Suna Erden

Dört tarafı denizle çevrili olan Kıbrıs adasında deniz taşımacılığı hayati rol oynarken Türkiye’de birçok ilde havaalanı yapılması gemiyle yolcu taşımacılığını bitirdi. Havayolu ile rekabet edilemediğinden dolayı yolcu taşımacılığında yaşanan gerileme gün geçtikçe daha da kötüye giderken hem deniz taşımacılığı hem de limanların içinde bulunduğu durum TC ile KKTC arasında imzalanması beklenen 2016-2018 yıllarını kapsayan ekonomik protokolde de ele alındı. Protokol metninde deniz yolu taşımacılığının gerilediği, limanların yetersiz olduğu ve sorunun çözümünün özel işletme olduğu vurgulanırken elde edilen bilgilere göre Türkiye üzerinden deniz yolu taşımacılığı için yeni bir hat kurulacağı, limanların 24 saat aktif hale getirileceği hem yolcu hem de nakliyat taşımacılığında Akdeniz’de rekabetin başlayacağı öne sürüldü. Konuyla ilgili Star Kıbrıs’a konuşan Girne Amerikan Üniversitesi Öğretim Görevlisi ve yıllarca Fergün Denizcilik İşletmelerinde sorumlu statüde çalışan Kaptan Osman Eryaşar, deniz taşımacılığında ve limanlarda düzenleme yapılması gerektiğini, özel işletmelerin limanlara el atması halinde daha ileri bir seviyeye gelineceğini belirtti. Eryaşar ayrıca yeni bir hat oluşturulacağına dair soru üzerine ise bunun gündemde olduğuna dair duyumlar aldıklarını söyledi. Eryaşar, deniz taşımacılığında yaşanan birçok sorunu da anlattı. 

"VERİLER DENİZ YOLCU TAŞIMACILIĞININ BİTTİĞİNİ GÖSTERİYOR" 

Dört tarafı denizle çevrili olan Kıbrıs adasında deniz taşımacılığı hayati rol oynuyor. Türkiye’de Adana, Hatay, Gaziantep gibi illerde havaalanları yapılması nedeni ile deniz yolcu taşımacılığı bitme noktasına gelirken, Turizm Planlama Dairesi’nin 2005-2015 yıllarını kapsayan verilerine göre denizyolu taşımacılığının 10 yıl içinde yüzde 27,3’den yüzde 4,2’ye düştüğü görülüyor. Bu düşüşün Mağusa ve Girne Limanlarında da büyük bir çöküntüye neden olduğu belirtilirken, deniz yolu taşımacılığı ve limanlardaki kötü gidişat TC ile KKTC arasında imzalanması beklenen 2016-2018 yıllarını kapsayan ekonomik protokolde de ele alındı. 

"MALİ PROTOKOLDE LİMANLAR VE DENİZ TAŞIMACILIĞI VURGUSU" 

Uzmanlar tarafından yapılan araştırmalar sonucu hazırlanan ve protokole konan raporda KKTC’nin özellikle ihracat ve ithalatında neredeyse tek ulaşım türü olan deniz taşımacılığının büyük önem taşıdığı ancak denizyolu ile yük ve yolcu taşımacılığında, kalitenin düşük ve maliyetin yüksek olması nedeniyle düşüşün devam ettiği belirtiliyor. Mevcut limanların altyapısının çok eski ve neredeyse ekonomik ömrünü tamamlamak üzere olmasına rağmen, kaynak yetersizliği nedeniyle mevcut limanların modernizasyonun yapılamadığı, yeni yatırımların da gerçekleştirilemediği ifade edilirken, KKTC'de denizyolu ulaşımının daha ileri bir seviyede olması gerektiği vurgulanıyor. 

"ÇÖZÜM ADRESİ ÖZEL İŞLETME" 

Protokolde çözüm olarak ise kamu kaynağı kullanılmadan, özel sektörün dinamizminden faydalanılarak KKTC’deki mevcut ve yapılması planlanan limanların işletmesinin Kamu-Özel İşbirliği modeliyle gerçekleştirilmesi gösteriliyor. Öte yandan protokolde limanların 24 saat faaliyette olabilmesi ve ek mesai sorununun ortadan kaldırılması için gümrüklerde vardiya sistemine geçilmesi gerektiği de ifade ediliyor. 

"LOJİSTİK AÇINDAN OLDUKÇA ÖNEMLİ" 

Yolcu taşımacılığı açısından bitme noktasına gelse de ithalat ve ihracat açısından deniz yolu taşımacılığı lojistik bir öneme sahip bulunuyor. Ticaret Odası verilerine göre, Türkiye’de yılda 1 Milyar TL’nin üzerinde ithal mal KKTC’ye gönderilirken ambargolar altında olan KKTC devleti de Türkiye ve diğer ülkelere ihracatını deniz yolu taşımacılığı ile yapıyor. Şuanda Türkiye ile KKTC arasında lojistik bir öneme sahip olan deniz yolu taşımacılığının adada çözüm olması halinde öneminin daha da artacağı belirtiliyor. 

"DENİZ TAŞIMACILIĞINDA REKABET BAŞLAYACAK" 

Öte yandan protokolde ön görülen adımların atılması halinde deniz taşımacılığında atılım yapılacağı, Türkiye üzerinden deniz yolu seferleri için yeni hatlar oluşturulacağı, limanların 24 saat aktif bir şekilde hizmet vereceği ve yolcu taşımacılığının canlandırılacağı öne sürüldü. Bu yönde bir hareket planı olduğu öne sürülürken ayrıca yolcu taşımacılığının yanı sıra deniz nakliyatının da ele alınacağı, Mağusa limanında bir ambar oluşturulacağı ileri sürüldü. Deniz taşımacılığı için Türkiye’den bir firmanın talip olduğu iddia edilirken ilerleyen dönemlerde yeni bir hat oluşturulacağı öne sürüldü. 

"ÇÖZÜM HALİNDE ÖNEMİ DAHA DA ARTAR" 

Konuyla ilgili Star Kıbrıs’a konuşan Girne Amerikan Üniversitesi Öğretim Görevlisi ve yıllarca Fergün Denizcilik İşletmelerinde sorumlu statüde çalışan Kaptan Osman Eryaşar, adada bir çözüm olması halinde deniz yolu taşımacılığının öneminin daha da artacağını söyledi. Eryaşar, Rum tarafının Türkiye ile ticaret yapmaya başlayacağını ve KKTC’nin de şuanda ambargolardan dolayı ulaşamadığı ülkelere deniz yolu ile ihracat ve ithalat yapabileceğini ifade etti. Eryaşar, çözüm olması halinde Kıbrıs adasında en önemli sektörün deniz taşımacılığı olacağını dile getirdi. 

"GEMİ İLE GELENE VİZE İŞKENCESİ" 

Deniz taşımacılığı ve limanlarda birçok sorun olduğunu kaydeden Eryaşar, havayolları ile rekabet edilemediğinden dolayı deniz yolcu taşımacılığının bitme noktasına geldiğini dile getirdi. Deniz yolcu taşımacılığında müşterilerin Türkiyeli kişiler olduğunu ancak Türkiye’de neredeyse her ilde havaalanı yapılmasından dolayı insanların gemi yerine uçak ile seyahat etmeyi tercih ettiğini vurguladı. Eryaşar, ayrıca muhaceretteki uygulamalardan dolayı da deniz yolcu taşımacılığının darbe yediğini ifade ederek, “Havayolu ile gelen kişilere daha uzun süreli vize verildi. Gemi ile gelenlere ise çok kısa süre ile vize verildiği için insanlar uçak ile seyahat etmeyi tercih etti” şeklinde konuştu. 

"HAVAYOLU İLE REKABET EDEMEYİZ" 

Eryaşar, ayrıca havayolu taşımacılığına devlet tarafından teşvik verildiğini, deniz taşımacılığında ise böyle bir uygulama olmadığını belirterek, “Havayolu ile rekabet edebilmek için fiyatları indirmemiz gerekiyor ancak bu yapılamadığı için rekabet etme şansımız yok. Devlet deniz yolcu taşımacılığına teşvik verseydi rekabet şansı olabilirdi” dedi. 

"LİMANLAR DÜZENLENMELİ" 

Deniz taşımacılığında sorunlar olduğu kadar limanlarda da aksaklıklar olduğunu kaydeden Eryaşar, Girne Limanı’nda yolcu bittikten sonra yolcu salonu yapıldığını ifade etti. 1974 yılından beridir limanlara yatırım yapıldığını kaydeden Eryaşar, Mağusa limanına yük taşınması için yıllardır vinç konulmadığını, ek mesai sorunları nedeni ile gümrükçüler tarafından sürekli grevler yaşandığını ve bunun armatörlere yansıdığını dile getirdi. Limanlara düzenleme getirilmesinin şart olduğunu kaydeden Eryaşar, “ Girne Limanı’ndan çıkarken bir tane bile tabelamız yok. Bir turizm enformasyon büromuz yok. Ek mesai sorunlar nedeni ile devlet limanlardan zarar ediyor” dedi. 

"ERCAN İYİ BİR ÖRNEK"

Eryaşar, liman işletmelerine özel sektörün el atması halinde daha iyi seviyeye ulaşılabileceğini belirterek şunları söyledi: “Ercan Havaalanı örneğini ele alırsak başarılı bir yapılanma görebiliriz. Eskiden Ercan’da tuvaletlere girilemezken şimdi daha modern bir seviyeye ulaştı. Limanlarda da özel sektör sayesinde bu iyileşme sağlanabilir. Havaalanları, limanlar ülkeye gelindiği zaman ilk görülen yerlerdir. Bu nedenle buralar bu ülkenin vitrinidir. Özel sektör tarafından yapılacak yatırımla limanların çok iyi noktaya geleceğine inanıyorum.” Eryaşar, deniz yolcu taşımacılığının çok gerilediğini yineleyerek yeni hatlar oluşturularak bu alanda canlandırma yapılabileceğini belirtti. Eryaşar ayrıca yeni bir hat oluşturulacağına dair soru üzerine ise bunun gündemde olduğuna dair duyumlar aldıklarını söyledi.