Gazimağusa Belediyesi, Kıbrıs Türk Sanayi Odası (KTSO) ve Kıbrıs Türk İnşaat Müteahhitleri Birliği ortaklığında düzenlenen “Çözüm Yolunda Kapalı Maraş” isimi panel dün saat 18.00’de Gazimağusa Belediyesi’nde yapıldı.

Moderatörlüğünü Anıl Kaya’nın yaptığı panelde konuşmacı olarak Mağusa İnisiyatifi Başkanı Dr. Okan Dağlı, AB Derneği Eski Başkanı Ali Erel, Araştırmacı Yazar İsmail Bozkurt ve DAÜ Öğretim Görevlisi Doç. Dr. Yücel Vural yer aldı.

Panelinin açılışında, Gazimağusa Belediye Başkanı İsmail Arter, Kıbrıs Türk Sanayi Odası Başkanı Ali Çıralı, Kıbrıs Türk İnşaat Müteahhitleri Başkanı Cafer Gürcafer konuşma yaptı.

Arter, seçimlerin ardından liderler arasında yeniden başlayan müzakerelerin çözüm umudunu artırdığını ve güven artırıcı önlemlerin konuşulmaya başlandığını, kapsamlı çözüme giderken küçük ama umut veren adımların karşılıklı olarak atılmaya başlandığını söyledi.

Belli bir süreden beridir sosyal ve siyasi olarak gündemde olan kapalı Maraş’ın panelde derinlemesine konuşulmasının daha yararlı olacağını, belediye olarak panel düzenlemeye ve işin içinde olan kişilerin toplumu bilgilendirmesi için konuyu tartıştırmaya devam edeceklerini kaydeden Arter, halkın uzmanlardan bilgi almasının önemli olduğunu söyledi.

KTSO Başkanı Ali Çıralı da, çözüm konusunda umutların yükseldiği bir dönemde kapalı Maraş’ın sürece etkisinin nasıl olacağı ve nasıl bir formülün bulunabileceğinin tartışılması için düzenledikleri panelden iyi sonuçlar çıkmasını diledi.

İnşaat Müteahhitleri Birliği Başkanı Cafer Gürcafer ise, Maraş’ın neden olduğu sorunların toplumun her kesimini ilgilendiren konular olduğunu, ancak Gazimağusa halkını çok daha fazla ilgilendirdiğini söyledi.

Kültür mirası ve en değerli sahillere sahip olan Gazimağusa’nın ekonomik olarak gelişemediğini, en çok göç veren bölge olduğunu kaydeden Gürcafer, “Sivil toplum olarak ne istediğimizi ortaya koymamız ve çözüm fırsatını kaçırmamamız gerekir” şeklinde konuştu.

Panelin ilk konuşmacısı Mağusa İnisiyatifi Başkanı Dr. Okan Dağlı, 5 yıldır konunun konuşulduğunu, 1974’te rekabet üstü değerlerini kaybeden Gazimağusa’nın Kıbrıs’ın 3. büyük kentiyken şimdi kuzeyin 3. büyük kenti olduğunu, 8 km’lik sahil şeridi ile turistik özelliği olan kentin bu özelliğini de kaybettiğini söyledi.

Hazırladıkları Mağusa Canlandırma Planı’nı aktaran Dağlı, Maraş’ın bir arada yaşanacak ve çekim merkezi olacak bir yer olması gerektiğini söyledi.

UNESCO’nun kültür mirası listesinde yer almadığı için tarihi yerlerin restore edilme şansının da olmadığını söyleyen Dağlı, Salamis, Engomi, Mağusa ve Maraş’ın bütün olarak iki toplumun işbirliğinde düşünülmesi gerektiğini söyledi.

Yrd. Doç. Dr. Yücel Vural da, “Maraş’ın neyi ifade ettiği” ve “Yeni süreçte Maraş’ın nasıl bir rol üstleneceği” konularında iki başlık olarak yaptığı konuşmasında, Maraş’ta savaşın bitmediği bir görüntü olduğunu, bir topluma ait olan bir yere rehine muamelesi yapıldığını, bunun yeni döneme uygun olmadığını söyledi.

AB Derneği Eski Başkanı Ali Erel ise, Maraş’ın esas sıkıntısını Mağusalıların çektiğini, konunun Kıbrıs sorunun çözümünü bloke eden bir konu olduğunu ve konuyla ilgili güvenlik konseyi kararı olduğunu, Maraş alındığı günden beri Türk ordusunun kontrolünde, KKTC cumhurbaşkanının bile giremediği bir bölge olduğunu savundu.

Erel,  “Maraş’ın yıllardır yıpranmaya bırakılmasının bedelini Türkiye ödeyebilir mi? diye sordu.

Araştırmacı Yazar İsmail Bozkurt da, çok yakın tarihe kadar Mağusa’nın Kıbrıs’ın başkenti olduğunu, BM kararlarında Maraş’ın açılması konusunun gündeme geldiğini ifade ederek; geçmişte Türk yönetiminin mal sahiplerine mallarına sahip çıkması için çağrı yaptığını, Akıncı’nın kazanmasının yeni bir devinim yarattığını ancak Maraş’ın açılması kararının hemen verilemeyeceğini söyledi.

Yeni başlayan müzakere sürecinde Cumhurbaşkanı Akıncı’ya Maraş konusunda yüklenmenin doğru olmadığını ifade eden Bozkurt, çok uzak olmayan gelecekte sürecin sonunun görünebileceğini söyledi.

1432125303.jpg