Ozan Atak

Cumhuriyetçi Türk Partisi Birleşik Güçler (CTP-BG) Gazimağusa Milletvekili Ferdi Sabit Soyer, Ada TV’de Sefa Karahasan’ın sunduğu programa konuk oldu. Doğu Akdeniz’de yaşanan gelişmeleri değerlendiren Soyer, Türkiye ve Kuzey Kıbrıs’a karşı Rum, İsrail ve Yunanistan tarafından kota oluşturulduğunu söyledi. 

“KOTA OLUŞTURULUYOR” 

Doğu Akdeniz’deki gelişmeleri değerlendiren Soyer, Türkiye ve Kuzey Kıbrıs’a karşı kota oluşturulduğunu belirtti. “Düşünün ki Mısır Kıbrıs Rum tarafı ve Yunanistan bir ortak deklarasyon yapıp devlet başkanları ve başbakanlar düzeyinde görüşen bir atmosfer oluşturdular. Bu yetmedi, geçtiğimiz gün İsrail, Yunanistan ve Kıbrıs Rum tarafı dışişleri bakanları Atina’da buluşup Mısır ile yaptıkları deklarasyonun aynısını yaptılar. İsrail ve Mısır birbiriyle didişen ve birbirleriyle çelişkileri çok yüksek olan iki ülke nasıl olabilir de her ikisi de Yunanistan ve Kıbrıs Cumhuriyeti ile anlaşarak Türkiye’ye ve bize karşı bir kota da buluşabiliyorlar? Buradaki kusurun ve bu ortamın oluşmasına katkı sağlayanın aynı zamana onların niyetlerini de göz ardı etmeden, kusurun bizden de kaynaklanabileceğinin değerlendirilmesi gerektiğine inanıyorum. Hem bizim açımızdan hem de Türkiye açısından olumsuz bir durum vardır. Ben bu konuda izlenen siyasetleri sorgulamak kanısındayım.” 

“15 DAKİKALIK KONUŞMA YAPACAKTIM” 

Soyer, Almanya ziyaretinin engellemesi ile ilgili gelişmeleri de şu şekilde aktardı: “Almanya’da faaliyet gösteren bir kuruluş bana davetiye gönderdi. Bu davetiye Almanya’da Berlin’in Duvar’ının yıkılışı ve Almanya ile Berlin’in birleşmesinin25.yıl dönümü nedeniyle düzenlenecek olan etkinliklere katılım davetiyesi…‘Duvarsız bir dünya’ başlıklı bir panel yapılacağını bu panelde 34 ülkeden kimisi şuanda görevde kimisi önceden görev yapmış olan başbakan, dışişleri bakanı düzeyinde katılımcılar ile konferans düzenleneceğinikaydettiler. Ve benim de 15 dakikalık bir konuşma yapacağım birdavetti bu.Normalde bu kişinin kararının mecliste verilmesi gerekir ve hemen basına duyurulur.Duyulduğu zaman aleyhte yayınlar yapıldı ve bu durum GüneyKıbrıs’ıtahrik etti. 

“GEL AMA KONUŞMA YAPMA DENDİ…” 

Bizim hareket alanlarımız çok dardır.Bununla ilgili yoğun bir girişim yapıldı. Üstelik kendileri benim ismimi KKTC eski başbakanı olarak lanse ettiler. Konuşma listesinde ismim yayınlandı. Son gün gideceğimiz bir anda ‘gideyim ama konuşma yapmayayım’ şeklinde haberler geldi. Mümkün değil ben turist gibi gezmeye gitmiyorum oraya. Dolayısıyla bu iptal edildi. İptal edilince ben de KıbrısTürk halkının hiç bir güç onun AB hedefini, Kıbrıs’ta siyasi eşitliğe dayalı bir çözüm hedefini hiçbir şeyin engelleyemeyeceğini bir vurgulayan bir mektup yazdım. Önemli olan bu tür ilişkileri barış dili ile sağlıklı, çatışma kültürüne girmeden, kendi konumumuzdaortaya koyan bir ısrarla takip etmektir.”