Başbakan Yardımcısı ve Hükümet Sözcüsü Numan Kurtulmuş, NTV canlı yayınına katıldı ve soruları cevapladı. Kurtulmuş, "İstanbul Firuzağa'da ramazanda alkol tükettikleri gerekçesiyle bir işyerine baskın yapılması içeridekilerin dövülmesi olayı tartışılıyor. Ne diyeceksiniz bu olayla ilgili?" sorusuna şu yanıtı verdi:

"Son derece çirkin bir saldırıdır. Oruç tahammüldür. Bu maalesef tam bir IŞİD kafasıdır, Türkiye'ye yakışmayan bir görüntüdür" 

İstanbul Firüzağa'daki bir plakçıda İngiliz müzik grubu Radiohead'in yeni albümüyle ilgili bir müzik etkinliğini basan sopalı bir grup, küfürler ederek "Ramazan'da burada içki içemezsiniz diyerek" içeridekileri dövmüştü. Saldırganlar gözaltına alındıktan sonra serbest bırakıldı.

Kurtulmuş'a yöneltilen sorular ve alınan yanıtlar şöyle;

Terörle mücadele anlamında nasıl bir süreç bizi bekliyor?

"22 Temmuz’dan bu yana eş zamanlı olarak çok sayıda terör örgütünün, PKK’nın, IŞİD’in DHKP-C’nin diğer örgütlerin saldırısı altında kaldı Türkiye ve bu sistematik bir süreçti. Yurtdışı bağlantısı kısmı vardı, şehirlerde saldırılar vardı ve kırsal kesimde de saldırılar vardı. Buna karşılık güvenlik güçleri sistematik bir saldırı ortaya koydu. Yurtdışındaki PKK kamplarına uçaklarla taarruz uçuşları yapıldı. Kırsal bölgelerde ciddi mücadele sürdürüldü ve şehirlerde de yüksek bir koordinasyonla ilçe ve il merkezlerinde terör büyük oranda sona erdirilmiş oldu. Dolayısıyla bu mücadele ne yapmak gerekiyorsa bunlar yapılıyor ve yapılmaya devam edecek. Terörün bir görünen yüzü var bir de insan kaçakçılığından tutun, uyuşturucu kaçakçılığına kadar illegal yollarla da sadece Türkiye değil Avrupa’yı da dünyayı da ilgilendiren hususlar var. Örneğin geçen Cuma günü Hatay Yayladağı’nda bir bölgede duvarların üstündeki telleri aşmaya çalışan 4 kişinin ikisi çocuk 6 kişinin vurulduğu haberleri speküle edildi ve uluslararası medya da bunlar döndü. Halbuki o tamamen arkadaki 70-80 insan grubunu geçirmek için kaçakçıların zorladığı bir atmosferdi. Türk silahlı kuvvetleri de havaya ateş açarak bu grubu geriye püskürttü. Aynı şekilde Hint keneviri ekilmiş alanlar var. Sadece silahlı unsuların değil terörün bütün yönlerinin ortadan kaldırılması ve onlara ciddi maddi destek sağlayan insan kaçakçılığı gibi uyuşturucu kaçakçılığı gibi alanlara da müdahale edilecek. Bununla ilgili gerekli çalışmalar yapılıyor."

Mobil zırhlı karakollar kurulacağı o bölgelere ve teröristlerin o noktalarda yuvalanmasını önlemek için bu önlemlerin alınacağı şeklinde haberler var.

"Terör bizim için sadece Nusaybin’deki eli silahlı ya da oraya bombaları döşeyen insan ya da İstanbul’daki bombalı saldırıda bulunan insandan ibaret değil. Bunların arkasında siyasi destekler var, lojistik destekler var, istihbari destekler var. Kuzey Suriye ve Kuzey Irak’ta elde etmiş oldukları mevzile üzerinden Türkiye'ye verdikleri zararlar var. Dolayısıyla terörle mücadele silahlı bir mücadeleden ibaret değil sadece. Ne gerekiyorsa mobil merkezlerin kurulması, sınır güvenliğinin güçlendirilmesi bunların hepsi konuşuluyor ve uygulamaya konuluyor. Mesela huzur ve demokrasi eylem planı diye ortaya koyduğumuz eylem planı bütün bakanlıkları, kamu kurum ve kuruluşlarının teklifleriyle oluşan neler yapılacağı konusunda 80 maddelik bir liste vardı. Bunun aşağı yukarı 50 maddesi bitmiş oldu. Ama devam edecek."

Kandil’deki örgüt yöneticilerinin veya Avrupa’daki yöneticilerine yönelik yeni bir adım var mı?

Terör örgütlerinin çok sayıda üst düzey yöneticisi bu süreçte etkisiz hale getirildi. Türkiye kendisine tehdit oluşturan her unsura karşı gerekli tedbirleri alır.

Terör örgütü ile ilişkisi tespit edilen belediye başkanları ve yöneticilere ilişkin adımlar konuşuluyor. Sayın Başbakan Binali Yıldırım da kısa sürede Meclis'e bu düzenlemenin sevk edileceğini söyledi. Nasıl bir düzenleme öngörülüyor?

Şimdiye kadar terörle ilişkili olduğu tespit edilmiş çok sayıda belediye başkanı ve meclis üyesi hakkında gözaltı kararı, tutuklama kararı, görevden el çektirme kararı alındı. Siz felanca ildeki felanca belediye başkanına yüzde 70-80 oy vereceksiniz, yollarını yapsın, oyun alanları yapsın diye. Ama siz bu hizmetleri yapmayacaksınız aksine çukur kazanlara belediye araçlarıyla hizmet edeceksiniz, taşeron firmalar üzerinden örgüt elemanlarını işe alacaksınız, bir takım ihaleler üzerinden de dağa kaynaklar aktaracaksınız. Bunlar kabul edilecek şeyler değil. Bunlarla ilgili mevzuat açıktır. Ama gerektiğinde maliye müfettişler, mülkiye müfettişleri ilgili müfettişler başbakanlığın kontrolünde bir belediyeye gider incelerler ve yasadışı bir takım hususlar varsa tespit edilir ve soruşturmalar sürdürülür. Neticesinde de gerekli tedbir ortaya konulur. Yeni bir takım yasal düzenlemeler de gerekebilir bunları da konuşuyoruz.

Maddi kaynakları kullanma yetkilerinin alınması şeklinde mi? Kayyum atanması gibi ya da...

Bir suistimal varsa örgüt elemanlarını işe alıyorsa, ya da  bir takım şirketler oluşturup onların üzerinden verdikleri paralarla örgüte maddi destekler sağlıyorsa buna seyirci kalınacak değildir. Gerektiğinde belediye başkanları yasal olarak görevden alınıyorsa onların yerine bu görev sürdürülecektir.

Meclis kapanmadan gündeme gelir mi sizce?

Büyük ihtimalle... Çünkü şu anda terörle çok yoğun bir mücadele devam ediyor. Meclis kapanmadan gündeme gelmesi de en doğru yoldur.

Meclis bu yaz çalışacak mı?

Öyle görünüyor ki biraz çalışılacak. Anlaşma olursa Meclis Temmuz'da da çalışır.

Kaynak: NTV