KKTC Los Angeles Fahri Temsilcisi Mehmet Mustafaoğlu, ABD Senatosu Dış İlişkiler Komitesi Başkanı Robert Menendez’in Kıbrıs’la ilgili bildirisine Rum saldırılarının yıldönümü olan 21 Aralık’ta yanıt verdi. Mustafaoğlu, Menendez’e gönderdiği mektupta “16 Aralık tarihli açıklamanızı okurken sarsıldım ve kaygılandım.

Kıbrıs sorunuyla ilgili gerçeklerin atlanmasından şoke oldum ve Kıbrıslı Türkler’e yönelik vicdansızlık ve adaletsizlikten kaygılandım” dedi.

Mustafaoğlu, Kıbrıs Rum tarafının hidrokarbon konusunda tek taraflı hareket ederek, müzakerelerin temelinde başladığı ortak açıklama kağıdına ve yaratılan ruha aykırı hareket ettiğini vurguladı.

Mustafaoğlu, “Adanın yeniden birleşmesi ve yetki paylaşımı  yönünde gerçek bir istekleri varsa önkoşulsuz bir şekilde  müzakere masasına dönmeleri ve adanın hidrokarbon kaynakları konusunda ortak bir idareye müsaade etmeleri gerekir” dedi.

“Kıbrıs sorununun Türkiye’nin operasyonuyla başlayan 40 yıllık değil, 21 Aralık 1963 gecesi başlayan 51 yıllık uzun bir hikaye olduğunu görebilmeniz amacıyla, size yazmak için 21 Aralık’ı bekledim” ifadelerini kullanan Mustafaoğlu, 21 Aralık gecesi Kıbrıslı Rumlar’ın adayı Kıbrıslı Türkler’den etnik olarak arındırmak için meşhur Akritas Planlarını hayata soktuklarını aktardı. Mustafaoğlu, “Kıbrıs Cumhuriyeti’nden silah zoruyla atıldık, Kıbrıs Cumhuriyeti bizden çalındı” dedi.

Mustafaoğlu, 1963-1974 yılları arasında binlerce Kıbrıslı Türkün öldürüldüğünü,  toplu mezarlara atıldığını, seyahat ve ikamet özgürlüklerinin, temel insan haklarının  ellerinden alındığını dile getirdi.
Mustafaoğlu, Türkiye’nin 1974 yılındaki askeri müdahalesinin Kıbrıslı Rumlar’ın adayı Yunanistan’a bağlama gayretlerinden kaynaklandığını ve Türkiye’nin bu hakkının uluslar arası anlaşmalardan  geldiğini, Menendez’in açıklamasında öne sürdüğü gibi “yasa  dışı” olmadığını da  vurguladı.

Kıbrıslı Türkler’in adanın yeniden birleşmesi yönünde arzu duyduğunu dile getiren Mustafaoğlu, Kıbrıslı Türkler’in Annan Planı Referandumunda bunu ortaya koyduğunu kaydetti.

Kıbrıslı Rum Lider’in müzakerelerden Türkiye’yi Akdeniz’e hidrokarbon yataklarıyla araştırma yapmak üzere  gemi göndermesi gerekçesiyle çekildiğini de anlatan ve Türkiye’nin buna hakkı olduğunu, Kıbrıslı Türkler’in de adadaki doğal kaynaklarda payı olduğunu vurgulayan Mustafaoğlu, Kıbrıs Türk tarafının  bu konuda ortak bir karar için bir takım öneriler yaptığını ve Rum tarafının tümünü reddettiğini de ifade etti.

Müzakereler başlamazdan önce liderler tarafından imzalanan ortak açıklamada  bir tarafın diğer üzerinde otorite kuramayacağı ifadesinin yer aldığına dikkat çeken Mustafaoğlu, bunun hidrokarbon yataklarını kapsadığını da kaydetti. Mustafaoğlu mektubunda Kıbrıs Türk  tarafının Türkiye petrollerine verdiği Akdeniz’de kendi adına petrol araması yapmak üzere verdiği yetkiyle ilgili bilgiler de verdi.