Ulusal Birlik Partisi Genel Sekreteri Dursun Oğuz BRT’de konuk olduğu Gündem Artı programında müzakere sürecini değerlendirdi.

İsviçre’deki zirveye yaratılan yüksek beklenti ile gidildiğine işaret eden Oğuz, “oldu olacak derken hiçbir şey çıkmadı. Hayal kırıklığı demek istemiyorum ama Rum’un gerçek yüzü bir kez daha görülmüş oldu” dedi.
Dursun Oğuz, sürecin Rumlar’ın Türkler’i hiçbir zaman eşit görmediğinin ve görmeyeceğinin yeniden bir tespiti olduğunu söyledi.

Yaşanan son gelişmelerin müzakere sürecinde söylendiği kadar ilerleme olmadığını gösterdiğine işaret eden Oğuz, sürecin akıbetinin siyasi partilerin kendi aralarında yapacağı görüşmelerle belirlenmesi gerektiğini kaydetti.

UBP Genel Sekreteri Oğuz, ülkedeki bazı çevrelerin başarısızlıktan Kıbrıs Türk tarafını sorumlu tuttuklarına değinerek, “karşı tarafa hiç toz kondurmuyoruz. 2004’te bizim evet dediğimiz Annan Planı’nda Rumlar’ın ileri adım atmamalarına rağmen biz hep kendimizi suçluyoruz. İğneyi de çuvaldızı da kendimize batırıyoruz. Şimdi biraz da tek ses olalım ve hep beraber karşıya bağıralım, Birleşmiş Milletler’e bağıralım” dedi.

İçeride tek ses olunmamasının dışarıya karşı bir zaafiyet oluşturduğuna vurgu yapan Oğuz, Cumhurbaşkanı’na yönelik eleştiriler olduğunu belirtti.

Dursun Oğuz, Cumhurbaşkanı Akıncı’nın siyasi partilere vermiş olduğu sözü tuttuğunu ifade ederek, “özellikle garantörlüğü öne çıkardı. Türkiye’nin garantörlüğü olmadan olmaz derken bizlere verdiği sözleri uyguladı” dedi.
Mümkün olan her türlü sürecin bugüne kadar denendiğini ifade eden Oğuz, sonraki süreçle ilgili bir ortak karar verilmesi gerektiğini kaydetti.

Dursun Oğuz, “artık oturup bizim de KKTC olarak bundan sonrasıyla ilgili bir yol haritası belirlememiz lazım. Ne yapacaksak da siyasi görüşümüz her ne olursa olsun onu hep beraber desteklememiz lazım” şeklinde konuştu.
Fikirler konuşulurken farklı seslerin çıkabileceğine işaret eden Oğuz, “çoğunluğun sesiyle yürümek lazım, inananların sesiyle yürümek lazım. Ayrıca süreci de geçmişten iyi etüd ederek yürümek lazım” dedi.

“Kendimizi suçlamaktan artık vazgeçelim” diyen Oğuz, ulusal bir yol haritasının denenmesi gerektiğini söyledi.