Mert ÖZDEŞ

Hukukun Üstünlüğü Hareketi Başkanı Av. Barış Mamalı, Poliste tutuklu olduğu sırada intihar ederek yaşamına son veren Mehmet Vechi ile ilgili hazırlanan komite raporunu Diyalog TV’de değerlendirdi. Odak Noktası programına konuk olan Barış Mamalı, işgencenin bir ülke gerçeği olduğunu ve Vechi’nin ölümünde bu duruma kayıtsız kalan Meclis’in de payı olduğunu savundu.

Polsi Genel Müdürü’nü atama konusunda yaşanan siyasi cepheleşemeye de dikkat çeken Mamalı, “Cumhurbaşkanı ve hükümetin adayı farklı olunca bu iş takandı. Çünkü Genel Müdür üçlü kararname ile atanıyor. Farklılık nedeniyle atama yapılamıyor. O zaman demokrasiyi işletin. Sandıkları kurun. Kararı Polis Örgütü kendisi versin. Sorun Polise kimi istiyorlarsa onu seçsinler… Niye yapmıyorsunuz bunu? Çünkü işin içinde siyaset var. İkincisi herkes kendi adayını oraya koyarak ileriye dönük kendini korumaya alsın…”

Mamalı, Vechi olayındaki sorumlular hakkında derhal dava açılması ve disiplin soruşmasının başlatılması gerektiğini ifade etti. İşkencenin yasada cezai bir hükmünün olmadığını belirten Mamalı, şöyle devam etti.

“Siz işkence yaparsanız, işkence suçundan yargılanmıyorsunuz. Demek ki işkence korunma noktasında. Önemli olan işkenceyi suç olarak tanılamak ve işkence yapanları cezalandırmak değildir. İşkencenin önünün kesmeniz gerekir. Bu da kanunlarla olur.”

“Vechi’nin ölümünden Meclis de sorumlu”

İşkencenin bir gerçek olduğunu Mehmet Vechi’nin intiharında Meclis’in de sorumluluk payı olduğunu belirten Mamalı, iktidarın gerekeni yapması gerektiğini belirtti.

“Hatırlayınız üç yıl önce Meclis işkenceyi araştırma komitesi de işkence olduğunu tespit etti. Ne oldu üç yıl içerisinde? Hiçbir şey olmadı. Düşünün Meclis ’işkence var önüne geçmemiz gerekir’ diyor. Bunu söyleyenler tek bir kanun bile yapmıyorlar. Ve neticede bu insanın ölümüne sebep oluyorlar. Eğer bunu bile bile oturup kanunları ve gerekli düzenlemeleri yapsaydınız bu kişi bu şekilde sorgulamaya tabi olmayacaktı. Ve Rapora göre bu insan intihar edip ölmeyecekti. Demek ki Meclis te bu ölümden sorumlu.”

“Polis Müdürü için polisler oy kullansın”

Mamalı, Polis Genel Müdürlüğü çekişmesinin teşkilata olumsuz yansıdığını ileri sürerek şu tespitlerde bulundu, “Hükumetin adayının başka, Cumhurbaşkanın adayının başka olması… Bu durum siyasallaştırılmıştır. Örgüt içinde Pervin Hanımcılar ile Şenay Hanımcılar gibi noktaya getirilmiştir. Zaten terfiler ve nakiller ile örgüt paramparça olmuştur. Bir de şimdi bu noktada ayrımcılık söz konusu olmuştur.

Demokrasi ile yönetiliyorsa neden demokratik kurallar uygulanmıyor. Bu iş tıkandı. Çünkü Genel Müdür üçlü kararname ile atanıyor. Farklılık nedeniyle atama yapılamıyor. O zaman demokrasiyi işletin. Sandıkları kurun. Kararı Polis Örgütü kendisi versin. Sorun Polise kimi istiyorlarsa onu seçsinler… Niye yapmıyorsunuz bunu? Çünkü işin içinde siyaset var. İkincisi herkes kendi adayını oraya koyarak ileriye dönük kendini korumaya alsın…”