı Numan Kurtulmuş, Cenevre’deki Kıbrıs müzakerelerine ilişkin, "Son anda, kabul edilmeyecek bir haritanın ortaya çıkarılması, hatta bu haritanın da BM’ye takdim edildikten sonra bir şekilde basına sızdırılması Türk tarafının kabul edeceği bir şey değil. Anlaşma gereği zaten her iki tarafın da haritası ortaya çıkarılmayacaktı. Dolayısıyla bir oldubitti yapılmaya çalışıldı. Türkiye bu oldubittiye gelmeyecektir." dedi.

AA’nın haberine göre Kurtulmuş, A Haber televizyonunda katıldığı canlı yayında, gündeme ilişkin soruları yanıtladı.

"TÜRK TARAFININ KABUL EDECEĞİ BİR ŞEY DEĞİL"

Cenevre’deki Kıbrıs müzakerelerine ilişkin de değerlendirmede bulunan Kurtulmuş, Türkiye’nin başından beri Kıbrıs’ta çözümden yana olduğunu ifade etti.

Kurtulmuş, "Çözümden yana olmak demek, Türkiye’nin Kıbrıs üzerindeki milli menfaatlerinden vazgeçmek demek değildir." ifadesini kullanarak, Rum kesiminin hep Avrupa’yı da arkasına alarak bir şımarık pozisyonda hareket ettiğini ve Türkiye’ye karşı oldubittilerle bazı sonuçlar alabileceğini zannettiğini aktardı.

Harita dayatmasını Türkiye’nin kabul etmeyeceğini belirten Kurtulmuş, şunları söyledi:

"Orada bizim çekilebileceğimiz kırmızıçizgilerimiz vardır. Onun dışında Türkiye, bir toprak tavizi asla vermeyecektir. İkincisi ise Türkiye’nin garantörlüğüdür. İki toplumlu bir Kıbrıs’ın oluşmasında en büyük garantör, Türkiye’nin varlığıdır. Türkiye bu anlamda garantörlük hakkından da asla vazgeçecek değildir. Bu çerçevede görüşmeler devam ediyor. Masadan kalkan taraf olmayacağız. Ama masadan kalkan taraf olmayacağız diyerek de kabul etmeyeceğimiz tavizlere zorlanmamıza da asla müsaade etmeyeceğiz.

Açık bir şekilde Türkiye tezlerini ortaya koymuştur. Bu iki ana çizgimiz başta olmak üzere, bunlar dile getirilmiştir. Ama son anda kabul edilmeyecek bir haritanın ortaya çıkarılması, hatta bu haritanın da BM’ye takdim edildikten sonra bir şekilde basına sızdırılması, Türk tarafının kabul edeceği bir şey değil. Anlaşma gereği zaten her iki tarafın da haritası ortaya çıkarılmayacaktı. Dolayısıyla bir oldubitti yapılmaya çalışıldı. Türkiye bu oldubittiye gelmeyecektir.”