Cumhuriyetçi Türk Partisi (CTP) Milletvekili Tufan Erhürman, müzakere masasındaki mevcut durumla ilgili yanıt bekleyen sorular olduğunu söyledi. Yaşanılanların Matrix filmine benzeten Erhürman, müzakerelerde uzun bir süredir hiçbir ilerlemenin olmadığını söyledi. Erhürman, Cumhurbaşkanı Eroğlu ve kısa bir süre önce müzakerecisi olan Özersay’ın cumhurbaşkanlığına aday olmasının da akılların müzakerelerde olmadığının bir göstergesi olduğunu belirtti. 

“EŞİTLİK İLKESİNE AYKIRI” 

Yaşanılan süreç ve sürecin tıkanıklığıyla ilgili yapılan açıklamaları da değerlendiren Erhürman, bu durumun kendisini 3-4 yıl öncesine götürdüğünü aktardı. Aklında yanıt bekleyen bazı sorular olduğunu söyleyen Erhürman Halk tarafından reddedilen anayasa referandumunda “hayır “çıkmasının halk adına bir yenilgi olduğunu kaydetti. Daha önce yapmış olduğu bir konuşmada “tek bir geçici dahi alınırsa istifa ederim” diyen Erhürman, kendisine bu noktada yöneltilen eleştirileri de yayınladı. Meclis’teki diğer üç vekil arkadaşıyla beraber KTHY ve ETİ çalışanları için bir yasa önerisi veren Erhürman, mevcut uygulamanın eşitlik ilkesine aykırı olduğunu belirtti. 

“MANİDAR” 

ADA TV’de, konuk olduğu “Günaydın Ada” programında Gözde Bekir’in sorularını yanıtlayan CTP Milletvekili Tufan Erhürman, çarpıcı açıklamalarda bulundu. “Birkaç sene geriden izliyorum gibi. Değişen hiçbir şey yok. Anastasiadis’in kendi yaptığı hata üzerine müzakereler zaten çökmüştü şeklinde açıklama yapması çok manidar. Kendi söylediği meselenin içinde de bir doğruluk olduğu açık. Gerçekten de hiçbir ilerleme yok” diyen Erhürman, bu krizin olmamış olması halinde de Cumhurbaşkanlığı seçimine kadar çok ciddi ilerleme olmayacağını ifade etti. 

“AKILLARI MASADA DEĞİL” 

Özersay’ın Cumhurbaşkanlığına aday olmasını “son dönemde akılların çok fazla masada olmadığının göstergesi olarak karşımıza çıktı” sözleriyle değerlendiren Erhürman sözlerini şöyle sürdürdü: “Kendimi Matrix filminde gibi hissediyorum. Orada kendinizi bir dünyada yaşadığınızı hissediyorsunuz ancak bakıyorsunuz ki aslında bir anda öyle bir dünya yok. Böyle bir durumdayız. Bir taraftan bize diyorlar ki şunu vermem, bunu vermem, verme eyvallah, tek bir insanın dahi göç etmesi yerinden, tek bir toprak parçasının verilmesi herhalde kimseyi mutlu etmez. 

“GÖÇ, SOL PARTİLERİ DE MUTLU ETMEZ…” 

Zannediliyorsa ki sol partileri mutlu eder, çok yanılırlar. Hepimiz biliyoruz federasyon çözümünün her iki taraf için de sıkıntılı bir çözüm formülü olduğunu. Ama sonuç itibariyle böyle bir formül üzerinde çalışıyor ve al-ver meselesi üzerinde konuşuyorsanız, alacaklarınızı anladık, verecekleriniz ne olur merak ediyoruz. 

“TÜRKLERİN AÇILIŞ POZİSYONLARI” 

Rumların maksimalist açılış pozisyonlarını anladım, ben Türklerin açılış pozisyonlarını merak ediyorum. Toprakla ilgili açılış pozisyonu nedir? Diyebilirsiniz biz daha koymamıştık, ama vardır kafalarında mutlaka. Al-vere giderken Anastasiadis seçimden önce gelir masaya oturur da, özel danışmanına derse, onlar koyduktan sonra toprakla ilgili pozisyonunu sen ne koyacaksın merak ediyorum. İkinci merak ettiğim ise ben de çözüm yaparım diyerek geçen Cumhurbaşkanı seçilmiş ve bir kez daha aday olacak Cumhurbaşkanı’nın çözüm yapacağı iddiası olduğuna göre iki pozisyondan farklı üçüncü köprü kurucu pozisyona yönelik bir çözüm olması gerekir. 

“GAZETECİLİKLE İLGİLİ SORU İŞARETLERİ TAŞIYORUM” 

Ben bu memlekette gazetecilikle ilgili çok ciddi soru işaretleri taşıyorum. Eğer bu memlekette geçici personel ne anlama geliyor biliyorsa insanlar, telefonum çok kolay arasınlar bana desinler ki geçici personel var şu bölgede. Bilmiyorlar ki DP’nin verdiği öneriyle geçici personel statüsü bile kaldırıldı yasadan. İstihdam yapılmayacak demedik, benim sözünü ettiğim geçici personel istihdam edilirse ben istifa ederimdi. Bu memlekette mevsimlikten tut geçici işçisine kadar bir sürü alanda istihdam var. İstihdam yapılmayacak, yapılırsa istifa ederim demedik. Geçici personel denilen şey yasadan çıktı. 

“HAYIR DEMEK KAHRAMANLIK HALİNE GELDİ” 

Anayasaya hayır demek kahramanlık haline geldi. Büyük bir kahramanlıkla 1985 Anayasası’na hiç değişmemiş haliyle korumuş olduk. Büyük bir kahramanlık gösterdi herkes. Herkes övünebilir kendisiyle. İçinde yazanları okumamış olan insanlar da vardı, okuyup yanlış yorumlayanlar, bilinçli olarak yanlış anlatanlar da vardı. 

“UBP PAKET HAZIRLASIN, TARTIŞALIM” 

UBP samimiyse, bir paket hazırlasınlar, biz ona UBP paketi diyeceğiz söz veriyoruz, getirsinler UBP’nin paketini üzerinde tartışalım. O şekilde referanduma götürelim. Ama yine oturup bekliyorlarsa, biz canımızı yiyeceğiz, onlar toplantılara bile gelmeyecekler, sonra da gidip televizyonlarda ben gittim diyecekler, son dakika istedikleri değişiklikler yapıldıktan sonra evet diyecekler. Basın da bir sürü kahraman yanlış argümanlarla halkı yanıltacak, biz de bedel ödeyeceğiz! Bedel ödemekten kaçmak değil derdimiz. Tek istediğimiz bedel ödedikten sonra hiç olmazsa bu toplumda bir şeyler değişsin.”