Mimarlar Odası, vatandaşlar arası fırsat eşitsizliği yaratan uygulamaların önüne geçilmesini, planlamalara yön vermesini, beklenen verilerin güncellenmesini, geniş tabanlı vizyon gurupları oluşturularak emirnameler değil, derhal adil çağdaş ve evrensel normlara uygun imar planlarının hazırlanmasını öngördüklerini kaydetti.
Oda’dan yapılan yazılı açıklamada, basında yer alan ilan vasıtasıyla “Girne 2. Bölge Emirnamesi” ile ilgili yeni bir emirname değişikliği yapılacağının bilgilerine geldiğine dikkat çekilerek, ““55/89 Sayılı İmar Yasası”nın verdiği yetkiyle ilgili bakan ve planlama makamı, bu imar Yasası’nın 11(4), 11(5), 11(5)c, 11(5)ç,32(2) ve 38(1) maddelerini kullanarak emirname yapar ve yayınlayarak uygulamaya koyar” ifadelerine yer verildi.
Mevcut hali ile “55/89 İmar Yasası”nın çağdaş fırsat eşitliğini sağlayacak sistemlerden mahrum olduğu savunulan açıklamada şöyle denildi:
“Tüm planlama ilkelerinde yerel yönetim, meslek odaları, akademik görüş, sivil toplum ve ilgili paydaş katılımı zorunluluk olmaktan öte, formalite icabı, sırf görüşler alınmıştır demek için “görüş alma” süreci ile geçiştirilmektedir. İmar adaletinden, halkın katkı ve denetiminden, eşitlikten, dolayısı ile evrensel normlardan uzak olan bu yasanın ivedilikle ve öncelikle değiştirilmesi gerekmekte ve öncelikle düzenlenmeden yapılan her emirname ve
plan, çarpık sistemin parçası olarak problemler zincirine eklenen halkadan öteye gidememekte, halkın gerçek yaşamsal sorunlarına cevap veremeden kişi ve siyasi yönetimin ihtiyaçlarını karşılayan geçici ve anti demokratik, eşitlik ve adaletten uzak çözümler olmaktan ileri gidememektedir.”
Ülkede mekânsal politikaların, devlet erkinin yönetimi ile planlanarak, bu gücün “55/89 İmar Yasası” ile garanti altında olduğuna vurgu yapılan açıklamada, şunlar ifade edildi:
“Toplumsal katılımdan uzak hazırlanan planlanma stratejileri siyasi ve ekonomik rant güdümünde şekillenirken kentliler kent mekanı üzerinde söz sahibi olamamakta ve bilimsel veriler de bu süreçte etkin olarak kullanılamamaktadır. Planlama makamı en küçük bir paylaşımı dahi bir lütuf olarak sunmakta ancak yasal gücünü de paylaşmaktan uzak durmaktadır.”
“YASALARA UYANLAR İÇİN BİR MAĞDURİYET, YASA TANIMAZLAR İÇİN FIRSAT”
Günümüz devlet yapısında planlar ve ortaya koyduğu kısıtlamaların, yasalara uyan vatandaşlar için bir mağduriyet, yasa tanımazlar için ise adeta fırsat oluşturduğu ileri sürülen Mimarlar Odası açıklamasında, yasalara aykırı yapılan uygulamaların ise yasayı uygulamakla yükümlü dairelerce kılıfına uydurulup yasal hale getirildiği savunuldu.
Açıklamada, 1989 yılında yasallaşan ve bugüne kadar yürürlükte olan yasa çerçevesinde gelişen, ülkedeki tüm kesimler, sektörler, ekonomik örgütler ve iş çevreleri tarafından Eleştirilmesine, süreç içerisinde defalarca, farklı hükümetler ve siyasiler tarafından söz verilmesine rağmen, “55/89 Sayılı İmar Yasası”nın hala değiştirilmediği dile getirildi.
