Hükümet sözcüsü Numan Kurtulmuş, Bakanlar Kurulu toplantısı sonrası yaptığı açıklamada, özetle şunları söyledi:

SİLOPİ: 

Silopi ilçesinde riskli alanların tespit edilmesi, detaylı son derece titiz bir çalışma, Çevre ve Şehircilik Bakanlığınca tamamlanmıştır. Burada yapı stoğunun yenilenmesi, sağlıksız yapıların kalitesinin düzeltilmesi perspektifiyle çok ciddi kentsel dönüşüm planı uygulamaya konulacaktır. Silopi’deki uygulama pilot uygulama olacak.

SURİYE: 

Birleşmiş Milletler’de gücü olanın her türlü katliamı yapabileceği bir zemini hazırlayacaksınız hem de ondan sonra barış masasını kurduğunuzu iddia edeceksiniz. Bu çelişkinin ortadan kaldırılması, Birleşmiş Milletler’in itibarının korunması için de zaruridir. Türkiye olarak da bunu bir kere daha açık yüreklilikle dile getiriyoruz, hem Amerika Birleşik Devletleri’ne hem de Rusya’ya, bu tarihi sorumluluklarını hatırlatıyoruz. Allah muhafaza sorun çözülemez, bu anlamda duyarsız kalınarak uluslararası toplum Suriye meselesinde barışı yakalayamazsa buradaki çatışmaların çok daha uzun süreli çatışmaların habercisi olduğu da aşikardır.

ABD VE RUSYA: 

Esasında Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’ne getirilmesi gereken konu, daha dün Azez bölgesinde hastaneye, sivil bölgelere yapılan saldırı, savaş alanında korunması gereken, ortak olarak savunması gereken alanlara yapılan saldırıların Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’ne taşınmasıdır. Hadi bakalım Amerika ve Rusya. Eğer samimiyseniz buyurun birlikte BM Güvenlik Konseyi’ne gidin ve deyin ki ‘Suriye’de şu bölgeler uçuşa yasak bölgelerdir ve hiçbir ülke burada uçaklarını uçurmasın.’ Eğer gerçekten bir tarafta İsviçre’de ve Almanya’da barış masaları kuruyorsanız, o barış masalarından samimi olarak bir sonuç elde etmeyi umuyorsanız, buyurun burada BM’de de uçuşa yasak bölge ilan ederek savaşın gayri insani boyutlarını hiç olmazsa hemen önleyin ve barış masasının elini güçlendirin. 

DENGE İÇERİSİNDE...: 

Hiç kimsenin kuşkusu olmasın ki Türkiye'nin bütün ulusal çıkarlarını koruyacak her türlü tedbiri alıyoruz, her türlü hazırlığımızı yapıyoruz. Ama sonuçta biz Türkiye'nin, sonu belli olmayan hiçbir maceranın içerisine atılmasına razı olmayız. Denge içerisinde, basiret içerisinde, feraset içerisinde bu bölgedeki bütün  gelişmelerin nereye doğru evrildiğini bilen bir anlayışla Türkiye'nin hem milli egemenliğini koruma konusundaki kararlılığımızı koruruz hem de Türkiye'nin bir maceranın içerisine atılmasını da istemeyiz.

TÜRKİYE BU TÜRBÜLANSIN İÇİNE GİRMEZ: 

Kamuoyunun rahat olmasını temenni ediyorum. Bazen sağdan soldan savaş lobilerinin, savaşa dair seslerinin yükseldiğini görüyoruz. İnşallah Türkiye, bu bölgesel türbülansın içerisine girmeyecektir ve inşallah Türkiye bu bölgede bir an evvel barışı sağlayacak perspektifi dünya kamuoyuyla paylaşmaya devam edecek ve barışın sağlanmasına katkıda bulunacaktır.