Cumhuriyet Meclisi Ekonomi Maliye Bütçe ve Plan Komitesi, 503 milyon 113 bin 200 TL olarak öngörülen Milli Eğitim Bakanlığı bütçesini 20 milyon 200 bin artışla oy çokluğuyla kabul etti.

Komite, DAÜ’ye 20 Milyon TL, Çıraklık Eğitim Merkezi’ne 100 bin TL ödenek ayrılması, ayrıca  Özel Eğitim Vakfı’na ayrılan ödeneğin 100 bin TL artırılmasını içeren  önerileri oy birliğiyle kabul etti

Komite bugünkü toplantısında öğle arasında Doğu Akdeniz Üniversitesi konusunda basına kapalı bir toplantı gerçekleştirdi.

DİNÇYÜREK

Komite’nin öğle arasından sonraki basına açık toplantısında ilk sözü DP-UG milletvekili Hakan Dinçyürek aldı.

Dinçyürek, eğitimin siyasi partiler ve kişilerin politikası halinden çıkarılıp devlet politikası haline getirilmesi gerektiğini kaydetti.

Bu konuda hükümetin ve ilgili bakanlığın adım atarak, eğitimin devlet politikası haline getirilmesi yönünde çaba ortaya koymasını talep eden Dinçyürek, bu politikanın, merkezine, öğrenciyi alması gerektiğini belirtti. 
Dinçyürek, “Temel hedef herkesin içine sinen bir sistem oluşturulmasıdır” diye konuştu.

Devlet okullarının başta fiziki olmak üzere altyapı ve faaliyetlerinin, özel okullar yanında üvey evlat konumunda olduğunu savunan Dinçyürek,  devlet okullarındaki öğrencilerin üniversite sınavlarında başarı oranının da düştüğünü, çoğu öğrencinin kontenjanlardan yararlanarak yükseköğretim kurumlarına girdiğini ifade etti.

Dinçyürek, “Ailemizin zengin olmamasının suçlusu okuma çağındaki öğrenci olamaz. Devlet ona yeterince eğitim sunmadığı sürece Anayasa’daki fırsat eşitliği ilkesinden söz edilemez” dedi.

Dünyada gelişen sistemlere göre eğitimin yeniden düzenlenmesi, teknolojinin yakalanması gerektiğini söyleyen Dinçyürek, dünyadaki gençlerle yarışır hale gelmenin şart olduğunu belirtti.

Üniversitelerin sorunlarının ortak olduğunu söyleyen Dinçyürek, YÖDAK’ın misyonuna değinerek, kurumun yapısının denetlemeye veya yönetmeye muktedir olmadığını kaydetti.

Dinçyürek, YÖDAK’ın kurumsallaşmadığını ve eleman eksikliği yaşandığını söyledi.

Devletin, bazı özel üniversitelerden bilgi talep ettiği ve denetim yapmak istediği ancak buna izin verilmediği konusunda bazı iddialar olduğunu savunan Dinçyürek, bunun doğru olup olmadığını sordu. Dinçyürek, “Bu kabul edilemez. Devlet gereğini yapmak zorundadır. Tüm kurumların denetlenebilmesi gerekir. Gerekirse izinler askıya alınır” dedi.

YÖDAK’ın güçlendirilmesi adına öğrencilerden belli bir katkı payı alınması önerisinde bulunan Dinçyürek, kurumun bu yapısıyla gerçek anlamda denetim yapamadığını kaydetti.

Dinçyürek, yeni bölümler, üniversite ve fakülteler açıldığında uluslararası akreditasyon koşulu getirilmesi önerisinde bulundu.

Tedbir alınmazsa üniversite sektörünün çökeceği uyarısında bulunan Dinçyürek, bu sektörde başarı sağlandığını, bunun korunup, ileri taşınması gerektiğini vurguladı.

Meclis’te bekleyen Özel Eğitim Yasası’nın, komiteden ivedilikle çıkması gerektiğini belirten Dinçyürek, özel eğitimde durumun “içler acısı” olduğunu söyledi.

BEROVA

DP-UG Milletvekili Özdemir Berova da konuşmasında, geniş tabanlı olarak reform hükümeti olarak kurulduğu iddia edilen hükümetin, Milli Eğitim Bakanlığı’nın bu bütçesiyle hükümet programındaki vaatleri karşılamasının mümkün olmadığını iddia etti.

Eğitim Bakanlığı bünyesindeki dairelere değinen Berova, Talim Terbiye Dairesi’nin yasada mevcut olan 6 kişilik akademik kurul üyesi sayısının yarıya indirildiğini Daire’nin müdürsüz olduğunu belirterek Daire’nin bu eksik yapısıyla eğitimi nasıl planlayacağını ve nasıl bir vizyonu ortaya koyacağını sordu.

Yaşam Boyu Eğitim Projesi’nde açık lise oluşturmanın en büyük hayallerinden biri olduğunu ve ülkedeki büyük bir eksikliği karşılayacağını söyleyen Berova bu projeyle ilgili bütçede herhangi bir kaynak görünmediğini kaydetti.

Berova, Mesleki Teknik Öğretim’deki öğrenci sayısının artırılmasına değinerek, Milli Eğitim Bakanlığı’nın bütçesinde bununla ilgili bir kaynak ayrılmadığını ifade etti.

E-okul projesinin bakanlığı döneminde önem verdiği projelerden biri olduğunu söyleyen Berova, bu projenin hala daha hayat bulamadığını, eğitimin planlanması konusunda önem arz eden network ağının halen kurulamadığını belirtti.

Taşımacılık konusuna da değinen Berova,  taşımacılığa geçen yıl 19 milyon TL ödendiğini, bu yıl için bütçede 24 milyon TL öngörüldüğünü artışın nereden kaynaklandığını, yeni açılım mı getirildiğini sordu.

Özel okullar ile devlet okulları arasında müfredat sorunları yaşandığına işaret eden Berova, böyle giderse eğitim birliğinin kaybolacağını, müfredatların eşleştirilmesi gerektiğini söyledi.

Özdemir Berova, Milli Eğitim Bakanlığı’nın inşaat ile ilgili projelerde sürenin önemli olduğunu yaz tatiline getirilmeyen projelerin gerçekleştirilmesinin mümkün olmadığını kaydetti.

ÇELER

TDP Milletvekili Zeki Çeler,  toplam bütçenin eğitime ayrılan payının geçen yıla göre düşüş gösterdiğini, devlet eğitimine ayrılan payın azaltılarak özel eğitimin özendirildiğini savundu.

Eğitim bütçesinin yüzde 94’ünün maaşlara ve cari harcamalara gittiğini kaydeden Çeler, geriye kalan yüzde 6 ile eğitimdeki hangi ihtiyaçların karşılanacağını sordu.

HAMZAOĞULLARI

CTP Milletvekili Biray Hamzaoğulları, üniversitelerin amacının ticaret yapmak mı yoksa eğitim kalitesini yükselterek ülkenin adını duyurmak mı olduğunu sorarak, üniversitelerin eğitim dışında ticari faaliyet yaptıklarını ima etti.

Hamzaoğulları, Milli Eğitim Bakanlığı’nda Lefkoşa’dan emekliye çıkan öğretmenlerin yerine Karpaz bölgesinden görevlendirme yapıldığını, Karpaz’daki okullarda tam eğitime kasım ayından önce geçilemediğini ifade etti.

Hamzaoğulları nakil sisteminin düzeltilmesi gerektiğini, ilk ataması yapılan öğretmenlerin 3 yıl öğretmenlik yaptıktan sonra nakil sistemine dahil edilmesi gerektiğini kaydetti.

Hamzaoğulları, İngilizce kitaplarının paralı olduğuna dikkat çekerek, Karpaz bölgesindeki çocukların bu kitapların parasını karşılamada zorlandıklarını söyledi.

Hamzaoğulları Mehmetçik Ortaokulu’nun liseye çevrilmesi gerektiğini kaydetti, Karpaz bölgesindeki öğretmen açığına dikkat çekti.

SOYER

Komite Başkanı Ferdi Sabit Soyer, bügünkü toplantıda tam gün eğitim konusunun hiç konuşulmadığını, konunun toplum gündeminde yaralandığını kaydetti.

Soyer, çocukların yarış atına döndürüldüğünü ve oyundan uzaklaştırıldığını kaydetti.

Soyer ülkedeki öğrencilerin yükseköğretim oranının yüzde 73 olduğunu, bunun düşünülmesi gereken bir konu olduğunu, meslek yönlendirmesi yapılmadığını, meslek edindirme programı bulunmadığını binlerce üniversite mezununun işsiz kaldığını ifade etti.

Devlet okullarının saat 13.00’te kapatıldığını vurgulayan Soyer, bunun toplumun bir ayıbı olduğunu vurguladı.

Eğitim ordusunda muazzam yetenekli öğretmenler bulunduğunu belirten Soyer, “Biz kaç tane kitap üretiyoruz” eleştirisinde bulundu.

En fazla konuşulan sektörlerin eğitim ve sağlık olduğunu belirten Soyer, en fazla sorunu bulunan da bu iki sektör olduğunu söyledi.

DÜRÜST

Eleştirilere cevap veren Milli Eğitim Bakanı Kemal Dürüst, eski bakanlar Özdemir Berova ile Mustafa Arabacıoğlu’na hizmetlerinden dolayı teşekkür etti.

Dürüst, tam gün eğitim konusunu hükümet programına koymamalarına rağmen bu konuda çalışmaların olduğunu açıkladı.

Dürüst, hükümetin eğitimde ortaya koyduğu 3 tane hedef bulunduğunu bu hedeflerin çalışmalarının tamamlandığını söyledi.

DAÜ Yasası’nın hazırlanmak üzere olduğunu kaydeden Dürüst, Eğitim Bakanlığı’nın ciddiyetle ele alınması gereken bir konu olduğunu, komitede yapılan eleştirilerin de yerinde ve yapıcı olduğunu belirtti.

Daha sonra Milli Eğitim Bakanlığı bütçesi oylanarak onaylandı.

Komite Cuma günü Polis Genel Müdürlüğü, Güvenlik Kuvvetleri Komutanlığı, Bayındırlık Çevre ve Kültür Bakanlığı ile Dışişleri Bakanlığı bütçelerini görüşecek.