Hüseyin Çiçek

Gazimağusa’ya bağlı Geçitkale’de 3 Aralık 2015 tarihinde meydana gelen ve Arif Ummak’ın ölümü ile sonuçlanan talihsiz kazanın Adli Ölüm Tahkikatı’na dün devam edildi. Kıdemli Yargıç Ayşen Toroslu’nun huzurunda yürütülen Adli Ölüm Tahkikatı’nda dün Adli Tıp Uzmanı İdris Deniz, ilgili kazanın yaşandığı iş yerindeki bazı çalışanların yanı sıra Arif Ummak’ın ailesi ve iddiaların muahatabı Naciye Çelebiaziz tanık olarak dinlendi.

Tahkikatın dünkü duruşmasında tanık olarak mahkemeye şahadet veren Dinçer İzcan, öğretmen olarak görev yaptığını ve olay günü okuldan eve döndüğü sırada yolda, kazada yaşamını yitiren Arif Ummak’ı gördüğünü ve selamlaştıklarını söyledi. 

İzcan, eve gittikten sonra mazot almak için geri dışarı çıktığını, eve dönerken olayın yaşandığı yerin 20 metre kadar yakınında Arif Ummak ve kendisi ile birlikte 4 kişinin orada olduğunu ve 5 dakika kadar güzel bir sohbet gerçekleştirdiklerini aktardı. Sohbetin ardından herkesin oradan ayrıldığını ve kendisinin eve gittiğini belirten İzcan, sadece 5 dakika sonra bir ses duyduğunu, ilk olarak önemsemediğini ancak evinin ikinci katına çıktığı esnada ambulansın olay yerinde olduğunu gördüğünü ve kendisinin de olay yerine gittiğini ifade etti.

"İlk olarak tanıyamadım"

Olay yerine gittiğinde sağlık görevlisinin Arif Ummak’a kalp masajı yaptığını, kendisinin ilk olarak Arif Ummak’ı tanıyamadığını, yüzünün morarması nedeni ile başkası sandığını anlatan İzcan, birkaç dakika sonra yerde yatan kişinin Arif Ummak olduğunu söyledi. 

Arnavut: "Ben yapmadım diye saçını başını yoluyordu"

Mahkemede şahadet veren ve o dönemde Arif Ummak’ın nişanlısı olan Fezile Arnavut ise olay günü kazayı öğrendiğinde Lapta’da olduğunu ve haberi alır almaz Geçitkaleye gittiğini, gittiğinde ise olay yeri inceleme ekiplerinin bölgeyi kordon altına aldığını söyledi. Kendilerini olay yerine yaklaştırmadıklarını ve evin içerisinde tuttuklarını anlatan Arnavut, bir ara dışarı çıktığını ve o esnada iş yeri sahibinin kızı Naciye Çelebiaziz’i saçını başını yolarak “ben bir şey yapmadım” diyerek ağladığını gördüğünü ancak o an buna bir anlam veremediğini söyledi. Arnavut, Arif Ummak’ın, işyeri sahibinin kızı ile devamlı bir çatışma içinde olduğunu da sözlerine ekledi.

Ummak: "Oğlum gitti ve geri gelemedi"

Arif Ummak’ın acılı annesi Emine Ummak ise mahkemeye verdiği şahadetinde oğlunun o sabah işe gittiğini ve öğle yemeği için geri geldiğini, yemek yedikten sonra “iş var” diyerek acil olarak evden çıktığını söyledi ve “gittikten sonra bir daha geri gelmedi” dedi. Kendisini sürekli evin içerisinde tuttuklarını ve dışarıya çıkarmadıklarını, “bir şey yok” diyerek kendilerini sakinleştirmeye çalıştıklarını anlatan Ummak, bir ara dışarı çıktığında Naciye Çelebiaziz’in “ben bir şey yapmadım” diye bağırdığını gördüğünü söyledi. 

Ummak: "İddialarımın üstü kapatıldı"

Arif Ummak’ın acılı babası ise olay gecesi evine gelen karakol amirinden olayı öğrenmek istemesi üzerine, kendisine olayın anlatıldığını ve emekli bir polis olarak olayın kendisine anlatıldığı şekilde olamayacağını o geceden anladığını belirtti.
Ummak, kamyonun içerisinde vites olduğu halde kesinlikle ileri fırlayamayacağını ve kendisinin de birçok kez deneme yaparak bunu gördüğünü ifade etti. Açı ile ilgili de tahkikat yapılmadığını anlatan Ummak, iş yeri sahibinin kızı Naciye Çelebiaziz’i olaydan sonra izinli göstererek olay yerinden kaçırıldığını, ancak daha sonra ise ifadelerin değiştirilerek Naciye Çelebiaziz’in olay günü çalışır gibi gösterildiğini iddia ederek bu yönde hiçbir araştırma yapılmadığını ileri sürdü. Olay günü Naciye Çelebiaziz’in olay yerinde olduğunu ve bir şekilde tırı hareket ettirdiğini iddia eden Ummak, hiçbir iddiasının araştırılmadığını ve eksik tahkikat yapıldığını ileri sürdü.

Kuşaf: "Ummak’ı dinlemek için görevlendirildim"

Gazimağusa Trafik Şubesi’nde görevli polis müfettişi Hüseyin Kuşaf ise Hüseyin Ummak’ı dinleyerek yardımcı olmak amacı ile görevlendirildiğini ve 3 ayrı kişiden ifade temin ederek Ummak’ın iddiaları ile ilgili yardımcı olmaya çalıştığını söyledi. Bir anlamda tahkikat memuruna da yardımcı olduğunu anlatan Kuşaf, aracı bir başkasının kullandığı yönünde herhangi bir tespitinin olmadığını söyledi.

Çelebiaziz: "Kaza mahaline yaklaştırılmadım bile"

İddiaların muhatabı olan işyeri sahibinin kızı Naciye Çelebiaziz ise olayın yaşandığı esnada işyerinin muhasebe odasında olduğunu, kazanın olduğunu çalışanların söylemesinin ardından olayın yaşandığı yere doğru hareketlendiğini ancak kendisini kesinlikle bölgeye yaklaştırmadıklarını ve uzak tuttuklarını söyleyerek olay esnasında tırda olduğu ile ilgili iddiaların doğru olmadığını ileri sürdü. 

Adli Ölüm Tahkikatı’nın dünkü duruşmasında başka tanık hazır olmaması nedeni ile Kıdemli Yargıç Ayşen Toroslu, duruşmayı 24 Nisan 2017 tarihine ertelendi. İlgili tarihte son tanığın dinleneceği öğrenildi.