Hasgüler, “Liderlik özellikleri bakımından Derviş Eroğlu’nun son derece çarpıcı bir kariyeri var. Demokrasi tarihi açısından kırılması zor bir rekor” dedi.  Hasgüler, Sibel Siber, Mustafa Akıncı ve Derviş Eroğlu’nun kariyerlerinin ortada olduğunu ve zor bir seçim olacağını söyledi.  

“Anayasaya göre cumhurbaşkanını seçiyoruz, ancak biz uluslar arası toplumun önünde bir toplum liderini seçiyoruz…” diyen akademisyen Prof. Dr. Mehmet Hasgüler bir liderde olması gereken özellikleri sıraladı… Cumhurbaşkanı’nın liderlik vasfı olması gerektiğini vurguladı. Hasgüler, Cumhurbaşkanı adaylarının siyasi yaşamlarını inceledi. Haberal Kıbrıslı Genel Yayın Yönetmeni Kartal Harman’ın Genç TV’de hazırlayıp sunduğu Ayaküstü 1 Saat programının dün akşamki konuğu Hasgüler, önümüzdeki günlerde yapılacak olan cumhurbaşkanlığı seçimleriyle ilgili ilginç tespitlerde bulundu. Hasgüler, Sibel Siber, Mustafa Akıncı ve Derviş Eroğlu’nun kariyerlerinin ortada olduğunu ve zor bir seçim olacağını söyledi. Hasgüler, solda iki adaylı seçimlerde, eğer iki adayın da belli bir güce eriştiği oy potansiyeli varsa, bunun solda sandığı protesto şekline dönüşebileceği öngörüsünde bulundu. 

Önemli olan liderlik

Prof. Dr. Mehmet Hasgüler KKTC anayasasına bakıldığında önümüzdeki seçimlerin “Cumhurbaşkanlığı Seçimi” olduğunu ifade ederek, ancak Kıbrıs’ta bir uyuşmazlık olduğunu hatırlattı. Hasgüler, “Kıbrıslı Türkler Cumhurbaşkanı seçiyorlar. Çok iyi biliyorlar ki 1968’den beridir devam eden müzakereler var ve uluslararası toplum, Birleşmiş Milletler aynı zamanda seçilecek olan cumhurbaşkanını, Toplum Lideri olarak kabul ediyor ve Kıbrıs uyuşmazlığını görüşmek üzere görevli addediyor. Yapılan bütün seçimlerde bu uluslararası toplumun, fazlasıyla ilgili olduğu bir seçimdir ve böyle bir ayırıcı unsuru vardır” dedi. Cumhurbaşkanlığının toplum liderliği vasfının önemine dikkat çeken Hasgüler, uluslar arası toplumun Kıbrıslı Türklerin de siyasi kararlarında etkili olduğunu söyledi. Hasgüler,  1985, 1990, 1995, 2000, 2005,  2010’da cumhurbaşkanlığı seçimi yapıldığını ve bunun son derece önemli, cumhurbaşkanlığı seçiminin Kıbrıs Türklerinin demokrasi vizyonunu uluslar arası topluma ispat eden bir seçim niteliği olduğunun altını çizdi. Hasgüler, cumhurbaşkanlığı seçimlerinin bu yönünün ihmal edildiğini kaydetti. 

“Liderlik, sanat aynı zamanda gelenektir…”

Hasgüler, “Lider kimdir ona bakmak lazım. Lider, halkı ve insanları, olayları, kavramları göğüsleyebilen, onları yönlendirebilen, etkileyebilen, rehber, kılavuz yol gösteren kişidir. Bu önemlidir. Önderlik etme yön verme, sürüklemedir. Sanat ve aynı zamanda gelenektir” diyerek toplum liderliğinin uluslar arası toplum tarafından tarif edildiğini, bizim de bunun içini doldurduğumuzu ifade etti. Hasgüler, 2005 ve 2010 seçimlerinde sürecin daha sıcak olduğunu söyleyerek, “2005 seçimleri kendi içerisinde bir toprak kaymasıydı…” ifadelerini kullandı. 2010’un ise daha farklı olduğunu söyledi. “2015 nereye tezahür edecek, şimdiden öngörülebilir bir süreç değil.” diye konuştu. 

Liderlikte çekirdek meziyetler…

Hasgüler liderlik konusu üzerinde durarak, liderlikte çekirdek meziyetler olduğunu ifade etti. Hasgüler, sözlerine şöyle devam etti: 

“Bunlar moral değerler, ruhsal değerler, mental ve fiziki meziyetler, deneyim, bilgi… Bunlar son derece önemli kavramlardır. Hangi sahada olursa olsun lider kişi başarılı olmak durumundadır. Yoksa kişi kendisine verilen unvandan dolayı lider kabul edilmez. Lider olunur ve aldığı işleri halkla beraber başarıyla sürdürmekle olunur. Bir yerde liderliği söke söke hak ederek elde etmektir. Etrafına güven verecek ve saygı görecek. Liderliğin ortak özelliklerinden biri de çare bulma görevidir. Sorunlara boğulursa halk affetmez…”

Hasgüler, programın devamında da cumhurbaşkanı adaylarını inceledi. 

Sibel Siber

Cumhurbaşkanlığına Cumhuriyetçi Türk Partisi’nden aday, Meclis Başkanı Dr. Sibel Siber’i siyasi kariyer açısından değerlendiren Hasgüler, Siber’in 6 yıldır vekil olduğunu, bu vekillik sürecinde 2.5 ay Başbakanlık görevi yaptığını hatırlattı ve bunun son derece önemli olduğunu söyledi. Hasgüler, Eylül 2012’den beridir de Siber’in meclis başkanlığı yaptığına işaret etti.

Mustafa Akıncı

Mustafa Akıncı’nın 10 yıl Lefkoşa Belediye Başkanlığının kariyerinde önemli olduğunu ifade eden Hasgüler, bunu cumhurbaşkanlığı seçimlerinde gereğinden fazla konuştuğunu ve Lefkoşa Belediyesinde pozitif yanlar taşıyan ve başarılı işler yaptığını söyledi. Hasgüler, “Lefkoşa Belediyesi ve Cumhurbaşkanlığı seçimleri çok örtüşen bir nitelikte değil” diyerek, Akıncı’nın toplamda 16 yıl parti başkanlığı ve 6 yıl milletvekilliği, 2.5 yıl Başbakan Yardımcılığı tecrübesi olduğunu kaydetti. Akıncı’nın 1995’te cumhurbaşkanlığı seçimlerine katıldığını, 13 bin 233 oy ile % 14,8 oy aldığını anlattı. Lefkoşa’dan %55 oy aldığını hatırlattı. 2000 seçimlerinin enteresan olduğunu ifade eden Hasgüler, Akıncı’nın oylarının % 10,7’ye düştüğünü kaydetti. 

Hasgüler şöyle devam etti:

“2000 seçimlerinde Akıncı’nın oylarında düşüş olmuş…11 bine % 10,7’ye düşmüş… Talat aday değil ama ilginçtir, 2000 seçimlerinde %10, Akıncı’dan 1,7 daha az oy almış. 2005 seçimlerinde ise 55 bin 943… Yani 6 kere katlamış oy bakımından…”

Derviş Eroğlu

Mevcut Cumhurbaşkanı Derviş Eroğlu’nu da inceleyen Hasgüler, Eroğlu’nun 32 yıl milletvekilliği, 24 yıl parti genel başkanlığı, 2,5-3 yıl ana muhalefet liderliği, 17 yıl Başbakanlık, 5 yıl Cumhurbaşkanlığı yaptığını söyledi. “Son derece çarpıcı bir kariyer, liderlik özellikleri bakımından…” diyen Hasgüler, “Demokrasi tarihi açısından kırılması zor bir rekor”  dedi. 

Bu üç adayın da kariyerlerinin ortada olduğunu kaydeden Hasgüler, zor bir seçim olacağına vurgu yaptı. 

Kudret Özersay

Kudret Özersay’ın da böyle bir siyasi kariyeri olmadığı için bununla ilgili bir şey söylemenin zor olduğunu, bilimsel olmayacağını ifade eden Hasgüler, “Atanmışlık, demokrasilerde cazibe oluşturan bir şey değil” diyerek bir yorum yapılabilmesi için seçimle bir yerlere gelmek, milletvekili olmak gerektiğini söyledi.  

Hasgüler, “Özersay’ın cumhurbaşkanlığına adaylığını erken buluyorum. Mecliste milletvekilliği, dışişleri bakanlığını denemiş olsaydı… Temiz Toplum söylemiyle yola çıktı, Temiz Toplum söylemi cumhurbaşkanlığıyla yönetilecek bir şey değil. Rol kayması var gibi gözüküyor.” dedi. 

Hasgüler, konuşmasına şöyle devam etti:

“95 seçimleri, 2000,2005 ve 2010 seçimlerinde, 2015 seçimlerine birazcık ışık tutacak bazı yönler var. Elbette ki Kuzey Kıbrıs’ta seçmen davranışı, sosyolojik olarak Annan Planıyla birlikte belli bir kayma yaşadı. Fakat bu kaymanın 2005 ve 2010, sonra 2013’te sonrasında yerel seçimlerle beraber yapılmış olan Anayasa Reformu’na bakıldığında halkın son derece sağlıklı tepkiler verdiğini görüyoruz.”

Seçimler ve “sol”

Hasgüler, bir başka konuya da değindi. Soldaki iki partinin seçimlerde olası durumu hakkında tahminde bulundu:

“Solda iki adaylı seçimlerde eğer iki aday da belli bir güce eriştiği oy potansiyeli varsa, bu, oy verecek olan seçmenlerde sandığı protesto şekline dönüşebilir. Bakıldığında, kıyaslamalı olarak eğer sol güçlü iki aday çıkarıyorsa, oylar toplamında düşüyor. Bu belli bir cezalandırma veriliyor. Bu da bence bu açıdan test edilecek. Ne kadar rakamlarda, iki ayrı güçlü isim çıktığında solun oyları artacak mı, azalacak mı görülecek. Şu ana kadar olan seçimlerde belki tesadüfî, bir o kümede bir oy düşüşü görülmüştür.”

Dr. Derviş Eroğlu

32 yıl Milletvekilliği

24 yıl UBP Genel Başkanlığı

2,5-3 yıl Muhalefet Liderliği

5 yıl Cumhurbaşkanlığı

Dr. Sibel Siber

6 yıl Milletvekilliği

2,5-3 ay Geçici Başbakanlık

1,5 yıl Meclis Başkanlığı

Mustafa Akıncı

10 yıl Belediye Başkanlığı
14 yıl TDP Başkanlığı
6 yıl BDH Başkanlığı 
2,5 yıl Başbakan Yardımcılığı
16 yıl Milletvekilliği

Kudret Özersay