Komite, Kıbrıs sorunu ve Cumhurbaşkanlığı icraatlarının değerlendirilip tartışıldığı bütçe görüşmelerinde, 23 milyon 122 bin 330 TL olarak öngörülen Cumhurbaşkanlığı Bütçesini oybirliği ile onayladı.

Cumhuriyet Meclisi Mavi Salon’da Birikim Özgür’ün başkanlık ettiği toplantıya Cumhurbaşkanlığı Müsteşarı Hasan Güngör de katıldı.

Görüşmeye, milletvekilleri Ersin Tatar, Mustafa Arabacıoğlu, Armağan Candan, Ömer Kalyoncu, İzlem Gürçağ, Zeki Çeler, Asım Akansoy ve Faiz Sucuoğlu katıldı.

Komite Başkanı Birikim Özgür, bütçenin görüşülmesinden önce yaptığı açılış konuşmasında, 2015 yılında Cumhurbaşkanlığı seçimi olduğuna işaret ederek, bütçenin bu kapsamda değerlendirmesinin yanlış olacağını ifade etti ve bütçeye olumlu oy kullanacaklarını söyledi.

Cumhurbaşkanlığı’nın örtülü ödenekleri konusunda topluma şeffaf olunmadığını, bu çalışmaların içeriğinin bilinmediğini savunan Özgür, bu yüzden siyasi yönden değerlendirebileceklerini, Cumhurbaşkanlığı’nın Kıbrıs konusunda önemli bir görev yürüttüğünü, burada Kıbrıs Türk halkının çıkarlarını korumak ve çatışmadan uzak durulması gerektiğini vurguladı.

Cumhurbaşkanının performansından rahatsız olduklarını ifade eden Özgür, özellikle son dönemlerde yaşanan krizleri iç politikaya olumlu yansıttığını, Kıbrıs Türk halkının geleceğini ipotek altına aldığını, köylere bölgelere Cumhurbaşkanlığı makamını kullanarak ziyaretler başlattığını, siyasete yönelik yaklaşımlarda bulunduğunu savunarak, “Sayın Cumhurbaşkanı çatır çatır siyaset yapmaktadır” dedi.

UBP’ye yönelik mesajlar verdiğini, çözüme yönelik adımlar atmadığını, toplumun geleceğini risk altına attığını belirten Özgür, Cumhurbaşkanı’nın performansı, yaklaşımları, müzakerelerdeki yaklaşımını rahatsız edici bulduğunu söyledi.

Özgür, Cumhurbaşkanı’nın halk oyuyla ve siyasi yönden seçildiğini, iç politikanın da bir parçası olduğunu unutmamak gerektiğini, bunun o kişiye çok ciddi sorumluluklar yüklediğini, bu çerçevede bu sorumluluğun bu bilinçle sürdürülmesi gerektiğini kaydetti.

Kaynakların etkin kullanılması ve sürdürülebilir bir yapı oluşturarak gelecek nesilleri garanti altına almak için ciddi çalışmalar yapmaları gerektiğini, ancak Cumhurbaşkanı’nın ortaya koyduğu haritalar ve siyasi partilerin iç işlerine karışarak kendi siyasi geleceğini güçlendirmek adına kullandığını, çözümü gerilettiğini savunan Özgür, 2015 yılında seçimin yapılacağını ifade ederek, 2015’in umut yılı olmasını temenni etti.

Özgür, 2015 yılına girerken alınan tedbirlerle halkın geleceğinin daha refah  olması için çalışıldığını, hükümetin geçen yıl vergileri artırmadan, eşel mobil ve diğer hakları kesmeden bütçe açıklarını azalttığını, bu tedbirlerin ekonomiye olumlu yansıdığını anlattı, 2015 yılının “umuda gebe” olduğunu vurguladı ve Cumhurbaşkanlığı bütçesinin hayırlı olmasını temenni etti.

Komite Başkanı Birikim Özgür’ün konuşmasının ardından 23 milyon 122 bin 330 TL olarak öngörülen Cumhurbaşkanlığı Bütçesi okundu. Ardından genel görüşmeye geçildi.

ERSİN TATAR

UBP Lefkoşa Milletvekili, Komite Başkan Yardımcısı Ersin Tatar da, Özgür’ün konuşmalarına şaşırdığını ve hayretle dinlediğini, üzüntü içerisinde olduğunu vurguladı.

Böyle bir komite başkanı konuşmasının olmayacağını belirten Tatar, bu konuşmanın kabul edilemeyeceğini, bunun siyasi bir söylem olduğunu, bunu anlayamadığını, burada Cumhurbaşkanlığı bütçesinin görüşüldüğünü, ancak bu şekilde ileri görüşlerle bunun konuşulamayacağını kaydetti.

Tatar, Cumhurbaşkanı’nın görev sürecini çok başarılı geçirdiğine inanç belirterek, masadan Rum tarafının kaçtığını, CTP-BG mensubu Dışişleri Bakanı’nın Türkiye’nin gemilerini göndermesinin olumlu olduğunu söylediğini, Kıbrıs Türk halkının haklarının korunduğunu anlatarak, halkın seçimini yaptığını, halkın görevleri siyasilere verdiğini, burada bütçenin konuşulması gerektiğini ifade etti.

Cumhurbaşkanlığı bütçesindeki rakamlar üzerinden değerlendirmeler yapan Tatar, CTP-BG’nin seçim hazırlığı yaptığını, önemli olanın halk menfaatleri düşünülerek hareket edilmesi olduğunu vurguladı.

Tatar, konuşmalarda olayların başka yerlere çekilmemesi gerektiğini, herkesin konuşmalarına dikkat etmesini istedi ve halkın günün sonunda iradesini ortaya koyacağını vurguladı, komite toplantısında siyaset yapılmaması bütçenin tartışılması gerektiğinin üzerinde durdu.

Birikim Özgür yeniden söz alarak, Cumhurbaşkanlığı Senfoni Orkestrası için 39 personel ihtiyacı talebi geldiğini, ancak bu yıl devlete 360 kişinin alınmasının söz konusu olduğunu, bu rakamın 40’ına yakınının bu orkestraya ayrılmasının tartışmaya açık olduğunu, buraya 7 istihdamın yeterli olacağı konusunda gerçekçi bir değerlendirme yaptığını söyledi.

Milletvekilleri de Cumhurbaşkanlığı Müsteşarı Hasan Güngör’den orkestra hakkında bilgiler aldı ve bunun üzerine orkestraya verilmek istenen 18 rakamı üzerine kendi aralarında yaptığı tartışma sonrasında orkestraya verilecek istihdam rakamının, diğer bakanlıkların taleplerine göre daha sonra belirlenmesini önerdi.

Hasan Güngör de, orkestraya eksik personel alınmasının bir işe yaramayacağını, orkestranın eksik kurulması durumunda alınan personelin bekletileceğini ve boşuna ödeme yapılacağını kaydetti.

Milletvekilleri ülkede ihtiyaç duyulan polis, öğretmen, mühendis, hastanede personel ihtiyaçları olduğuna işaret etti, bu ihtiyaçların orkestradan daha önemli olduğunu söyledi.

CTP-BG Gazimağusa Milletvekili Asım Akansoy da bu aşamada söz alarak, 18 rakamıyla yola çıkılabileceğini, bu rakamın reddedilmeden bir adım atılabileceğini, bu adımın atılmasının ülke sanatına kültürüne faydalı olacağına inanç belirtti.

Hasan Güngör de, 18 rakamını reddetmediklerini, sadece orkestranın ilk yılında ortaya bir şey çıkaramayacağı konusunda uyarı yaptığını söyledi.

TDP Girne Milletvekili Zeki Çeler de, sanatın dünyadaki değerine dikkat çekerek, ülkenin sanatla ambargoları aşabileceğine vurgu yaptı, sanata değer verilmesini istedi, orkestraya destek verdi.

Özgür de, bu konunun genel kurulda ele alınacağını kaydetti.

DP Ulusal Güçler Lefkoşa Milletvekili Mustafa Arabacıoğlu da, orkestranın sanat açısından büyük önem taşıdığını sanata büyük önem verdiklerini, ancak YÖDAK’ın da büyük ihtiyaçları olduğunu, bunun da ülke eğitimi açısından büyük önem taşıdığını ifade ederek, YÖDAK’ın açılımına önem verilmesini istedi.

CTP-BG Güzelyurt Milletvekili Armağan Candan da, kültür sanatın bir ülkenin can damarı olduğunu, bir ülkeyi ileriye taşıyanın sanat ve kültür olduğunu, bu alanlara yapılan yatırımların olduğunu belirterek, sanata bu şekilde bakılması gerektiğini, bu kadronun değerlendirilmesi ve orkestranın adım adım kadrolarıyla örülüp çalışmaya başlamasının önemine işaret etti.

Candan, Cumhurbaşkanlığı seçimine de değinerek, Cumhurbaşkanı Derviş Eroğlu’nun döneminde kayıp yaşandığını, ülkenin ve toplumun geriye gittiğini iddia ederek, Eroğlu’nu özel temsilcilerin değiştirilmesi, iç siyasete yönelik yaptığı çalışmalar, uluslararası camiada kazanılan güvenin kaybedilmesi, müzakerelerin durması konularında eleştirdi, ortak açıklamada bile Eroğlu’nun sürecin dışında kaldığını öne sürdü, bu seçimde Eroğlu döneminin kapanacağına inandığını söyledi.

CTP-BG Girne Milletvekili Ömer Kalyoncu da, Meclis’te toplum yararına siyaset yapıldığını, bu yüzden Tatar’ın konuşmasını yanlış bulduğunu, buradaki milletvekillerinin taraflı olduğunu, tarafsız olması gerekenin Cumhurbaşkanı olduğunu belirtti.

Kalyoncu, Cumhurbaşkanı Eroğlu’na müzakere süreciyle ilgili eleştirilerde bulunarak, Eroğlu’nun çözümden yana olmadığını, bunu herkesin bildiğini savundu.

“Eroğlu’nun hiçbir zaman servet beyanında bulunmadığını, yıllardır siyasette bulunduğunu, insanları dağıttığı mallarla elinde tuttuğunu, bunları en iyi UBP’lilerin bildiğini” savunan Kalyoncu, “biraz silkinin ve bunları görün” dedi. Tatar’ın Eroğlu’nu savunmasını da eleştiren Kolyoncu, senfoni orkestrası konusunda yapılan talepleri de doğru bulmadığını, bunu kötü bir düşünce olarak niteledi, “komplo” olduğunu iddia etti.

Devlete verilecek 360 kadronun o kadar ihtiyaç varken 40’ının Cumhurbaşkanlığı’na istenmesini eleştiren Kalyoncu, bunun “ayıp” olduğunu söyledi.

Kalyoncu, Cumhurbaşkanı Eroğlu’nun ortak açıklama konusunda “en son ben gördüm” açıklaması yaptığını savunarak, durum böyleyse orada neden oturduğunu sordu, tekrar aday olmasının “topluma ayıp” olduğunu dile getirdi.

Kıbrıs’taki mal mülk sıkıntısının sorumlusunun da Eroğlu olduğunu iddia eden Kalyoncu, Kıbrıs’ta çözüme ihtiyacı olanın Kıbrıs Türk halkı olduğunu, Rum tarafının süreçten yararlanarak masaya ortak açıklamaya aykırı bir çok talep ortaya koyduğunu ifade ederek, müzakere masasının “Eroğlu’na rağmen” yeniden kurulmasını ümit ettiğini söyledi.

Masa yeniden kurulmasın diye Eroğlu’nun geziler yaptığını, halkı kışkırttığını, ülkedeki durumun sorumlusunun Eroğlu olduğunu ve birçok daha iddianın bulunduğunu savunan Kalyoncu, Kıbrıs konusunda en büyük sorun olan mülkiyet sorununu da Eroğlu’nun yarattığını iddia etti.

Armağan Candan da yeniden söz alarak, toprak konusunda yapılan konuşmalar ve açıklamaların vatandaşlara olumsuzluk aşıladığını, bunun yanlış olduğunu, bir Güzelyurtlu olarak Cumhurbaşkanı’nı bu konuda kınadığını vurguladı.

Bu açıklamaların toplum yararına değil, topluma en büyük kötülük olduğunu ifade eden Candan, Cumhurbaşkanı’nın açıklamalarını eleştirdi.

Tatar da, harita olmadığını, ancak köy isimlerinin gerçek olduğunu belirterek, bunların halkın bilgisine getirilmesinde bir yanlışlık olmadığını, gizlemeye gerek olmadığını vurguladı.

Akansoy da, Cumhurbaşkanı Eroğlu’nun yaptığını merhum Kurucu Cumhurbaşkanı Rauf Denktaş’ın yapmadığını belirterek, Eroğlu’nu “müzakere masasına bomba atmakla” suçladı.

Bunun üzerine Tatar ile CTP-BG’li milletvekilleri arasında tartışma yaşandı. Tatar, Cumhurbaşkanı’na bu şekilde eleştirilerin yapılamayacağını, yapılması durumunda karşı cevabının verileceğini, halkın seçtiği Cumhurbaşkanı’na bu sözlerin söylenmesinin hazmedilemeyeceğini, masadan kaçanın Rum olduğunu söyledi.

Kalyoncu da, müzakere masasında görüşmecinin eski Özel Temsilci Kudret Özersay olduğunu, Eroğlu’nun olmadığını savunarak, bunun müzakere masasındaki herkesin de bilgisinde olduğunu kaydetti.

UBP Lefkoşa Milletvekili Faiz Sucuoğlu da, bütçe görüşmesini hayretler içerisinde izlediğini ifade ederek, geçmiş yıllarda CTP-BG yetkililerinin Kıbrıs konusuna yönelik yaptığı muhalefetteki ve iktidardaki değişik açıklamalarını okudu.

Eroğlu’nun masadan kaçmadığını, ancak Rum liderin Eroğlu ile görüşmemek için her türlü yolu denediğini, buna rağmen hep Eroğlu’nun suçlu gösterildiğini, eğer biri eleştirilecekse doğru tespitlerle her iki tarafın da eleştirilmesi gerektiğini ifade eden Sucuoğlu, komitede bütçe görüşmelerine uymayan bir çok tartışma yaşandığını söylendi.

Sucuoğlu, genel olarak politikada bir gün başka bir gün başka söylenmesinin hastalık olduğunu ifade ederek, Cumhurbaşkanı’nın siyasi partilere verilmesi istenen köylerle ilgili bilgi verdiğini, haritanın Cumhurbaşkanı tarafından çıkarılmadığını, köylerin isimlerinin zaten belli olduğunu, Cumhurbaşkanı harita çıkarsaydı zaten çıkıp göstereceğini kaydetti.

Rum liderin neden masadan kaçtığının da tartışılması gerektiğini, Eroğlu’nun bu kadar eleştirilmesinin haklı olmadığını ifade eden Sucuoğlu, komitede yapılan eleştirilerde daha düzeyli olunmasını istedi.

Armağan Candan da Sucuoğlu’na cevap vermek için söz alarak, Cumhurbaşkanlığı bütçesinin toplum yararına kullanılıp kullanılmadığından emin olmadığını, endişesinin bu olduğunu ve bunu dile getirdiğini söyledi.

Kalyoncu da, Sucuoğlu’nun konuşmasında bahsettiği muhalefette başka iktidarda başka davranıldığı konusuna değinerek, bunun üstlenilen görev çerçevesinde de toplum yararına değiştiğini vurguladı.

Rum liderin sözcüsü olmadıklarını da vurgulayan Kalyoncu, Rum tarafına söylemek istediklerini yüzlerine söylediklerini, buranın KKTC Meclisi olduğunu kaydetti.

Kalyoncu, masanın yeniden tesis edilmesinin zaman açısından büyük önem taşıdığını, çünkü Rum’un bu süreçte elini güçlendireceğini, bu sürecin daha fazla büyümeden düzeltilmesini talep etti.

CTP-BG Gazimağusa Milletvekili Asım Akansoy da, Ersin Tatar’ın CTP-BG ile ilgili yaptığı açıklamaların kendilerini rahatsız ettiğini belirterek, bu tür yorumlamalardan uzak durulmasını istedi, CTP-BG milletvekilleri, yöneticilerinin bundan rahatsızlık duyduklarını kaydetti.

Akansoy, toplumu ileriye taşıyıcı, Meclise güven veren açıklamaları desteklediklerini, senfoni orkestrası kurulmasını ve sanata yapılacak yatırımlara önem verdiklerini, hükümetin de bu yönde attığı adım bulunduğunu belirtti.

Kıbrıs konusunda ülkedeki tüm güçlerin birlikte çalışarak bir sonuç elde edebileceğini ifade eden Akansoy, Meclis’in de işin içinde olması gerektiğini söylediklerini, öneriler sunduklarını ancak dikkate alınmadığını kaydetti.

Bugün ortaya çıkan sonucun da Eroğlu’nun üzerinde olmasının normal olduğunu ifade eden Akansoy, Eroğlu’nun siyasetini “masada kalmak” olarak yürüttüğünü, ancak masada kalmanın sonuç getirmediğinin ortaya çıktığını söyledi.

Akansoy, Türkiye ile imzalanan kıta sahanlığı konusunda geçmişte yapılan hatalar, görüşmeler ve süreci anlatarak, bu yönde ortaya koydukları görüşleri anımsattı.

Kıbrıs konusunda Kıbrıs Türk tarafının uluslararası imajının bozulduğunu, Rum tarafının ise yükseldiğini, ABD ile yakın işbirliği kurduğunu anlatan Akansoy, Kıbrıs konusunda istikrarın önemli olduğunu söyledi ve gelinen aşamada zora düşen tarafın Kıbrıs Türk tarafı olduğunu kaydetti.

Akansoy, Cumhurbaşkanı’nın tarafsız kalamadığını da savunarak, Eroğlu’nu DP ve UBP’nin iç işlerine karışmakla suçladı, Özdil Nami’nin de geçmişte yaptığı ve şimdi yaptığı açıklamaların da bir değişiklik değil, denge kurma olarak algılanması gerektiğini belirtti.

Tatar da söz alarak, CTP-BG’ye yönelik açıklamalarının parti içerisindeki çelişkilere dikkat çekmek için yaptığını, elektrik konusunda bir mutabakatı olmadığını işaret ettiğini, şahıslarla ilgili bir açıklamasının olmadığını ifade etti.

Tatar, Kıbrıs konusunda da madalyonun diğer yüzüne de bakılması gerektiğini ifade ederek, Rum tarafının da yaptıklarının ortada olduğunu vurguladı, Kıbrıs Türk halkına yapılan haksızlıklara dikkat çekti.

Konuşmaların ardından Cumhurbaşkanlığı bütçesi madde madde okunup oylandı ve oybirliği ile kabul edildi.