Duygu Alan

Lefkoşa, Gönyeli, Alayköy, Haspolat, Hamitköy ve Kanlıköy’ü kapsayan imar planı, en son 2012 yılında değiştirildi.

Değiştirilen Lefkoşa İmar Planı 4 Haziran 2012 tarihinde yürürlüğe girdi, yapılan değişiklikle, imara açık alanlar geliştirildi, merkezi iş alanları büyütüldü, ticari yatırımların büyük arazilerde gelişmesini teşvik ve mimari tasarımların kalitesini artırmak için ek teşvikler verildi.

Lefkoşa Türk Belediyesi’nin (LTB) verilerine göre, değiştirilen Lefkoşa İmar Planı’nın yürürlüğe girdiği 4 Haziran 2012 tarihinden bu yana başkentte 6 bin 200 konut inşa edilirken bin 646 adet de işyeri inşa edildi. Lefkoşa İmar Planı, 5 yılda bir değiştirilerek yenileniyor.

İmar planında yıl içerisinde yeniden düzenlemeye gidilecek, yapılacak değişiklikler üzerinde çalışmalar sürüyor.

Lefkoşa Türk Belediyesi (LTB) Başkanı Mehmet Harmancı, halen üzerinde çalışılan yeni imar planı için beklentilerini anlattı.

Harmancı: Devlet Planlama Enstitüsü verileri önemli

LTB Başkanı Mehmet Harmancı, bölgelerdeki yapı arsa oranları ya da yükselebilme oranlarına ilişkin Lefkoşa İmar Planı’nda 5 yılda bir değişiklik yapıldığını belirterek, yapılan bu değişikliklerin şehrin gereksinimleri temelinde olması gerektiğini kaydetti.

Harmancı, 2012 yılında yapılan değişiklikle birçok noktada anomali yaşandığına dikkat çekerek, yapılacak yeni değişiklikte Devlet Planlama Enstitüsü verilerinin dikkate alınması gerektiğini, yeni imar planlarının başka insanların daha önceki hak ve hukukuna saygılı olması gerektiğini dile getirdi.

Harmancı, “Kat izinlerini Şehir Planlama Dairesi tarafından, imar planına göre verilmektedir. İmar planı 5 yılda bir yenileniyor, bölgelerdeki yapı arsa oranları ya da yükselebilme oranlarına ilişkin bazı değişiklikler gündeme geliyor. Ancak bu değişiklikler şehrin ihtiyaçları temelinde mi yoksa bazı çıkar guruplarının hedefleri doğrultusunda mı gerçekleşiyor esas sorun budur ve bu değişikliği tartışmak lazım” dedi.

“Siyasi irade bir kez daha test edilecek”

Temmuz ayında değiştirilmiş hali ile yeni imar planının gündeme gelmesinin beklendiğini ifade eden Mehmet Harmancı, “Siyasi irade burada bir kez daha test edilecektir” dedi.

Harmancı: “Bize göre 2012 yılında yapılan değişiklikle bazı kişilerin arazilerinin değerini artmasına yol açabilecek bazı değişiklikler yapılmıştır. Lefkoşa tarihsel anlamda surlariçinden surlardışına çıkmış bir şehir ve bir başkent özelliği var. Çok tabidir ki Güney Kıbrıs ile bir paralel imar planına sahiptir. Lefkoşa İmar Planı çalışması iki toplumlu bir çalışmadır. Güneyde de bir benzeri yer almakta ve orada da 5 yılda bir değişiklik yapılmaktadır. Bu değişiklikler konusunda ortak imar planından sonra ne kadar ortak hareket edildi tartışma konusudur” diye konuştu.

Harmancı, yeni imar planı yapılırken titizlikle çalışılması gerektiğini ve birçok verinin dikkate alınması gerektiğini dile getirdi.

Harmancı şunları söyledi: “Siyasetçiler çıkıyor, ‘Bizim Lefkoşa’da 40 bin öğrencimiz var’ diyor. Peki bu öğrenci nerede kalacak, nasıl bir dağılım öngörüyoruz, bu öğrencilerin kaçı yurttadır, kaçı konut bölgesine gelecekler, mevcut konutlarımız bunlara yeterli mi? Nereleri yükselmek, nereleri bir dönüşüme uğramak zorundadır? Devletin kamu kurum ve kuruluşlarına ilişkin bir görüşü var mı, kamu kurum ve kuruluşları nerede olacak? Okullara ilişkin yeni bir yapılaşma olacak mı, okulların taşınması gündemde mi? Eski yapılaşma olan yerlerde bir yenilik öngörülecek mi? Örneğin, Göçmen evleri bize göre miadını doldurmuştur ancak bu evlerde oturan insanlar artık hak sahibidir mallarıdır. Ama farklı ülkelerde farklı uygulamalarda buraların dönüşümü için farklı metotlar vardır. Hamur sistemi dedikleri bir sistem yapılmıştır. Arsalar birleştirilerek yapı oranları yükselmektedir. Bunlar gündeme gelebilir mi? Sanayi bölgesi nerede olacak? Bize göre mevcut sanayi önümüzdeki 10 yıldan sonra başka bir projeksiyona sahip olmalıdır çünkü şehirle artık iç içe yaşayan bir sanayiden bahsediyoruz. Bu sanayinin oradan alınıp oranın konut bölgesi mümkün müdür? Yeni imar planının sağlıklı olabilmesi için tüm bunları öngörmesi esastır.”

“İmar Planı siyasetçilerin oyuncağı”

Harmancı, imar planında son sözü söyleme yetkisinin Şehir Planlama Dairesi’nde olduğunu belirtti ve “Bizim talebimiz yerel yönetimlerinin ihtiyaçlarının daha çok öne çıkacağı bir düzenlemedir” dedi.

Lefkoşa’nın diğer kentlere göre çok daha planlı yapılaşmakta olduğunu söyleyen Harmancı ancak süreç içerisinde imar planının siyasilerin oyuncağı haline geldiğini kaydetti.

Mehmet Harmancı, şunları söyledi: “2012 yılına kadar yürürlükte olan imar planında belli bölgelerde yükselme oranı yoktu, 2 katın üzerine geçilemezdi ve kişiler o bölgelerde villa yaptılar. 2012 yılında yapılan değişiklikle bazı bölgelere ansızın 4 veya 5 kat izni verildi. 2 katlı villa yapanlar veya havuzunu yapanlar bu değişiklikle bir müddet sonra komşuların onların havuzunu görebileceği ortama kavuştu. Lefkoşa diğer kentlere göre çok daha planlı yapılaşmaktadır. En azından emirnamelerle yürütülmeyen bir şehirdir. Ancak süreç içerisinde siyasilerin oyuncağı haline gelmiş bir imar planı olmuştur. İmar planlarında da son sözü söyleme yetkisi maalesef yerel yönetimlerde değil merkezi otoritenin uhdesinde bulunan Şehir Planlama Dairesi’ndedir. Talebimiz; bu sene en azından bu metodoloji yapılırken yerel yönetimlerinin ihtiyaçlarının daha çok öne çıkacağı bir düzenlemedir.”

“Hamitköy ve Dumlupınar kıymet görmeli”

Mehmet Harmancı, Lefkoşa’nın artık farklı merkezi aksları olduğunu belirterek Hamitköy ve Dumlupınar bölgelerinin yeni merkezi akslar olduğunu söyledi.

Bu yeni merkezi aksların yapı arasa oranları ya da yükselme oranları ile Mustafa Ruso Caddesi gibi kıymet görmesi gerektiğini kaydetti.

Harmancı, “Hükümet, şimdi şehit çocuğu arsalarına inşaat izni verilmesi için bize baskı yapıyor. Biz de ‘Siz popülist amaçlarla arsa dağıtacaksınız diye altyapısız yapılaşmaya onay veremeyiz. altyapısını da yapın seve seve verelim’ diyoruz. Bu politikayı Hamitköy’de uygulayacak popülasyonumuz olmadı. Hamitköy’de yapılaşma altyapısız kangrene dönüştü, altyapısız yeni bir bölge oluşturuldu. Bütünlüklü çözüm bulunamıyor kısmi ilerlemek zorunda kalıyoruz” diye konuştu.