Eniz Orakcıoğlu

Hür İşçi Sendikaları Federasyonu (HÜR-İŞ) Genel Başkanı Yakup Latifoğlu, Hükümet krizini değerlendirerek, asgari ücretin durumu ile ilgili Yeni Bakış’a değerlendirmelerde bulundu.

Latifoğlu, Siyasiler halktan bize ne der gibi bir tavır içerisinde olduklarını belirterek, “Sadece kendi siyasi geleceklerini düşünmektedirler. Büyük hedeflerle reform yapacağım diye bir araya gelen iki siyasi parti siyasi ikbal uğruna ve kendi siyasi gelecekleri uğruna halk için hiç bir şey yapmadan bu hükümete noktayı koydular. Bugün su yüzüne çıkan sonuçlara baktığımızda yalnızca kendi siyasi gelecekleri kendilerini ilgilendirir durumdadırlar. Bu gerçekler ele alınarak bu siyasilerden artık bu ülkeye ne kadar fayda geleceği halk tarafından sorgulanmalıdır. Bunun yanında artık yamalı bohça hükümetler yerine, en temelde yetkinin ve iradenin gerçek sahibi olan halka gidilmesi en doğru olandır. Erken seçim halkın kimden yana tavır koyduğunu ilan etmiş olacak, meclise gelecek olanlarda aldıkları yetkiyi halk adına kullanabileceklerdir diye düşünüyorum çünkü bugün icraat halk adına değildir diye bir düşüncem var” dedi.

“Dünya kadar sorun var”

Ülkede çözüm bekleyen dünya kadar sorun olduğunu vurgulayan Latifoğlu, “Eğitimden sağlığa, sağlıktan hayvancıya, hayvancıdan çiftçiye sorunlar ortadadır. Bunların yanında sabit gelirli memur, işçi, emekli çok şey beklemekteydi, ama hiç bir şey olmadı, aksine geliri iyileşmesi gereken yerde, alım gücü günden güne geriye gitmiştir” şeklinde konuştu.

“Asgari ücret masasının toplanabileceğine ihtimal vermiyorum”

Asgari ücret konusunda da değinen Latifoğlu, şunları söyledi; “Asgari ücret biran önce belirlensin diye biz bir çaba içerisindeyken, maliye yine denk bütçe diye diye asgari ücretin erken belirlenmesinin önüne bir set çekti ve biz asgari ücreti belirleyemeden hükümet krizi ile yüzleşmiş olduk. Bu noktada da yeni hükümet belirlenmeden asgari ücretin belirlenmesi için asgari ücret belirleme masasının toplanabileceğine ihtimal vermiyorum.”

“Yapılmak istenen birine makam yaratmak”

Latifoğlu, sözlerine mali protokolde DPÖ’nün yer alması ile ilgili şunları söyledi; “Geçmişten bu yana ülkemizde 5 yıllık planlarla ülke ve devlet politikası olması gereken hususlarda Devlet Planlama Örgütü planlamalar yapar ve hükümetlere yön verir pozisyonda yer alırdı. Bugün DPÖ devletin hafızası pozisyonundayken, bölünerek, bölüştürülerek değişik bakanlıkların altında yer alması devletin hafızasının bölünmesine ve yetki karmaşasına yol açacaktır. Burada esas yapılmak istenen yetki karmaşası içerisinde birilerine yine makam yaratmaktır. Bugün yetki tek bir noktada yani müsteşarlıkla birleşip devletin planlaması burada gerçekleştirilirken, yetki karmaşası içerisinde kimin ne yaptığı belli olmayan bir yapıya dönüştürülecek bu kabul edilemezdir. Devlet Planlama Örgütü, takviyeler yapılarak, günün şartlarına uygun altyapısı geliştirilerek, daha fonksiyonel ve daha çabuk karar ve sonuçlar üretecek bir yapıya dönüştürülmesi daha sağlıklı olur” dedi.