Mülteci Hakları Derneği’nden yapılan yazılı açıklamada, 210 Suriyeli, 6 Irak’ta yaşayan Filistinli, 2 Irak’ta yaşayan Türkmen ve 17 Iraklı Yezidi toplam 235 mülteciyi taşıyan geminin yolladığı yardım sinyali üzerine arama kurtarma çalışmalarını başarıyla gerçekleştirip mültecilerin Girne Limanı’ndan karaya ayak basmalarını sağlayan, mültecilerin sağlık kontrollerinin yapılmasında ve karınlarının doymasında emeği geçen tüm ekipler tebrik edildi.

Açıklamada, mültecilerin kimliklerinin deşifre edilmemesi yönündeki çağrıya birkaç istisna dışında çoğu kurumun saygı gösterdiği, mültecilerin güvenliğinin korunmasında böylelikle katkıları olduğu kaydedildi.

Açıklama şöyle devam etti:

“Yaşananlar bize göstermektedir ki, Kıbrıs’ın kuzeyinde gerekli irade olduğu sürece kişi ve kurumların işbirliği ile kriz yönetim mümkündür. Mülteci haklarının etkin korunması, halihazırda çok yüksek sayıda mülteci barındıran üçüncü ülkelere mültecileri topluca geri göndererek değil, kapasitemiz kapsamında oluşturulacak bir yerel sığınma mekanizmasıyla mümkündür. Dünyada zulümler devam ettikçe, mülteciler de var olmaya devam edecektir. Peki biz yerel bir sığınma mekanizması kurmak için tam olarak neyi bekliyoruz? ”