Eniz Orakcıoğlu

Hayvan Üreticileri Ve Yetiştiricileri Birliği Başkanı Mustafa Naimoğluları ve veren Kıbrıs Türk Veteriner Hekimler Birliği Yönetim Kurulu Başkanı Umut Sayılı ülkede küçükbaş hayvanlarda görülmeye başlanan Mavi Dil hastalığı ile ilgili Yeni Bakış’a değerlendirmelerde bulundu.

“Ben uyarmıştım”

Hayvan Üreticileri Ve Yetiştiricileri Birliği Başkanı Mustafa Naimoğluları, 15 gün önce mavi dil hastalığının Güney Kıbrıs’ta bazı çiftliklerde görüldüğünü anımsatarak, “O günden bu güne ben yetkililere bu konuda uyarılarda bulunmaktayım ve bu hastalığın özellikle sokucu sineklerle bulaştığını da defalarca kez söyledim. Bunun yanında sınır köylerde ve kapılarda, ara bölgedeki ağıllarda ilaçlama yapılması gerektiğini üreticinin bilgilendirilmesi gerektiğini ve Güney ve Kuzeydeki veteriner dairelerinin işbirliği içerisinde bu hastalıkla hep birlikte mücadele edilmesi gerektiğini de ortaya koydum” dedi.

“Sınır köylerdeki ağıllar ilaçlanmalıydı”

Mavi Dil hastalığının Güney Kıbrıs’ta görülmesi üzerine Beyarmudu Belediyesi ara bölgedeki ağıllarda, Veteriner Dairesi ise Derinya ve Akıncılar köyünde ilaçlama yaptı, ama bu ilaçlamanın etkili olabilmesi için sistemli ve düzenli olması gerekmektedir. Kaldı ki bu hastalık Güney’den Kuzey’e geçmeden önce bu ilaçlamaların düzenli bir şekilde bütün bölge ve sınır köylerde yapılması şarttı, fakat yapılmadı” diye konuştu.

“Ciddi tedbirler alınmalıydı”

Bu süreçte Mavi Dil hastalığının ülkemize yayılmaması adına Polis ve Gümrüğün de gayri yasal yollardan Güney’den Kuzey’e canlı hayvan kasapçılığının önüne geçebilmesi için ciddi bir tedbir alması gerektiğini söyleyen Naimoğluları, “Bu hastalık ilk Güney’de görüldüğünden beri ben bu uyarıların hepsini teker teker yapmıştım” şeklinde konuştu.

“Beyarmudu ve Akıncılarda hastalık göründü”

Mavi Dil Hastalığının özellikle yaz aylarında tehlikeli olduğunu ve çok çabuk yayıldığını anlatan Naimoğluları, “Soğuklar artmadan ve kış gelmeden de bu hastalık durmayacak ve yayılacaktır. Bugün bu hastalık ülkemize yayılarak özellikle ara bölgedeki türklere ait ağıllarında başlayarak, Beyarmudu ara bölgesindeki bazı küçükbaş hayvan çiftliklerinde sendromlar görüldü ve klinik tablo ortaya çıktı. Veteriner dairesinin aldığı numunelerde de görünen sendromların Beyarmudu ara bölgesinde Mavi Dil hastalığı olduğunu göstermiştir. Bunun yanında Akıncılar köyünde 2 çiftlikte de yine bu hastalık pozitif olarak ortaya çıkmıştır” dedi.

“Küçükbaş hayvanlar aşılanmalıdır”

Şu andan itibaren ülkedeki bütün hayvan çiftliklerine bu ilaçlamanın yapılması gerektiğini vurgulayan Naimoğluları, “Belediyelere ilaç verilip bütün belediyelerin el birliği ile çalışarak bu ilaçlamaları düzenli bir şekilde yapması çok önemli bir detaydır. Gerekirse hayvancılara da verilerek, onların da kendi çiftliklerini ilaçlaması için yardımcı olunur. Bunun yanında Kuzey ve Güney Veteriner Dairelerinin, Avrupa Birliğinin bu konudaki görüşü çok önemlidir. Çünkü hiç görülmemiş bir Mavi Dil virüsü şu an iki ülkede de görülmüştür. Üstelik bu virüs daha önceden görülen mavi dil virüsü gibi değil yeni bir virüs ile mavi dil oluşmuştur, bu sebeple de bu konuda özellikle küçükbaş hayvanların aşılanması gerekebilir” diye konuştu.

“Aşılama Güneyde sıkıntı yaratır”

Aşılama yapıldığı zaman Avrupa Birliği ülkelerinde ihracat noktasında sınırlama getirildiğini vurgulayan Naimoğluları, “Bu aşılama sonrası 2 yıl hayvansal ürün satışında engelleme getirilir. Bu da Güney Kıbrıs’ın henüz aşılama kararı almamasında büyük etkendir. Çünkü Güney Kıbrıs’ı sıkıntıya sokacak bir karardır” şeklinde konuştu.

“Hayvancı ekonomik zarara uğradı”

Şu anda yapılması gereken, hastalığın görüldüğü bölgeleri karantinaya alınması gerektiğini belirten Naimoğluları, “Bu bölgelerde ilaçlamalar yapılır ve hayvan hareketleri kısıtlanır. Bu saatten sonra veteriner dairesinin gerekli önlemleri de alması şarttır. Bu hastalık hayvandan insan bulaşan bir hastalık değildir, hayvandan hayvana bulaşan bir hastalıktır, tamamen hayvancıyı ekonomik zarara uğratan, hayvan ölümlerine yol açan bir hastalıktır. Bunlara bağlı olarak hayvan ölümlerinin hayvan üreticisine yarattığı zararın Tarım Sigortası Fonu tarafından tazmin edilmesi gerekir” dedi.

“Ya ölür, ya imha edilir”

Mavi Dil hastalığına yakalanan hayvanın etinin kesinlikle yenmeyeceğine de dikkat çek Naimoğluları, “Zaten bu hastalığa yakalanan hayvan ya hastalıktan ölür, ya da imha edilir. Hayvanın ölmeden önce kesilmesi durumunun asla olamayacağını, insanların korkmasına gerek yok, eğer mezbahaya da giderse zaten orada belli olur, tespit edilir” diye konuştu.

“İnsanlara bulaşmaz”

Kıbrıs Türk Veteriner Hekimler Birliği Yönetim Kurulu Başkanı Umut Sayılı da, Mavi Dil hastalığını değerlendirerek, “Bu hastalığın koyun ve keçi cinsi hayvanlarda görülür. Karasineklerle bulaşmaktadır. İnsanlara bulaşması yoktur. Hayvanlarda ise ciddi zayıflama, ateş, morarma gibi sendromlarla ortaya çıkmaktadır. Güney Kıbrıs’ta hastalık göründükten sonra Mesarya bölgesinde sinekler için ilaçlama yapıldı ama Beyarmu’dun da hastalık yine de görüldü” şeklinde konuştu.

“Hayvanın ekonomik değeri yoktur”

Hastalığa yakalanan hayvanların ciddi anlamda ateş, düşük ve zayıflama sendromları olduğu için hayvanların fazla ekonomik değerli kalmadığını söyleyen Sayılı, “Bu sebeple de kasaplara verilip kesecek bir değeri yoktur. Ama ilk aşamada insan sağlığı açısından yenmesi ile ilgili herhangi bir sıkıntı doğurmamaktadır” dedi.

“Karantina alınıyor”

Sayılı, sözlerine şu şekilde son verdi; “Veteriner Dairesi ülkemizde de var olduğu daha dün belli olan Mavi Dil hastalığı için daha önce bölgede ilaçlama yapılıyordu, şimdi ise ilaçlanan alan daha da genişletildi ve şu anda hastalığın çıktığı yerlere de karantina uygulaması alınmak üzeredir.”