Açıklamada, Kıbrıs Türk medyasında konuyla ilgili olarak yapılan haberlerde sığınmacı ve mültecilerin genelde suçlu gibi yansıtıldığı ve böylece insan hakları ihlallerinin ortaya çıktığı kaydedildi.

“Bir kişi zulüm veya savaştan kaçarken ‘pasaportum nerede’ diye düşünemez, belgelerinin süresi dolduysa yenilemeye fırsat bulamaz, kimliğini sınırlarda deşifre edip kendisini zulüm riskine atamaz. Bu nedenlerle, uluslararası hukuk, zulüm ve savaştan kaçan kişilerin başka bir ülkeye düzensiz girişlerini suç olarak nitelendirmez” denilen açıklamada, medyanın daha dikkatli bir habercilik yapması gerektiği belirtildi.

Kaçak göçmen ifadesi yanlış

Medyada yer alan haberlerde sığınmacıların sıklıkla “kaçak göçmen” ya da “kaçak mülteci” gibi ifadelerle tanımlandıklarının altını çizen açıklamada, sığınmacı ve mültecilerin  düzensiz yollardan ülkeye ulaşmış olsalar bile, zulüm ve savaştan kaçan kişilerin “kaçak” olarak nitelenemeyeceği ifade edildi. “Kaldı ki, sığınmacı veya mülteci olmayan, ancak gerekli belgeler olmaksızın bir ülkeye giriş yapan ya da kalan göçmenlerle ilgili de ‘kaçak’ yerine ‘belgesiz’ ibaresinin kullanılması daha uygundur” denilen açıklamada ‘belgesiz’ giriş yapan sığınmacıların ‘kaçak’ olarak etiketlenmesinin sığınma taleplerini görünmez kıldığı,  sığınmacılara karşı hoşgörüsüz bir siyasal ortama yol açtığı belirtildi.  

Sığınmacı haberlerinin verildiği sayfalar yanlış

Gazetelerin, sığınmacı ve mültecilerle ilgili haberlere, polisiye olayların aktarıldığı sayfalarda yer verildiğini belirten açıklamada, bu veriliş biçiminin sığınmacıları otomatik olarak suçlulaştırdığı ifade edildi. Açıklamada şu ifadelere yer verildi: “Her devlet, savaş ve zulümden kaçan sığınmacıların iltica başvurusunu almak zorundayken, böyle bir mekanizmanın eksikliğinden dolayı sığınmacılara suçlu muamelesi yapılarak polis bülteni çerçevesinde haber yapılması, insan hakları odaklı gazeteciliğe aykırıdır.  Aynı şekilde, sığınmacı ve mültecilerin elleri kelepçeli, mahkeme koridorlarında ve yüzleri tanınabilir bir şekilde fotoğraflarının yayımlanması, onları haksız yere suçlulaştırmakla kalmamakta, aynı zamanda güvenliklerini de tehlikeye atmaktadır.”

Sığınmacıların kimlikleri ifşa edilmemeli

Yapılan haberlerde sığınmacı ve mültecilerin açık isimlerinin ve fotoğraflarının yayımlanmasının yanlış olduğunun ifade edildiği açıklamada şu görüşlere yer verildi: “Günümüzde birçok haberin internet ortamındaki varlığını ve diğer ülkelerden erişiminin kolaylığını da düşünecek olursak, kimlik deşifreleri halihazırda güvensiz ortamlardan kaçan kişilerin zulüm görecekleri yere geri gönderilmek için tespit edilmelerine neden olabilmekte ve menşe ülkedeki ailelerinin de güvenliğini tehlikeye sokabilmektedir.”

Olumlu örneklere yer vermek, algıyı değiştirecektir

Medyanın genelde sığınmacı ve mültecilerle ilgili olumsuz haberlere rağbet ettiğinin ifade edildiği açıklamada, bu durumun, sığınmacı ve mültecileri suçlulaştırma pratiğini pekiştirdiği ifade edildi. “Ülkemizden sınır dışı edilmeyip de burada bir süreliğine hayat kurabilen sığınmacı ve mültecilerin yaşamlarına ve yaptıkları işlere dikkat çeken haberler, sığınmacı ve mültecilere yönelik olumsuz imajların giderilmesine katkı yapacaktır” denilen açıklamada, gazetecilerin yapılan uyarılar çerçevesinde hareket edeceklerine inandıkları kaydedildi.