Özlem Çimendal

Ülkenin trafik kazası veya trafik terörü olmayan bir günü arar duruma geldiğini savunan Avukat Barış Mamalı, trafikte güvenliği sağlamanın, toplumun yaşam ve mülkiyet hakkının korunmasını güvence altına almanın devletin görevi olduğunu kaydetti.

Mamalı, ülkeyi idare edenlerin bu hususu topluma bilimsel koşullarda, sistemli olarak tedarik etme ve trafik ortamında her bireyin can ve mal güvenliğini sağlamakla da sorumlu olduğunun altını çizdi.

''Ülke trafik terörü olmayan bir günü arar oldu''

KKTC’de yaşanmakta olan trafik sorunlarının, sivil toplum örgütleriyle baskı gruplarının müdahalesini zorunlu kılacak boyuta ulaştığını söyleyen Avukat Barış Mamalı, ülkenin trafik kazası veya trafik terörü olmayan bir günü arar duruma geldiğini savundu. Mamalı, ülkede trafik terörü nedeniyle yitip giden canlara ve altyapı sorunlarına toplumun tüm birimleriyle müdahale etme zamanının çoktan geldiğini vurguladı. Mamalı, “Çünkü hiçbir alanda olmadığı gibi bu konuda da yönetenlerin bir şey başarabileceği yoktur” dedi.

''Bireyin can ve mal güvenliğini sağlamakla sorumlular''

Trafikte güvenliği sağlamanın, toplumun yaşam ve mülkiyet hakkının korunması açısından elzem olduğunu dile getiren Mamalı, “İdare”nin, bu hususu topluma bilimsel koşullarda, sistemli olarak tedarik etme ve trafik ortamında her bireyin can ve mal güvenliğini sağlamakla sorumlu olduğunun altını çizdi.

''KKTC’deki ölüm ve yaralanma olaylarında trafik kazaları başı çekiyor''

Ülkede yaşanan ölüm ve yaralanma olayları içerisinde trafik kazalarının önemli bir yer tuttuğundan da bahseden Mamalı, “Bu tür ölüm ve sakatlanmalarda genç, sağlıklı insanlarımızın fazlaca yer alması toplum açısından çok ciddi ekonomik ve sosyal kayıplara neden olmaktadır” şeklinde konuştu.  

'Kazaların önüne geçilmesi için iyi hazırlanmış yasalara ihtiyaç var'

Trafik kazalarının en asgariye indirilmesi ve ölümlü kazaların önüne geçilebilmesi için iyi hazırlanmış yasal düzenlemelere ihtiyaç olduğunu söyleyen Mamalı, “Toplumun tüm kesimini ilgilendiren böyle ciddi sorunları giderebilmek için yapılacak yasal düzenlemelerin çok iyi bir hazırlık aşamasından geçirilmesi ve ileride ortaya çıkabilecek sorunların etraflıca etüt edilmesi gerekmektedir” ifadelerini kullandı.

''Yasalar toplumsal barış ve devamlılığını sağlamalı''

Hazırlanan yasaların toplumsal barışı sağlayacak veya koruyacak nitelikte olması gerekliliğini de vurgulayan Mamalı, ülkenin şu anda ihtiyacı olanın toplumsal barışı sağlayarak bunun korunmasını ve devamlılığını mümkün kılan yasal mevzuatların hayat bulması gerekliliği üzerinde durdu.    

''Trafik cezalarının uygulanışında birçok sorun çıkıyor''

Trafikte sürekli dile getirilen sorunların giderilmesi ve özellikle caydırıcılığın sağlanması amacıyla getirilen cezaların uygulanması safhasında birçok sorunun ortaya çıktığını söyleyen Mamalı, aynı zamanda bunların toplumsal barışı zedeleyecek nitelikte olduğunun da görüldüğüne işaret etti.

''Kamera sistemiyle yetki, sorumluluk ve yaptırımlar karıştı''

Trafiği disipline etmek amacıyla son aylarda yapılan düzenlemelerin olumlu yansımaları (Suç işlemekte caydırıcılık, kazaları önleme, vb.) yanında birçok olumsuzluğa sebebiyet verdiğine de dikkat çeken Mamalı, trafikteki hız tespit kamerası konusunda da değindi. Özellikle kamera sisteminin işlemesiyle trafikteki sorumlulukların, yetkilerin ve yaptırımların karıştığı bir ortam oluştuğunu ifade eden Mamalı, “Şunu ehemmiyetle belirtmek isteriz ki, kamera ile denetim, trafik kazalarını engellemede ciddi bir önlem mekanizmasıdır. Ancak bu mekanizmanın uygulanmasına paralel olarak gereken tedbir ve düzenlemeler yapılmamıştır” dedi.  

''Kamera suçları astronomik rakamlarda''

KKTC’deki sabit hız tespit kameralarının önlem mekanizması olduğunu kabul ettiğini ancak tam anlamıyla görevini yerine getirmediğinin çünkü gerekli paralel tedbir ve düzenlemelerin beraberinde hayat bulmadığı için sistemin düzgün çalışmadığını ifade eden Mamalı, “Keza bu tedbir ve düzenlemeler yapılmadığı cihetle kamera sistemi vasıtasıyla tespit edilen trafik suçları astronomik rakamlara ulaşmıştır” şeklinde konuştu.

''Birçok hukuk dışı durum ortaya çıktı''

Kamera sistemi ile tespit edilen suçların astronomik rakamlara ulaştığını ve bunun da beraberinde birçok hukuk dışı durumu ortaya çıkardığını ifade eden Mamalı, “Şu anda kameralar elektronik para kesme veznesi dışında bir amaca hizmet etmemektedir” dedi.

''Ekonomik ve etkin çözümler üretilmeli''

Konulan yasaklamalarla gerekli önlemleri almanın mümkün olmadığını söyleyen Mamalı, çözümün daha ekonomik ve etkin çözümler üzerine fikir yürütmek ve geliştirmekle mümkün olacağını kaydetti.

''Çözüm, ‘sorumluluk’ duygusundan geçiyor''

Trafikte alternatif çözüm yolunun “sorumluluk” duygusunun geliştirilmesi ile sağlanabileceğine vurgu yapan Mamalı, “İnsana ve trafikte karşımızdakine karşı sorumluluk bilincinin oluşması, çözüm için, en ekonomik ve etkin olanıdır” ifadelerini kullandı.

''Bireysel değil, toplumsal değerler ön planda olmalı''

Sorumluluk duygusu taşıyan birey ve toplumun, sahip olduğu teknolojik güç ve yaşam şekli ile insancıl ve karşısındaki kişiyi koruyucu bilinçle hareket edeceğine dikkat çeken Mamalı, “İnançlarımızda, insana sevgi ve dayanışmaya önemle yer verilmekte, bireysellik değil toplumsallık değerli tutulmalıdır” ifadelerini kullandı.

''Eğitim verilmeli''

Ülkede kronikleşmiş sorunların tümünün çözümünün insan odaklı sorumluluk ve bilinçle çözülebileceğine dikkat çeken Mamalı, “Bunun yegane yolu da küçük yaştan yani gelişim çağından itibaren insanlarımızın bu konuda etkin eğitim almalarıdır” ifadelerini kullandı.

''Polis kontrolleri ve ceza sistemi ile güvenlik sağlanmıyor''

Etkin ceza sistemi veya etkin polis kontrolleri ile trafik güvenliğinin sağlanamayacağının bir gerçek olduğunu da dile getiren Mamalı, “Zaten sağlansaydı çoktan yol ve trafik güvenliği arzu edilir hale gelirdi” dedi.

''Uygulanan sistem, ‘köle insan’ sistemi''

Trafik kazalarında ve önlenemeyen ölümlü kazalarda sorunun ana kaynağının sistem olduğunu söyleyen Mamalı, “Buradaki sistem ‘köle insan’ anlayışı üzerine kurulmuştur. Bu sistemde çoğunluk devletin kölesidir ve mutlu azınlık için var olmalıdır. İnsan değeri, yaşam hakkı sıfırdır” şeklinde konuştu.