Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Ali Rıza Alaboyun, baz santrali olarak nükleerin mutlaka devreye sokulması gerektiğini belirterek, "Nükleersiz bir Türkiye, gelecekte enerjisiz Türkiye demektir" dedi.

Türkiye'de uluslararası anlamda hem kongre, fuar hem de B2B etkinliklerinin bir arada gerçekleştirildiği tek platform olan EIF- 8'inci Uluslararası Enerji Kongresi ve Fuarı 4-5-6 Kasım 2015 tarihlerinde ATO Congresium'da dünyanın önde gelen enerji sektörü karar alıcılarını, uzmanlarını, özel sektör temsilcilerini bir araya getirdi. Kongreye Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Ali Rıza Alaboyun, Libya Petrol Bakanı Mashallah Al-Zawie, Irak Elektrik Bakanı Kasım El Fahdavi, Sudan Petrol Bakanı Mohamed Zayed Awad, Somali Petrol ve Mineral Kaynaklar Bakanı Mohamed Mukhtar İbrahim, EPDK Başkanı Mustafa Yılmaz katıldı.

Kongrenin açılış konuşmasını yapan Alaboyun, enerjinin hepimiz için temel hedef olması gereken şeylerden biri olduğunu belirterek "Biz de Türkiye enerji kaynakları açısından zayıf bir ülke olabiliriz, petrol ve doğalgaz bakımından yoksa rüzgar, güneş, hidroelektrik santralleri bakımından Allah'a şükür yeteri kadar kaynaklarımız var. Bir eksiğimiz var oda nükleer, nükleer ile ilgili Akkuyu Nükleer Santrali çalışmaları devam ediyor. Onun yanında Sinop'da nükleer santralimiz ile ilgili çalışmalar devam ediyor. Niçin nükleer, burada baz santrali olarak nükleeri mutlaka devreye sokmamız gerekiyor. Nükleersiz bir Türkiye gelecekte enerjisiz Türkiye demektir. Bunu çok iyi anlatmamız lazım. Baz santralleri olarak bizim linyitte dayalı temiz kömür teknolojileri ile birlikte kömür santrallerimizi devreye sokmamız gerekiyor" diye konuştu.

'Biz enerji miksimiz de doğalgaza ayırdığımız pay yüzde 31 ama bugün itibari ile doğalgazdan elde ettiğimiz enerji yüzde 48'dir" diyen Bakan Alaboyun, şunları söyledi: "Yüzde 31 nerede yüzde 48 nerede, doğalgaza bağlı santralimiz baz santraller. Demek ki yenilenebilir enerjide var olan potansiyelimizi sonuna kadar kullanmamız gerekiyor. Türkiye şu yanan lambanın yüzde 48'inde doğalgaz olarak yurt dışına bağlandıysa ve kömürde de yüzde 16 oranında yurt dışı kömürüne bağımlıysak bugün oturup düşünmemiz lazım ne yapmamız gerektiğini. Hedeflerimiz 2023 yılında bugün kurulu güç kapasitemizi 2 katına çıkarmak. Ama burada mümkün olduğu kadar enerjiyi çeşitlendirmemiz lazım. Tek kaynağa, ülkeye değil çok farklı kaynaklara farklı ülkelere. Nükleer sorunlar çözülürse bölgemiz enerji çeşitliliği konusunda İran doğalgazını sisteme entegre etmiş olacak. Hem AB hem de Türkiye farklı kaynaklardan doğalgaz elde edebilme imkanına sahip olacağız. Bölgesel sorunlar çözülebilirse bu petrol hepimizin ortak barış aracı haline gelirse doğalgaz ve enerji kaynaklarımız barış ve huzur aracı haline gelirse bundan hepimiz yararlanırız."