Züleyha Karaman

UBP Genel Sekreteri Dursun Oğuz,  Cumhuriyetçi Türk Partisi (CTP)  ile reform hükümeti adı altında büyük umutlarla ve fedakarlık yaparak hükümet kurduklarını ama artık inançlarını yitirdiklerini, halkın ve ülkenin önünü açmak için hükümetten çekildiklerini söyledi.

Hükümetin temel sorumluluklarını yerine getirememesinin de, koalisyonun bitmesinde etken olduğunu ifade eden Oğuz, “İki taraf da umutla geldi ama olmadı. Biz bile inancımızı kaybettik” dedi.

Başbakan Ömer Kalyoncu’yu, Ekonomik Protokol’le ilgili elektrik ve yargı konusunda Ankara’ya gönderilen son itiraz metnini, ortağının görüşlerini almadan tek yanlı hazırlayarak göndermekle eleştiren Dursun Oğuz,  hükümetin ortak hareketinde sıkıntı olduğunu vurguladı.

UBP’nin koalisyondan çekilme kararıyla ilgili HALKIN SESİ’ne değerlendirmelerde bulunan UBP Genel Sekreteri Oğuz, kabinede yer alan 5 UBP’li bakanın bugün istifasını Başbakan’a sunacağını belirterek, Başbakan’ın hükümetin istifasını sunmasının ardından, Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı’nın hükümeti kurma görevini, 50 milletvekilinden herhangi birine verebileceğini kaydetti.

Başbakan Ömer Kalyoncu’nun, “CTP Parti Meclisi (bugün saat 19.00’da)  toplanacak. Parti Meclisi'nde yapılacak değerlendirmeler ve alınacak kararlara göre hareket edeceğim" açıklamasıyla ilgili ise Oğuz, UBP’nin hükümetten çekildiğini anımsatarak,  “Bundan sonrası Sayın Başbakan’a kalıyor” dedi.

“BEKLEDİĞİMİZİ BULAMADIK”

CTP-UBP koalisyonun reform hükümeti olarak kurulduğunu, ancak UBP adına beklediklerini bulamadıklarını dile getiren Dursun Oğuz, “Biz, bu hükümetin bundan sonra ülkeye yarar getireceğine inanmadığımız için hükümetten çekildik. Bunu, halkın ve ülkenin önünü açmak için yaptık” diye konuştu.

Hükümetin gidişatından muhtemelen CTP’li milletvekillerinin de memnun olmadığını kaydeden Oğuz, hükümetin halkta oluşan beklentileri zamanında karşılayamaması, hükümetin işleyişinin dışında gelişen su ve Ekonomik Protokolle ilgili konulardaki çalışmaların zamanında yapılmamasın da hükümetin bu duruma gelmesine neden olduğunu anlattı.

Su konusunda, bir önceki CTP-DP hükümetinin gerekli hazırlığı yapmadığına işaret eden Oğuz, “Su konusundaki hazırlıklar daha önce yapılmış olsaydı, onlar ev ödevini yapmış olsaydı su krizi olmayacak, ülke gerilmeyecekti, bu hükümet sorgulanır hale gelmeyecekti” dedi.

“BAŞBAKAN, İTİRAZ METNİNİ ORTAĞI İLE PAYLAŞMADAN ANKARA’YA GÖNDERDİ”

Ekonomik protokolle ilgili müsteşarların Ankara’da görüşmeler yaptığını anımsatan Dursun Oğuz, Başbakan Ömer Kalyoncu’nun, Ekonomik Protokol’le ilgili yargı ve elektik konusunda son itiraz noktalarını içeren metni, ortağının görüşlerini almadan, tek yanlı olarak Ankara’ya gönderdiğini belirtti.

Dursun Oğuz, şöyle konuştu:

“Türkiye’den gelen Ekonomik Program’ın son şekliyle ilgili değerlendirmeyi iki partinin ortak olarak yapması lazım. Müsteşarlar gitti konuştu ama bunu iki parti Bakanlar Kurulu nezdinde görüşürdü, ‘itirazlarımız bu noktalara’ denirdi ve buna göre Türkiye’ye hükümet sorumluluğu olarak itiraz edilirdi. Ama hükümetin CTP kanadı ne yaptı; basına da yansıdı, Sayın Başbakan, ‘yargı ile Kıb-Tek konusunda bazı itirazlarımız oldu yaptık’ dedi. Ama bunu oturup bizimle yapsaydı, bu konuyu bizimle tartışsaydı. Su konusunda iki parti bir araya geldi; ‘ortak metnimiz budur, arkasında duracağız’ dedik. Ekonomik Program’ın içerisinde beğenmediğimiz veya uygun görmediklerimizi beraber oturup karar verseydik, itirazı beraber yapsak, o zaman biz de beraber dururduk. Ancak Başbakan bunu tek taraflı olarak yaptı.”

“RET YANITINI MÜSTEŞARDAN ÖĞRENDİK”

Başbakan Kalyoncu’nun, Ekonomik Protokol’le ilgili Ankara’ya gönderdiği  değişiklik önerileriyle ilgili hükümetin UBP kanadıyla önceden bir şey paylaşmadığına işaret eden Dursun Oğuz, şöyle devam etti:

“Ankara’dan ret yanıtı alınınca çıkmazda kalındı. Çıkmazda kalınca maaşla ilgili sıkıntı oldu, bunun yansıması hükümetin bütününe oldu. Verilen metni beraber yapmış olsaydık, paylaşımını da beraber yapardık. Türkiye’den ret yanıtı geldiğini de müsteşardan öğrendik. İtiraz ettiği noktaları Bakanlar Kurulu’na getirip, buna itirazlarımız var diye ortak çalışma yapmıyor, hükümetin diğer kanadına bilgi vermiyor, itirazları kendisi toparlıyor, kendi değerlendiriyor, ona göre kendi düşüncelerini yansıtıyor, Ankara’dan ret cevabı alıyor ondan sonraki sonucu beraber çekiyoruz. Hükümetin ortak hareketinde burada sıkıntı oldu. Su konusunda ortak metin hazırladık, bu hükümetin ortak metnidir dedik ve arkasında iki parti olarak durduk, onun sorumluğu da ikimize ait. Ama Ekonomik Protokol’deki son durumu paylaşmış olsaydı beraber gidecektik. Hükümetin CTP kanadı yalnız hareket etti.”

Kurulacak hükümetin icat hükümeti mi, seçim hükümeti mi olacağının, Cumhurbaşkanı Akıncı’nın görevlendirme yapmasının ardından yapılacak görüşmelerde belli olacağını kaydeden Oğuz, bunu şimdiden konuşmanın erken olacağını belirtti.

“HÜKÜMETİN İYİ HAMLELERİ DE GÖRÜLMEDİ”

CTP-UBP hükümetin önemli yasalar da çıkardığını, ancak halkın gözünde, “maaşı kesintili ödeyen hükümet olarak” kaldığına işaret eden Oğuz  “Elektrikte 4 kuruşluk indirim yapıldı. Ülkede yaklaşık 100 bin konutu ilgilendiren bir durum. Ancak, yaklaşık 10 bin çalışanın maaşı yüzde 40 kesintili ödendi. 10 bin kişinin maaşı daha çok gündem oldu. Kıb-Tek’teki elektrik indirimi hiç kimseyi ilgilendirmedi. Hükümetin bu durumunda, yaptığı iyi hamleler bile halkın gözünde yok oldu. Elektrikte indirimin yapıldığı gün maaşların bu şekilde ödenmesi, hükümetin yapmış olduğu olumlu adımı sildi. Ekonomiye olumlu yansıması olacak olan elektik indirimi yerine maaş gündem oldu. Bu, hükümetin 13. maaşları da aynı şekilde ödemesinden dolayı halkta biriken tepkinin göstergesi oldu” dedi.

Dursun Oğuz, kurulacak yeni hükümetin, halkın refah seviyesini yükseltecek çalışmalar yapması, hayvancılık, tarım, turizm ve diğer alanlarda beklentiler olduğunu, bunlara yönelik hızlı adımlar atılması, tolumun ihtiyacı olan yasaların çıkarılması gerektiğini söyledi.

UBP Genel Sekreteri Dursun Oğuz, maaş ödemede sıkıntılar olduğunu hükümetin temel sorumluluklarını yerine getirememesin de hükümetin bitmesine etken olduğunu belirterek, “Büyük umutlarla geldik ama artık biz bile inancımızı kaybettik. Halkın ve ülkenin önünü açmak için hükümetten çekildik. Reform adı adlında geldik, fedakarlık yaparak girdik ama en son inancımız kaybettik” ifadesini kullandı.