Hukukun Üstünlüğü Hareketi Başkanı Barış Mamalı yazılı açıklamasında, “LTB ile ilgili açıklanan son Sayıştay Raporu’nun; bu ülke kaynakların nasıl hoyratça çarçur edildiğini ispatlar nitelikte” olduğunu ifade ederek, LTB’de yaşananların “ülke genelinin bir özeti olduğunu görmek ve anlamak gerektiğini” savundu.

Mamalı, bu raporlardaki işlemlerin ne kadarının hesabının sorulabileceğinin şu an için belirsiz olduğunu ifade ederek, hukukun insan için var olduğu gerçeğinden hareketle; insana hizmet eden, toplumsal ihtiyaçları karşılayan, ekonomik ve statü açısından güçsüz olanı güçlüye karşı koruyan, insan hak ve özgürlüklerini hayatın her alanına ulaştırmak, çağdaş, demokratik ve tam üstün bir hukuk sistemini kurmak için “Hukuk Reformunun” zorunlu olduğunu kaydetti.

Mamalı, “ülkede var olan hukuksal boşluklardan, bozuk düzenden ve dokunamayan adalet anlayışının varlığından yararlanarak rant elde edenler ve kolay yoldan zenginleşen insanlar olduğunu” öne sürdü.

Mamalı, yozlaşmış idari yapı ve bundan menfaat elde eden çıkar çevrelerinden, adalet önünde hesap soracak, yolsuzlukları, ahlaksızlıkları önleyecek, caydırıcı, etkin bir denetim ve ceza sistemi kurulması gerektiğinin önemine işaret ederek, şöyle devam etti:

“Vatandaşın vergileriyle oluşan devlet kaynaklarının hoyratça kullanımını ciddi şekilde denetleyecek aktif yapıya sahip özerk kurumlar oluşturulmalıdır.

Devletin ve demokrasinin baş düşmanı olan bu yolsuzluklar ve benzeri ahlaksız davranışlarla yapılacak mücadelede yeterli donanımları olan avukat, savcı, yargıç, Sayıştay üyesi, polis mensubu gibi kişilerden oluşturulacak yetkili ve bağımsız özerk bir komisyonun oluşturulması acilen şart olmuştur. Bu komisyon hukuki güvencelere, güçlü yetkilere, iş becerisi yüksek personellere sahip kılınıp derhal göreve başlamalıdır.

Bu bağlamda topu birbirine atan kurumların ve uzun ancak sonuç alıcı olamayan bürokratik soruşturmaların olduğu bir sistem yerine tek elden, süratli ve özerk bir ‘Yolsuzluk ve Usulsüzlükler İle Mücadele Komisyonu’ kurulmasının bugünkü koşullarda toplum yararı için elzem olduğuna inanmaktayız.”