Deniz Abidin

İçişleri ve Çalışma Eski Bakanı CTP Milletvekili  Asım Akansoy, ziyaretçi veya ikamet izni bitmiş kaçak işçi ve işverenleri kapsayacak kanun hükmünde kararnameyi Yeni Bakış'a değerlendirdi. Akansoy, hükümetin yeni bir affı gündeme getirdiğini,  bir de yeni bir düzenleme yapılacağını belirterek, bu yeni düzenlemenin KKTC'de izinsiz olarak kalan kişilere yönelik olacağını söyledi. Akansoy, şu anki uygulamaya göre ülkede izinsiz olarak bulunanların izinsiz olarak bulundukları hergün için günlük asgari ücret kadar para cezası ile sorumlu tutulduklarını belirterek, para cezasını ödememiş olanların yurt dışına çıktıktan sonra geri dönmeleri durumunda bunun iki katını ödemekle sorumlu olduklarını hatırlattı.

Akansoy, "Yurt dışına çıkarken ya cezalarını öderler ya da geri döndüklerinde iki katını öderler" dedi.

"Bu uygulama mali olarak devletin kaybıdır"

Akansoy, bu kişilerin ödeme yapmamaları durumunda ülkeye giremediklerini  anlatarak, şimdi yapılmak istenin ise  bir kademelendirmesistemi olduğunu belirtti. Akansoy, şunları söyledi, "Yeni uygulamaya göre, bir yıla kadar, bir yıldan üç yıla kadar olan  ve üç yıldan fazla olanlar diye üç ayrı kategori söz konusudur. Bir yıla kadar hergün için günlük asgari ücret kadar para cezası kesilerek tahsil edilir. Bu cezayı ödemeyenler ülkeye bir yıl sonra bu para cezasını ödemeden gelebilecekler. Yani bizim geri dönüşte iki katına çıkardığımız para cezası uygulamamız yerine kaçak olanların  bir yıl sonra ceza ödemeden geri gelmelerini düzenleyen bir uygulama söz konusudur. Bu uygulama mali olarak devletin kaybıdır.  Bir yıldan üç yıla kadar olan uygulamada ise hergün için asgari ücretin bir buçuk katı bir para cezası söz konusudur. Bu cezayı ödemeyenler bir yılla üç yıl arasında olanlar ülkeye üç  yıl sonra para cezası ödemeden  gelebilirler. Üçüncü şıkta ise ülkede üç yıldan fazla izinsiz olarak kalanlara hergün için asgari ücretin iki katı para cezası kesilir. Bu cezayı ödemeyenler yurt dışına çıktıktan sonra geriye 5 yıl sonra dönebilirler, yine para cezası ödemeden"

Akansoy, CTP döneminde mali boyutun her defasında fazla olduğunu, fakat şimdi daha farklı bir kategorilendirme yapıldığına dikkat çekti. Akansoy, 9 Aralık 2011 ile 6 Şubat 2012 tarihleri arasında bir muhaceret affının düzenlendiğini ve o dönem hükümette olan CTP'ninUBP ile çok ciddi bir müzakere yaptığını kaydetti. Akansoy, CTP'nin hükümette olduğu dönemde çıkan affın, son kez bir af olarakdüzenlendiğini  ve aile bütünlüğü dikkate alınarak kaçağa düşenlerin ve  hiçbir şekilde ücret ödemeyeceklere yönelik geçirildiğini söyledi. 2014-2015 tarihlerinde ise aile birleştirilmesi için bir af getirildiğini hatırlatan Akansoy, şu anki uygulamanınise  bir genel af uygulaması olduğunu belirtti. CTP döneminde 2014 yılında aile bütünlüğü gözetilerek yapılan affın UBP'li yetkililerce de basın yoluyla son bir af olduğunun vurgulandığını anımsatan Akansoy, CTP olarak hala  bu uygulamanın arkasında durduklarını belirtti.

Akansoy, bugüne kadar muhacerette beş kez genel af ilan edildiğini ifade ederek, bir kez ise aile birleştirilmesi affının gerçekleştiğini anlatarak, CTP döneminde aile birleştirilmesine yönelik affı öne çıkarttıklarını kaydetti.

"Ciddi anlamda  rahatsızlık getiriyor"

Akansoy, para cezası nedeniyle ülkeye gelemeyen herkesin bu af yürürlüğe girdikten sonra sadece aylık asgari ücret ödeyerek giriş yapabileceğini  belirterek, bunun üzerinde durulması gereken bir konu olduğunu söyledi. Akansoy, "Sadece bir asgari ücret isteniyor. Burada ailesi, var mı yok mu sorgulanmayacak. Belki de aylarca, yıllarca burada kaçak olarak kalan kişiler vardır. Bu ciddi anlamda bir rahatsızlık getiriyor" diye konuştu.

"Anayasa'ya aykırı, Başsavcılıktan görüş alınmadı"

Akansoy, UBP-DP hükümetinin muhaceret affını yasa yerine kararname ile yapmasının Anayasa'ya aykırı olduğunu söyleyerek, Anayasa'da kararnamelerinekonomik konularda ve ivedilik olması halinde çıkartılabileceğinin belirtildiğiniifade etti. Başsavcılığın da bu konuda çok net görüşü olduğunu anlatan Akansoy, şöyle devam etti, "Bu konuyla ilgili olarak çok kez Başsavcılık ile görüştük. Bu konuda Başsavcılığın görüşü ivedilik olması ve ekonomik konuların olması durumunda kararnamenin çıkması yönündedir. Dolayısıyla bu  kararname başsavcılıktan herhangi bir görüş alınmadan çıkarılmıştır"

Akansoy, kararnamenin Anayasa'ya aykırı olduğunu ve bu işin peşinin bırakılmaması gerektiğinin altını çizdi. Akansoy, kararnamenin içeriğiyle ilgili de çok ciddi sıkıntıların olduğunu, ne çalışanı ne de işvereni rahatlatmayacağını belirterek,"Bana göre gayrı ciddi bir düzenleme"diye konuştu.

"Aile birliği gözetilmeyecek"

Akansoy, kaçak işçi çalıştıranlarla ilgili olarak, CTP'nin hükümette olduğu dönemde çok ciddi denetimler yaptıklarını belirterek, müfettişlerin bu konudaözverili bir şekilde çalıştıklarını kaydetti. "Bu çok ciddi bir devlet göreviydi"diye konuşan Akansoy, müfettişlerin zorlukla yaptığı bu çalışmaların kaçak olan bu kişilerin geri gelmesiyle tamamen anlamını yitireceğini söyledi. Akansoy, aile birliği gözetilmeden ülkede kaçak durumunda olan herkese af çıkacağına vurgu yaparak,  kararnamenin 10'uncu maddesine dikkat çekti. Akansoy, "Kaçağa düşen bir kişiye memurlar tarafından çalışma izni verilmemesi gerekir. Memurun bu kişiye izin vermesi durumunda bu kararname bu kişinin cezasının silinmesini getiriyor. Bu da ciddi bir sorundur. Daha önce Savcılık ile yapılan görüşmelerde bu kişilere izin veren kamu görevlileri hakkında soruşturma açılması, iş ilişkileri devam ettiği sürece izin verilmesi, para cezasının ödenmesi gibi yaptırım uygulanması görüşü vardı. 2009-2010 yıllarında Çalışma Bakanlığı'nda üst düzey görevlisi olarak çalışan bazı kişilere, kaçağa düşenlere çalışma izni vermeleri nedeniyle  polis tarafından soruşturma açılmıştı.  Böyle bir affın aslında bu yöneticilere yönelik, kişiye yönelik bir uygulama olduğu izlenimi çok net olarak ortaya çıkmaktadır. O yıl açılan soruşturmanın ne düzeyde olduğunu çok net bilmiyorum ama bu kararnamenin 10'uncu maddesinde böyle bir affın çıkartılması  kamu görevlilerinin kasıtlı olarak yaptıkları hatalı işlemlerin affedilmesini öngörüyor. Bu kararname,  kamu görevlilerinin  ileride yapacağı  herhangi bir gayrı yasal  hatanın  affedilebileceğini çok yaygın bir şekilde ortaya koymaktadır"

"İşverenler kaçak işçi çalıştırmaya yönlendirilecek"

Akansoy, UBP-DP hükümetinin aldığı karar doğrultusunda kademeli olarak bir cezalandırma sisteminin oluştuğunu belirterek, kararnamenin gerekçesine bakıldığında cezaların ağır ve ödenemeyecek seviyede olduğuna değinildiğini, ancak bu kararname ile aslında cezaların daha da ağırlaştırıldığını kaydetti. Kararnamede, çalışma yasalarıyla ilgili kaçak işçi çalıştıran işverenlere verilen cezaların düşürüleceğinin öngörüldüğünü belirten Akansoy, "İşverenler kaçak işçi çalıştırmaya yönlendirilecektir. İşveren bir yıl kaçak çalıştırıp, ülkesine gönderebilecek, bu sisteme göre özellikle yeni düz işçiler getirmek isteyecektir. Düz işçi çalıştıranlar için bu uygulama bulunmaz hintkumaşıdır"diye konuştu. Akansoy, yabancı uyruklulardan alınan sosyal sigorta primlerinin  daire için önemli bir miktar olduğunu belirterek, bu uygulamanın sosyal sigortalar sistemine de olumsuz etkileri olacağını kaydetti.