Deniz Abidin

Trafik Kazalarını Önleme Derneği Başkanı Dr. Mehmet Avcı, ülkede yol güvenliğinin ön planda tutulmadığını, göz ardı edildiğini ve gözden de kaçırılmaya çalışıldığını söyledi. Avcı, yolun güvenli olabilmesi için en basit şekliyle yol çigilerinin doğru ve görünebilir şekilde olması gerektiğini kaydetti. Avcı, sürücünün iki şerit arasında kaldığı sürece kaza yapmadığına dikkat çekerek, çarpışmaların büyük bir çoğunluğunun şeritten kaçıldığı zaman meydana geldiğini söyledi. Avcı,  hükümetlerin yol çizgilerine yeterli kaynak ayırmadığına vurgu yaparak, önem bu hassas olaya verilmemesinden dolayı yol çizgilerinin silinmiş olduğunu ve bu şekilde idare edilmeye çalışıldığını kaydetti.

"Tasarruf yapılarak, yollar tamamdır imajı verilmek isteniyor"

Avcı, sürücünün hangi şeridi nasıl takip edeceğini, nerede araba geçebileceğini ve nerede tam olarak durması gerektiği konusunda yol çizgilerinin önem arz ettiğini belirtti. Yol çizgilerinin sürücüye ne yapması gerektiğini söyleyen en önemli unsurlar olduğunu ifade eden Avcı, tasarruf yapılarak, yollar tamamdır imajı verilmesinin doğru bir yaklaşım olmadığını söyledi.

"Her dükkanın önüne tali yol açılıyor"

Avcı, neredeyse her köşeye ve her açılan dükkanın önüne bir tali yol açıldığına dikkat çekti. Avcı, iş adamlarının ya da mal sahiplerinin daha kolay erişmesini sağlamak adına bunların yapıldığını söyleyerek şöyle devam etti, "Daha çok mal satılsın diye düşünülüyor fakat o iş yerine girip çıkan insanların can güvenliği düşünülmüyor. Örnek vermek gerekirse, Yeni İskele yolu, Tatlısu'dan Dip Karpaz'a kadar olan yolun veya Acapulco Hotel'den Tatlısu'ya kadar olan yollar üzerinde olan marketlere dikkat ederseniz, önü direkt anayola çıkıyor.  Bunun dışında kaçak veya tali yollara da yine tanıdık ahbap ilişkisi baz alınarak göz yumulmaktadır. Bunlar için bir kural yoktur. Ne yapılıyor? Sürücü sağa ve sola bakar ve geçebileceğine inanarak yola atılır, ana yoldan gelen bir diğer araç da sürat da olduğundan duramaz ve çarpar"

Avcı, ülkede rakamlara bakıldığında ana yol üzerindeki söz konusu bu marketlerden çıkan 80 yaşındaki sürücülerin bile hayatını kaybettiğinin görüldüğünü işaret etti.

Avcı, popülist yaklaşımlarla insan hayatının tehlikeye atıldığının altını çizerek, yolların planlanırken servis yollarının düşünülmediğini ve  yapılmadığını belirtti. Avcı, gerek mal sahiplerinin gerekse devletin katkısıyla servis yolları yapılmadan ana yollar yapıldığını, siteler kurulduğunu ve her birine de ana yola çıkış izni verildiğini anlattı.

"Akıl karıştıran bir sistem var"        

Avcı, ülkedeki çember ve kavşakların potansiyel tehlike odağı olduğunu söyleyerek, "biz çember ve kavşak özürlüyüz" dedi. Avcı, bazı kavşakların sığınmalı, bazılarının döner, bazılarının ise hem sığınmalı hem de ışıklı kavşak olduğunu dile getirerek, ülkede akıl karıştıran bir sistemin var olduğunu belirtti. Avcı, ölümlerin çoğunun kavşaklarda yaşandığını söyleyerek, trafikte bariyerlerin  yeterli ve doğru konulmasının da  önem taşıdığını kaydetti.

Avcı, bariyerlerin yol içinde karşı taraftan geçişi önlediğini ifade ederek şunları söyledi, "İlginçtir ki Güzelyurt yolunda 4 kişi öldükten sonra başkaları da ölmesin diye bariyer konma kararı alındı. Sonra bu hükümetlerde ne olduysa bariyerler yarım kaldı ve durmaya da devam ediyor. Ya koymak yanlıştır o bariyerleri ya da koymamak. Ancak, bunun yanıtını  veren hükümet de ortada yoktur. Yani başkası da karşı şeride geçip ölecekse ölsün mü denilmek isteniyor?"

"Asfalt kalitesi gözardı ediliyor"

Mehmet Avcı, açıklamalarında, yollarda asfalt kalitesinin gözardı edildiğini ifade ederek, dökülen bir asfaltın on yıl gitme durumunun olmadığını söyledi. "Asfaltın bir sürtünme katsayısı vardır"diyen Avcı, "kayganlığının artması da önemlidir.  Örneğin, Girne-Lefkoşa yolunun asfaltı artık cam kağıt gibi oldu. Yol bombeleşti. Araçlar seke seke gidiyor. Bu da daha çok tehlike yaratıyor. Bir asfaltın yüzeysel sürtünme katsayısı vardır. Yağmur yağdıktan sonra olan birçok kazanın nedeni de budur" dedi. Avcı, bir yolun asfaltının dökülmesinden sonra yolun hemen hizmete açıldığına dikkat çekerek, "aydınlatmasının, çizgilendirilmesinin, banketi, kaldırımı yapılmadan biz yol açıyoruz. Bu da bir popülist yaklaşımdır. Oldu denilerek yol açmak olmaz. Çünkü olmuyor ve gözden kaçırılıyor" diye konuştu.

"Altyapının hiç mi suçu yok?"

Trafik kazalarında her zaman sürücülere suç bulunduğunu söyleyen Avcı,  "ancak altyapının hiç mi suçu yok?"diye sordu. Avcı, devletin kayıtlarına bakıldığında trafik kazalarında altyapıda  yüzde 0.1 hata bulunduğunu belirtti. "Demek ki dünyanın en sağlam yolları bizdedir"diyen Avcı, dünyada altyapıyı sorgulayan sigorta şirketleri olduğunu söyledi.

"Altyapıyı sorgulayan yok"

Avcı, şunları söyledi, "Başka ülkelerde sigorta şirketleri kazalarda düzgün ödeme yaptıkları için yolun durumunu inceler. Çizgisi silindiydi, ışığı yetersizdi diyerek, paranın bir miktarını devletten geri alır. Ancak bizde bu sistem, devletin ve sigorta şirketlerinin ahbaplığı neticesi kurulmadı. Kazada sigorta şirketi tazminatı öder, ancak devletten almadığı için altyapıyı sorgulamaz. Bu şekilde burada da bir ahbap düzeni kurulmuştur. Halbuki Avrupa'da sigorta şirketleri çok para ödediğinden karayollarını ve devleti dava eder ve parasını alır. Dolayısıyla belediye başkanları veya karayolları dairesi bu konuda ciddi olarak önlemlerini almak zorunda bırakılır"

"Hükümetler trafik kazalarında sorumluluk almıyorlar"

Trafik Kazalarını Önleme Derneği Başkanı Avcı, yol denildiği zaman ülkede sadece arabaların düşünüldüğünü, aslında en büyük yanlışın burada yapıldığını kaydetti. Avcı, yol denildiği zaman yayanın da bisiklet sürenin de düşünülmesi gerektiğini söyledi. Avcı, yol yapılırken sadece arabaların düşünülmesinin bir medeniyetsizlik ölçeği olduğunu belirtti.

Avcı, "Dereboyu'nda bisiklet sürülebilir mi? Süremezsiniz. Çünkü yeriniz yoktur. Ortaköy'den Hastane yoluna sürülebilir mi? Hayır yine sürülemez. Çünkü yol müsait değildir. Aslında kötü olan nedir biliyor musunuz? Hükümetler trafik kazalarında sorumluluk almıyorlar"dedi.

"Şoför kalitesi yetersiz"

Mehmet Avcı, ağır vasıtalarla ilgili de değerlendirmelerde bulunarak, ağır vasıta araçlarının saatleri ve  motor güçlerinin  mutlaka ölçülmesi gerektiğini belirterek, araçlara istenildiği kadar yük koyma luksü olmadığını söyledi. Avcı, Karayolları Dairesi'nde ölçüm cihazı olmadığını belirterek, kamyonların da bu nedenle yollarda tehlike arz ettiğini, bakımsız ve muayenesiz olduklarını, şoför kalitesinin yetersiz olduğunu, eğitim almadan kamyon şoförü olunduğunu kaydetti. Avcı, "Potansiyel tehlikeler her zaman yollarda dolaşıyor"diye konuştu.