Kubilay KURÇER 

Eski Müsteşar Hakan Oran, Eski Müsteşar Hakan Oran, Rum basınından çıkan haberlerin halk arasında bilgi karmaşası yarattığını ifade ederek halkın tuttuğu mallar üzerinde nasıl tasarrufa gideceğiyle ilgili endişeler olduğunu söyledi. Mal Tazmin Komisyonu’nun iki bölgedeki insanın menfaatine olan kararları ürettiğini belirten Oran, iade, takas ve tazminatla meselenin çözülebileceğine işaret ederek, TC vasıtasıyla tazminlerin oluşabileceği ve uluslararası camianın destek sağlayabilecek bütçenin oluşturulmasının gündeme taşınacağını kaydetti. 

ADA TV’de Cansu Örmeci’nin sunduğu Öğlen Ajansı programına konuk olan Eski Müsteşar Hakan Oran, Rum mallarının dağıtılıp siyasal anlamda rant sağlanamayacağının altını çizerek malın “eşdeğer” olmasının avantajlı olacağını da sözlerine ekledi. 

“HALK SÜRECİ İYİ TAKİP ETMELİ” 

Eski Müsteşar Hakan Oran, Rum basınından çıkan haberlerin halk arasında bilgi karmaşası yarattığını ifade ederek halkın tuttuğu mallar üzerinde nasıl tasarrufa gideceğiyle ilgili endişeler olduğunu söyledi. Annan Planı’yla başlayan süreçte inşaat faaliyetlerinin başladığına dikkat çeken Oran, süreçle ilgili Cumhurbaşkanı Akıncı’nın söyleyemeyeceği şeyler olacağına inandığını dile getirdi. 

Topluma paylaşılan bilgilerin, gelecek tepkilere göre düzenleme yapılması ve farklı yöntemler bulunması olduğunu ifade eden Oran, Kıbrıs sorunuyla ilgili her şeyin konuşulduğunu öne sürerek, halkın süreci takip etmesi durumunda nelerle karşılaşabileceğini göreceğini fakat süreci engelleyecek durumların da çıkabileceğini sözlerine ekledi. 

“SÜREÇTEKİ EN BÜYÜK KAZANIM YAŞAM HAKKIDIR” 

Mal Tazmin Komisyonu’nun iki bölgedeki insanın menfaatine olan kararları ürettiğini belirten Oran, iade, takas ve tazminatla meselenin çözülebileceğine işaret ederek “Bundan sonraki süreçte Mal Tazmin Komisyonu kendine düşen görevi böyle yürütecek. Önümüzdeki süreçte mülkiyet insan haklarına uygun normlar arasında kararlar üretebileceğini göreceğiz. Süreçteki büyük kazanım yaşam hakkıdır. Annan Planı’nın ortaya çıkmasıyla Kıbrıs Türk halkı, yaşam hakkıyla ilgili kararların faydalarını görecektir.” dedi. 

“İNŞAAT SEKTÖRÜNE DARBE OLABİLECEK UNSUR YOK” 

Halkın güvenerek aldığı koçan adı altında dağıtılan belgelerle ilgili endişeleri olduğunu belirten Oran, TC vasıtasıyla tazminlerin oluşabileceğine dikkat çekerek uluslararası camianın destek sağlayabilecek bütçenin oluşturulmasının gündeme taşınacağını kaydetti. 

Mülk tazminatının tekrardan ödenmesinin halkın canını acıtacak süreç olduğunu vurgulayan Oran, Mal Tazmin Komisyonu’nun konudaki davaları halletme usulüne bakıldığında inşaat sektörüne darbe olabilecek unsurlar olmayacağının altını çizdi. İnşaat sektörünün iyi idare edilemediğini dile getiren Oran, Cumhurbaşkanı Akıncı’nın çözüm sürecini iyi yönettiğini ifade ederek görüşmeci heyetin güçlendirilmesi gerektiğinin altını çizdi. 

“ÖNCEKİ KULLANICILARIN DA SÜRECE DAHİL OLMASI GEREKİR” 

Hakan Oran, mülk konusunda “en son kullanıcının sorumlu olacağı” ile ilgili şunları söyledi: 
“Son kullanıcının tazminatını ödeme noktasında minimum indirim sağlanırsa, önceki kullanıcıların da sürece dahil olması gerektiği inancındayım. Kıbrıs sorunu çözülürse emlak sektörüne iyi etkileri olacaktır fakat sorun çözülmese de emlak piyasasının bugünkü değeri artarak devam edecektir.” 

“LEFKE APLIÇ KAPISININ AÇILMASIYLA MOTİVASYON SAĞLANABİLİR” 

Lefke Aplıç kapısının açılmasıyla ilgili kurum ve kuruluşların altyapı gözlemlerinin ve çalışmaların olduğunu belirten Oran, sürecin yavaş ilerlediğinin altını çizerek Lefke Aplıç kapısının açılması halinde motivasyonun sağlanacağını kaydetti. 

“MALIN EŞDEĞER OLMASI AVANTAJLI” 

Parti tabanında karışıkların olduğuna işaret eden Oran, Ulusal Birlik Partisi’nin (UBP) yetkili organlarının sessiz kalmasının olumlu olacağını belirterek, UBP’nin sürece bakış yönteminin farklı olduğunu vurguladı. Oran, Rum mallarının dağıtılıp siyasal anlamda rant sağlanamayacağının altını çizerek malın “eşdeğer” olmasının avantajlı olacağını ve “iade”nin seçenekler arasında olacağını sözlerine ekledi. 

“İKİ TARAFIN KENDİ İÇ İŞLERİNE KARIŞTIRILMAMASI GELECEK İÇİN ÖNEMLİ” 

Türkiye’den gelecek olan su projesiyle ilgili tarih verilmesinin yanlış olduğunu söyleyen Oran, toplumların iç işlerine karışmamasının gelecek açısından önemine vurgu yaparak, şunları kaydetti: 

“Verilen tarihlerde aksaklıkların olabileceğini göz önünde bulundurursak, insanlar umutlarını yitirebilir. Bu durumlarda tarih vermemek en doğrusu. Özelleştirmede kullanıma sunulan yerlerde sözleşme prosedürlerine uyulmadığında sözleşmelerin iptal edilmesi yönünde hareket edilmiyor. Özelleştirme içinde yeterli ve özelleşecek olan şirketlere gerekli yaptırımı sağlayacak teminatlar sağlanırsa özelleştirme yapılmaması için neden yok. 

Halkın iyi niyetini istismar edecek dış güçlerin olduğu inancındayım. İki tarafın birbiri içine karıştırılmaması toplumları geleceği açısından önemli unsur.”