Evrim Kamalı

Lefkoşa’da 19 Şubat tarihinde üç farklı işyerine eş zamanlı olarak gerçekleştirilen kundaklama olaylarıyla ilgili hükümsüz tutuklu olarak cezaevine gönderilen sanıklar Evren Baysal, Eren Baysal, Ozan Ögeyik, Mahmut Selkar, Âdem Bağlars, Ağır Ceza Mahkemesi’ne sevk edilmeden önce yapılan ilk tahkikat duruşması için dün yeniden mahkeme huzuruna çıkarıldılar.

Yargıç Murat Soytaç huzurunda gerçekleşen dünkü duruşmada ilk olarak King Oto Galeri’yi yaktığı gerekçesiyle tutuklu bulunan Mahmut Selkar’ın tahkikat duruşmasına devam edildi.

Dünkü duruşmada İddia Makamı mahkemeye tanık olarak kaçak konumunda bulunan sanık Mustafa Kaya’nın özel sekreteri H.K. isimli kadını dinletirken, ikinci tanık da Evren Baysal’ın arkadaşı İ.C. oldu. 

Kundaklama duruşmasında dün tanıklık yapan H.K. isimli kadın, kaçan sanık Mustafa Kaya’nın özel sekreteri olduğunu, uzun bir süre kendisiyle çalıştığını söyleyerek, kamera kayıtlarında koşan sanıkların birinin Mahmut Selkar, diğerinin ise Mustafa Kaya olduğunu ifade etti. 

Kundaklamanın ardından Mustafa’nın kendisini aradığını, kendisine emanet para vererek kız arkadaşına iletmesini rica ettiğini söyledi. Mustafa’yı saklandığı kasap dükkânından alarak arabayla biraz dolaştıklarını, sonra ona yaşanan kundaklama olayı ile ilgili polis tarafından arandığını söylediğini, kendisinin de ona “git teslim ol, nereye kadar böyle kaçacaksın” dediğini aktardı. 

İddia Makamı’nın ikinci tanığı İ.C ise Evren Baysal’ı 2015 yılından beri tanıdığını belirterek sanık Evren Baysal’la arasının iyi olduğunu, Baysal’ın kendisine Enver Bahçeciler ile Özmerhan arasında para yüzünden sorunlar olduğunu n söylediğini belirtti. Tanık İ.C, 1980 yılından bu yana ülkemizde kaldığını, Evren Baysal’ın kendisini arayıp bir iş yapacaklarını söylediğini ve bir kafede buluştuklarını, Evren’i, Enver Bahçeciler’in telefonda aradığını, bütün konuşmaları duyduğunu, kundaklanan yerlerin o gece yakılacağını söylediğini, bu konuşmaları da duyduğunu söyledi.

Kendisine de bu iş için teklifte bulunduklarını, ancak kabul etmediğini ve yanlarından ayrıldığını, sonra da telefonunu kapattığını söyledi. Tanık olayları ertesi günü uyandığında öğrendiğini, kendisini Mahmut Şimşekatan’ın aradığını ve onunla buluştuğunu, her şeyi anlattığını, hatta Mahmut’un yanında telefonunu açtığında Evren’den mesaj geldiğini ve mesajda Kürtçe olarak “ohi olgun dayı” yazdığını, bunun da “oh her şey tamam” demek olduğunu söyledi. Tanık gelen bu mesaj yüzünden de karakolda 24 saat tutuklu kaldığını da belirtti.

Tanığın şahadetinin ardından dava, kaldığı yerden devam edilmek üzere ileriki bir tarihe ertelenirken, diğer tutuklu bulunan sanıklar Evren Baysal, Eren Baysal, Ozan Ögeyik ve Âdem Bağlars’ın tahkikat duruşmaları ise yine ertelendi.