Eniz Orakcıoğlu

Toparlanıyoruz Hareketi Başkanı Serkan Mesutoğlu, yeni kurulan CTP-UBP koalisyon hükümeti ile ilgili olarak Yeni Bakış’a değerlendirmelerde bulundu.  Mesutoğlu, UBP ile CTP’nin geçmişten beri siyaseten atıştığı ve bu partilerin zıt fikirlere sahip olduklarının herkesçe çok iyi bilindiğini  söyleyerek, “Siyasi partileri, kendilerini nasıl tanımladıklarından ziyade ne gibi icraatlar yaptıkları veya yapmadıkları üzerinden değerlendirmek gerekir diye düşünüyorum. Yani lafa değil, icraata bakılmalıdır” dedi. Mesutoğlu, “Ülkenin iki büyük partisi (tabii ülkenin bu hale gelmesindeki sorumlulukları da bir o kadar büyüktür) bir araya gelmişken çıkar ve geçmişle yüzleşip bir özeleştiri yaparlarsa, böyle bir adım dahi, umut verici, siyasete tekrar güven duyulmasını sağlayacak bir adım olacaktır” diye konuştu.

“Lafa değil, icraata bakılmalı”

 Serkan Mesutoğlu," Hem UBP’nin hükümette olduğu, hem de CTP’nin hükümette olduğu dönemleri gözden geçirin; icraatlar veya yerine getirilmeyen vaatleri aklımıza getirelim. Bu ülkede kamu reformu yapılacağı yıllardır konuşulmaktadır. Yapıldı mı? Hayır. Özel sektörde sendikalaşmadan bahsedilmektedir. Yapıldı mı? Hayır. İşçi sağlığı ve güvenliği için gözle görülür bir ilerleme kaydedildi mi? Hayır. Çevre kirlenmesine karşı yönetime gelindiğinde bir duruş geliştirildi mi? Hayır. Düzensiz yapılaşmayı durduracak bir duruş sergilendi mi? Hayır. Polisin demokratik ve çağdaş bir düzende olacağı ve sivile bağlanacağını tam 30 yıldır duyuyoruz. Yapıldı mı? Hayır. Kıbrıslı Türklere ait kurumlar olan, Merkez Bankası Yönetimi, Sivil Savunma Teşkilatı ve GKK karar KKTC yönetimine ait olunmalıdır denmişti. Yapıldı mı? Hayır. Eğitim ve sağlık konusunda devlet vatandaşına, anayasada yazdığı şekliyle, yani bir sosyal devlet gibi hizmet verebilmekte midir? Hayır” dedi.

“Müşavirlik sistemi tepe tepe kullanıldı”

Mesutoğlu, sözlerine şu şekilde devam etti: “Peki partizanlık, adam kayırmacılık devam etti mi? Etti. Usulsüz istihdamlar devam etti mi? Etti. UBP Kurultay istihdamlarına toplum isyan ederken, geçmiş hükümet döneminde KIB-TEK’e yapılan istihdamlarla ilgili CTP eski genel sekreteri Kutlay Erk “Bu istihdamlar CTP’nin namus istihdamıdır” demekten hiç çekinmedi. Üçlü kararname yöntemi ile yaratılan ve devlet kaynaklarını parti yakınlarına peşkeş çekilmesini sağlayan müşavirlik sistemi durduruldu mu? Hayır, aksine tepe tepe kullanıldı. CTP, hükümeti kurmadan önce UBP’nin tek başına iktidar olduğu dönemde oluşturduğu Başbakanlık Denetleme Kurulu denen yapıyı yerden yere vurmuş ve ilke olarak asla böyle bir kurula atama yapmayacağını söylemişti. Fakat aynı CTP son hükümet döneminde kaçar ayak, üçlü kararname ile bu kurula atamalar yapmaktan geri durmadı.”

“İcraatlar açısından çok da fazla zıtlık yok”

CTP ve UBP kendilerini her ne kadar zıt olarak tanımlasalar da geçmişe bakıldığında benzeşen birçok yanları olduğunu belirten Mesutoğlu, “Şunu da belirtmek isterim ki parti tabanları ile parti yönetimlerini ayrı tutmak gerekiyor. Bu partilere gönül veren insanlar arasında gerçekten de ilkelere, fikirlere, değerlere inananlar ve gönül verenler vardır. Esas benzeşenin parti yönetimleri olduğunu düşünüyorum. Bu güne kadar parti yönetimlerinden edindiğimiz tecrübe de aslında UBP ve CTP arasında icraatlar açısından çok da fazla bir zıtlık bulunmadığı yönündedir” şeklinde konuştu.

“Hazır bir araya gelmişken özeleştiri yapmalılar”

Mesutoğlu, CTP - UBP Koalisyon Hükümeti’nden temennilerinin halka hizmet edebilecek bir birliktelik oluşturmaları ve kurulacak hükümetin normal görev süresini bitirmesi yönünde olduğunu belirterek, “Bunun yanında ben özeleştiri ve geçmişle yüzleşmeye de çok önem veriyorum. Kabul etmek lazım ki, bu ülke bugün herkesin şikâyet ettiği bir durumdaysa bu hale gelinmesinde yönetimde bulunan tüm partilerin çok büyük katkısı vardır. Fakat bugüne kadar her ne hal ise partiler hiçbir kabahati yokmuşçasına bir yüzleşme içerisine girme ihtiyacı duymamışlardır. Şimdi hazır ülkenin iki büyük partisi (tabii ülkenin bu hale gelmesindeki sorumlulukları da bir o kadar büyüktür) bir araya gelmişken çıkar ve geçmişle yüzleşip bir özeleştiri yaparlarsa, böyle bir adım dahi, umut verici, siyasete tekrar güven duyulmasını sağlayacak bir adım olacaktır” diye konuştu.

“DP ile kurduğumuza göre UBP ile de kurabiliriz”

Mesutoğlu, hükümetle ilgili sözlerine şu şekilde devam etti; “Dünya görüşünün farklı olduğunu iddia eden iki partiden bahsediyoruz. Daha da önemlisi yönetime geldiğinde iktidar gücünü kendi yandaşları lehine hukuk tanımazca kullanan iki partiden bahsediyoruz. Dolayısıyla her iki partiye gerek gönül verenler, gerekse yönetici pozisyonunda olanların karşıt gördükleri partiye karşı bilenmelerini ve bu yüzden koalisyon kurmak istemeyen kesimlerin olması son derece normal. CTP gerek taban gerekse yönetim kadrosunda olanların sıkıntısını aşmak için iki yaklaşım geliştirmiş gibi görünüyor. Birinci yaklaşım “Yahu biz aynı yaklaşıma sahip DP ile kurduğumuza göre; üstelik her kurduğumuzda DP bize sorun çıkardığına göre UBP ile kurmamızda sakınca yok” gerekçesi üzerine kurulu. Diğer yaklaşım ise ilkeleri öne sürüyor ve “bizim ilkelerimize ters gelen bir şey olursa ortaklığı ayırırız” deniyor. Bana birinci yaklaşım daha gerçekçi geliyor. İlkeler üzerinden hareket edeceğiz gibi yaklaşım samimi gelmiyor. Çünkü geçmiş, ilkelere uyma konusunda her iki partinin çok da temiz bir sicili olduğunu göstermiyor. UBP’de ise bilindiği üzere yakın zamanda bir kurultay vardır. Zorlu Töre ve Ersin Tatar gibi isimler CTP ile koalisyona sıcak bakmıyor ama bu geliştirilen pozisyonun sebebi büyük ihtimal ile kurultayla alakalıdır. Onun dışında ben UBP içerisinde çok da gözle görülür bir karşı çıkış görmüyorum” dedi.

“Erken seçime gidiliyor ama değişiklik yok”

Toparlanıyoruz Hareketi Başkanı Serkan Mesutoğlu, yeni bir seçime gitmenin farklı bir sonuç yaratacaksa anlam taşıdığını vurgulayarak, “Geçmiş yıllara bakın; bu ülkede durmadan seçim yapılmaktadır. Hükümetler görev süresini tamamlayamıyorlar. Erken seçime gidiyorlar. Var mı bir değişiklik? Yok. Çünkü aynı isimler, aynı yaklaşımlar devam ediyor. Zihniyet değişmiyor. Zihniyet değişmediği sürece de siz istediğiniz kadar seçim yapın farklı sonuç elde etmezsiniz. Dolayısıyla, yönetime talip olanlar mevcut kadrolarla, mevcut anlayışlarla siyaset yapmayı sürdürdükleri için seçimden de olumlu anlamda bir sonuç elde edilmiş olunacağını düşünmüyorum” şeklinde konuştu.

“Yazılanı hayata geçirmeye çalışsınlar”

Mesutoğlu, sözlerine bu şekilde son verdi: “Biliyorsunuz Toparlanıyoruz Hareketi kurulduğu günden bu yana bazı ilkelerin üzerinde sıklıkla durmakta ve bu ilkeler etrafında farkındalık yaratmaya çalışmaktadır. Şeffaf, hesap verebilir ve hukukun üstünlüğü olan bir yönetim talep ediyoruz. Böyle bir yönetimi sağlayabilmeniz için denetim mekanizmalarının çalışır durumda olması şart. Ayrıca geçmişte yaşanan usulsüzlük ve hukuksuzluklara karşı kararlı bir duruş gösterecek siyasi irade gerekiyor. Toplumun, adaletin tesis edilmesi için uğraş gösterildiğini görmesi gerekiyor. Bu nedenle Sayıştay, Ombudsman, polis teşkilatı ve başsavcılık gibi kurumların etkin bir şekilde çalıştırılması için girişimler gerekiyor. Bunun yanında eğitim ve sağlıkta devletin kendini hissettirmesi gerekiyor. 30 yıldır söylenen ve bir türlü hayata geçirilmeyen polisin sivile bağlanması, bize ait kurumların bizim tarafımızdan yönetilmesine dair adımların da atılması gerektiğini düşünüyorum. Çalışma hayatı ile ilgili özellikle özel sektörde sendikalaşma hükümetin teşvik edici; iş sağlığı-güvenliği konusunda da önleyici denetimler başlatması gerekiyor. Aslında teker teker söylemeye gerek yok. Dönsünler ve geçmiş hükümet programlarını incelesinler. Hükümet Programı yazmak konusunda ustalaşmış durumdadırlar; yazılanı hayata geçirmeye çalışırlarsa yol kat edeceklerdir.”

Kaynak: Yeni Bakış