Rana Sarro

Ülkemizde, ölenlerin bölge kaymakamlıklarına beyan edilmesi gerekirken, birçok ölümün yıllarca bildirilmediği ve ölen kişilerin, Nüfus Kayıt Dairesi verilerinde bulunamadığı belirtiliyor.

Ölenlerin yakınları tarafından Kaymakamlıklara bildirilmeyen ya da geç bildirilen ölümlerin, İçişleri Bakanlığı’na bağlı Nüfus Kayıt Dairesi’nde, gerçek ölüm rakamlarının bulunmaması sonucunu doğurduğu kaydediliyor.

Detay Gazetesi’ne konuşan İçişleri Bakanlığı’na bağlı Nüfus Kayıt Dairesi Müdürü İsmail Balcı, ölümlerin beyan zorunluluğu bulunmamasının, birçok ölümün resmi kayıtlarda bulunmaması ve ölen çok sayıda kişinin hayatta görülebilmesine yol açtığına vurgu yaptı.

Nüfus Kayıt Dairesi Müdürü İsmail Balcı’dan alınan bilgiye göre, 2014 yılı başından bugüne kadar, kaymakamlıklara toplam 1927 ölüm beyan edildi.

Müdür İsmail Balcı, ülkemizde ölümler konusunda uygulanan bu yasal prosedürün bir şekilde değişmesi gerektiğini ve ölenlerin yakınları tarafından değil, ilgili belediyeler tarafından resmen beyan edilmesi gerektiğini vurguladı.

“ÖLÜ DEĞİL DİYE GÖRÜNÜYORLAR”

Nüfus Kayıt Dairesi Müdürü İsmail Balcı, ülkede çoğu zaman ölenlerin yakınlarının Kaymakamlığa beyan vermediğini belirterek, o kişilerin ölü olup olmadıklarının kayıtlarda görünemediğini anlattı. Balcı, konuyla ilgili gazetemize şöyle konuştu:

“Kişinin hayatını kaybettiği bölgede, ölenin akrabaları Kaymakamlığa bildiri ve kayıt yapar. Kaymakamlık ise, bu kayıtları Nüfus Kayıt Dairesi’ne bildirir. Yalnız bizim ülkemizde, çoğu zaman insanlar öldüğünde akrabaları gidip de Kaymakamlığa beyan vermez. Dolayısıyla, o kişilerin ölü olup olmadıkları bizim kayıtlarımızda görünmez. Hatta ölü değil diye görünürler.”

“BİRÇOK ÖLÜM KAYITLARA GEÇMEMİŞTİR”

Ülkemizde, birçok ölüm durumlarda, ölenin yakınlarının ancak ölüm belgesine ihtiyaç duyması halinde, ölüm beyanı yaptığını anlatan Müdür Balcı, “İnsanlar ancak ölüm belgesine ihtiyaç duyduklarında beyan ederler. Örneğin, miras, mal, tereke gibi mevzularında, ölüm belgesine ihtiyaç duyulması halinde beyan edilir. Yasamıza göre, yakınları Kaymakamlığa gidip başvurmazsa, o kayıt bize gelmez. Dolayısıyla birçok ölüm kayıtlara geçmemiştir” dedi.

10-15 yıl sonra ölüm beyanı yapan vatandaşlar olduğunu belirten Müdür Balcı, 1970’lerde ölen yakınlarının kaydını daha yeni beyan eden vatandaşlar da olduğuna dikkati çekti.

Bu gibi durumlarda ise, Nüfus Kayıt Dairesi’nin, ‘geç ölüm kaydı’ adı altında gerekli kaydı yaptığını belirten Balcı, “Örneğin Nüfus Kayıt Dairesi’ne, ölüm kaydı yaptırmaya gelen şehit çocukları var. ‘Yüksek Mahkeme, son zamanlarda, seçmen listesine göre, bize bir liste gönderdi. Bunların ölü olduğunu duyduk, sizdeki kayıt nedir’ dendi. Biz araştırdık ve ölü olan kişilerin bizim kayıtlarımızda ölü görünmediğini gördük” diye konuştu.

“YURTDIŞINDA ÖLENLERİN DURUMU DAHA DA FACİA”

Yurtdışında ölenlerin durumunun daha da trajik olduğunu kaydeden Balcı, “Buraya bildirilmezse, ölenlerden haberimiz yok. Yurtdışında ölenlerin ölüm kaydı direk dairemizden yapılır. Yurt içinde ölenlerin kaydı ise kaymakamlıklardan yapılır” dedi.

“BELEDİYELERE YÜKÜMLÜLÜK VERİLMELİ”

Ölenin yakını tarafından beyan edilmesinin yasal prosedür olduğunu anlatan Müdür Balcı, bildirim zorunluluğu olmaması nedeniyle bu konuda yaşanan keşmekeşin önüne geçilebilmesi için, mevcut yasal prosedürün değişmesi gerektiği düşüncesini belirten Müdür Balcı, konuyla ilgili şöyle konuştu:

“Uygulanan yasal bir prosedürdür, yasa maalesef böyledir ancak bu yasanın bir şekilde değişmesi lazım. Tüm köylerin belediyelere bağlandığı 2008 yılından itibaren gömme işlerini belediyeler yapıyor. Dolayısıyla Nüfus Kayıt Dairesi’ne her ölenin belediyeler tarafından bildirilmesi için belediyelere böyle bir yükümlülük yüklenmesi daha doğru olur. Nüfus Kayıt Dairesi’ne, Belediyeler, Din İşleri ve köy muhtarlarından teyitli belgeler gelmesi gerekir.”

“BELEDİYELER BU GÖREVİ ÜSTLENİR Mİ?”

“Göreve geldiğimde bu konuyu ele almıştım. Ancak bu sefer de yasaya aykırı olur. Ayrıca belediyeler bu görevi üstlenmeye razı olur mu, böyle bir sorun var. çünkü belediyeler için bu ek bir külfettir. Bunun için de belki merkezi yönetim destek verir veya belediyeler birliği ile karara bağlanır ve otomatiğe bağlanır. Dolayısıyla belediyelerin bu işi yapıp yapmayacağı konusunda şüphem var.”