Avrupa Birliği (AB) Komisyonu Güney Kıbrıs Temsilciliği Başkanı Georgios Markopouliotis, Rum lider Nikos Anastasiadis’in Türkçenin AB resmi dilleri arasına girmesine yönelik çalışma başlatmasını "müzakerelerde olumlu bir adım" olarak gördüğünü söyledi.

AA muhabirine değerlendirmelerde bulunan Markopouliotis, AB Komisyonu Başkanı Jean-Claude Juncker’in Ada'da iki toplum arasında bir uzlaşma ve antlaşmanın en kısa sürede olması konusunda bir isteği olduğunu ifade ettiğini ve temmuz ayında Ada'ya gerçekleştirdikleri ziyaretin temel amacının Kıbrıs sorununun çözülmesine yönelik ne kadar istekli ve destekleyici olduklarını göstermek olduğunu hatırlattı.

Kıbrıs'ta müzakere süreci ve çözüm için ellerinden gelen tüm çabayı ortaya koyduklarını belirten Markopouliotis, "Avrupa Komisyonu tamamen çözüm sürecinin arkasındadır. İki toplum için 'kazan kazan' durumunu istiyoruz. Yani her iki toplumun da bu durumdan ve çözümden kazançlı çıkmasını hedefliyoruz" diye konuştu.

Müzakerelerin Birleşmiş Milletlerin gözetiminde yapıldığını ifade eden Markopouliotis, "Bunun sonucunda çözüme varılması halinde Kıbrıs'ın tamamı AB’nin üye ülkesi haline gelecek. Çözüm sürecinden sonra bir anlaşmanın olması halinde belli kurallar dizisi içerisinde yaşamak durumunda olacağız ki bu kurallar ve yaşam koşulları da bizim hayatlarımızı daha iyi noktalara getirebilmek için olacak" şeklinde konuştu.

"MÜZAKERELERDE DOĞAL KAYNAKLARIN EN OLUMLU ŞEKİLDE KULLANILMASI LAZIM"

Markopouliotis, Akdeniz'de çıkan doğal kaynakların müzakerelerde en olumlu şekilde kullanılması gerektiğini belirterek, şöyle devam etti:

"Kıbrıs'ta olası bir çözüm Türkiye'nin AB müzakerelerinde beklemekte olan fasıllara da olumlu yönde katkı sağlayacaktır. Bu konuyu tartışma konusu haline getirmektense fırsata dönüştürme yönünde düşünülmesi gerekir. Bölgede bulunan doğalgaz kaynaklarının ne noktada nasıl rol oynayabileceği konusunda çalışmalar yapılmaktadır. Bunun AB’deki enerji ve güvenlik konusuna da olumlu olarak yansıyabileceğini düşünüyorum. Bu kaynakların doğru kullanımının müzakerelere olumlu olarak yansımalarını görebiliriz.

Kıbrıs müzakerelerinde hala tartışılması gereken ve görüşülmesi gereken belli başlı sorunlar var. Henüz bunlar görüşülmedi. Çözümün esas olması gereken nokta barışın ve refahın tam anlamıyla sağlanabileceği noktadır. Tabii ki çözümü en kısa sürede istiyoruz ve talep ediyoruz. Ama işin bir diğer boyutu ise olası bir anlaşma sonrası ekonomik etkisi olacaktır. Biz bu ekonomik etkileri de göz ardı edemeyiz. Ekonomik etkilerinin de tam olarak düşünüldüğü ve düzenlenebildiği noktada barışın, çözümün olacağını söyleyebilirim. Potansiyel yatırımcılar dört gözle buraya gelip yatırımlarda bulunmayı istiyorlar."

"KIBRIS'TA ÇÖZÜM TÜRKİYE’NİN AB İLE İLİŞKİLERİNİ DE OLUMLU YÖNDE ETKİLEYECEK"

Ada'da olası bir çözümün AB-Türkiye ilişkilerini de olumlu yönde etkileyeceğinin aşikar olduğunu ifade eden Markopouliotis, ilişkilerin hali hazırda ivme kazandığının da altını çizdi.

Markopouliotis, "Kıbrıs'ta olası bir çözüm Türkiye'nin AB müzakerelerinde beklemekte olan fasıllara da olumlu yönde katkı sağlayacaktır" diye konuştu.

"ANASTASİADİS'İN HAREKETİ OLUMLU BİR ADIM"

Markopouliotis, Rum lider Nikos Anastasiadis’in Türkçenin AB’nin resmi dilleri arasına girmesine yönelik çalışma başlatmasını müzakerelerde olumlu bir adım olarak gördüğünü söyledi.

"Türkçe, Kıbrıs Cumhuriyeti’nin bir dilidir" diyen Markopouliotis, "Bir anlaşma olması durumunda zaten Türkçe otomatik olarak AB'nin resmi dillerinin arasına girecek. Ancak tabii ki talepte bulunulduğu süre itibariyle belli prosedürlerden geçilmesi gerekiyor. Bu prosedürler de belli bir vakit alıyor" değerlendirmesinde bulundu.