Çalışan sınıfın iş koşullarını, iş güvenliğini ve çalışma saatlerini denetlemekle yükümlü olan Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı’nın ise, bu noktada bazı durumlarda yetersiz bazen de ilgisiz kaldığını savunan Barış Mamalı, ”Özel sektör çalışanlarının yaşadığı mağduriyetlerin birincil nedeni bundan kaynaklanmaktadır” dedi.

Mamalı yaptığı yazılı açıklamada, özel sektör çalışanlarının sorunlarına değinerek, “Örgütsel güçten yoksunluk, sendikasız çalışma, işveren karşısında toplu iş sözleşmesi yapma imkanına sahip olmama gibi bir çok sebepten ötürü özel sektör çalışanları çeşit türlü ezgi ve haksızlıklar içerisinde iş görme durumunda kalmaktadır” ifadelerini kullandı.
Mamalı şöyle devam etti:

“Özeldeki iş alanında yer alan kanunların yetersizliği veya var olan kanunların yüklediği sorumlulukların devlet makamlarınca yerine getirilme hususunda yaşanan isteksizlik güvenlikten yoksun iş alanlarının yaratılmasına ve birçok işyerinde günlük çalışma saatlerinin 12-14 saate kadar çıkmasına sebep olmaktadır. Günlük 8 saatlik çalışma üzerinden ücret alması gerekirken bugün birçok işyerinde emekçiler çok daha fazla süre çalıştırılıp açık bir sömürüye tabi olmaktadır.”

KKTC’deki devlet sisteminin, ekonomik açıdan çok güçlü olan “mutlu azınlığa” hizmet ettiğini, çoğunluğu oluşturan halka karşı ise duyarsız kaldığını ileri süren Mamalı, devletin idari alanı dışında yer alan özel sektör çalışanlarının bu duyarsızlığı en fazla hisseden toplum sınıfını oluşturduğunu savundu.

Mamalı, “Düşük ücretle uzun süre çalıştırılan, işverenle toplu pazarlık etme imkanı olmayan, sendikasız oldukları için grev yapamayan özel sektör çalışanlarının bu görünümü aslında yeni dünya düzeninin kölelik statüsü içerisinde olduklarını ortaya koymaktadır” dedi.